Editör: TE Bilisim
Cumhurbaşkanı Tatar, "Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün kabulü durumunda ancak resmi müzakerelere başlanabileceğini yine bugün teyit ettik" dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart'la görüşmesiyle ilgili olarak “Bizim pozisyonumuz açık ve net, resmi müzakerelere başlanmasına yönelik herhangi bir durumumuz yoktur. Biz 2 yıl önce Cenevre toplantılarında yeni siyasetimizi ortaya koyduk, Türkiye Cumhuriyetinin tam desteğiyle bu yeni siyaset sürdürülmektedir. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün kabulü durumunda ancak resmi müzakerelere başlanabileceğini yine bugün teyit ettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart'ı kabulü sonrasında basına açıklama yaptı.
Stewart’la gelecek hafta adayı ziyaret edecek olan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo'nun ziyaretiyle ilgili değerlendirme yaptıklarını kaydeden Tatar, Kıbrıs meselesin özü, Nikos Hristodoulidis’in Başkanlığa seçilmesiyle ilgili yapılan değerlendirmeleri ele aldıklarını belirtti.
Teknik Komitelerin çalışması, teknik komitelerin çalışmalarından iki halkın da yararlanması, halkın günlük yaşamlarının kolaylaştırılması için yeni kapıların açılması ve mevcut kapıların durumunun bugün yeniden günleme getirildiğini ifade eden Tatar, iletişimden, Teknik Komitelerin çalışmasından, günlük hayatın kolaylaştırılması ve karşılıklı ekonomik hareketlilikten memnuniyet duyduklarını Stewart’a ilettiklerini de söyledi.
Stewart ve ekibinin büyük bir çaba ortaya koyduğunu, bu çabalarından dolayı ona teşekkür ettiklerini söyleyen Tatar, DiCarlo’yla 15 Mart Çarşamba günü yapacakları görüşmede de aynı konuların gündeme geleceğini kaydetti.
İkili görüşme konusu...
Rum Yönetimi Başkanı Hristodoulides’le ikili bir görüşme yapmaları konusunun konuşulmadığını belirten Tatar, bunun ilerleyen zamanda gündeme gelebileceğini kaydetti.
Adada muhtemel bir depremle alakalı olarak Rum Yönetimiyle iş birliği yapılabileceğini kaydeden Tatar, bu konunun konuşulmasında fayda gördüğünü Stewart’a ilettiğini, DiCarlo ile yapılacak görüşmede de bunun gündeme gelebileceğini belirtti.
Rum Yönetimi Başkanı Hristodoulidis’in DiCarlo ve Tatar’la üçlü görüşmeye hazır olduğu yönündeki söyleminin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, böyle bir görüşmenin söz konusu olmadığını, bugün de konuşulmadığını, DiCarlo’nun 15’inde adaya geleceğini, kendisinin de 15’inin akşamı, 16’sında yapılacak TDT Liderler toplantısı için Ankara’ya gideceğini anlattı.
“AB’nin Kıbrıs meselesine daha fazla dahil olmasına kesinlikle müsaademiz yok”
Hristodoulidis’in AB’yi sürece dahil etme yönündeki çabalarının sorulması üzerine ise Tatar, AB’nin Kıbrıs meselesine daha fazla dahil olmasına kesinlikle müsaadeleri olmadığını, Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın da üye olduğu AB’nin taraf olduğunu dile getirdi. Tatar, Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak kurulabilecek bir masada Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar, İngiltere, Yunanistan Türkiye ve BM’nin haricinde birinin oturamayacağını; AB’nin bu temaslarda yeri olmadığını vurguladı.
Tatar, Hristodoulidis’ın kendilerinden yana olan AB’yi konuya dahil etme çabasının “kasten” olduğunu ancak Kıbrıs Türk tarafının buna asla müsaade etmeyeceğini de söyledi ve bunu Stewart’a da ilettiğini belirtti.
Bir başka soru üzerine Tatar, bölgenin güvenliği açısından Rum Yönetimi’nin silahlanmasının tehlikeli olduğunu, Türk ordusunun Kıbrıslı Türkler ve Türkiye’nin haklarını korumakla muktedir olduğunu söyledi.
Rumlar’ın silahlanmasının, Doğu Akdeniz’deki gerginliğin artırılmasının kimseye bir faydası olmadığını kaydeden Tatar, Kıbrıs’ta barış, huzur, iki halkın menfaatine gelişmeler ve iş birliği arzu ettiklerini kaydetti ; Rum Yönetimi’ne geçmişte yaptığı bu doğrultudaki önerileri hatırlattı.
Yorumlar