Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) her 3 ayda bir Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmek amacıyla düzenlediği anket çalışmasının Mart 2024 dönemi sonuç raporunun ikinci bölümü yayınlandı.  

   Anket, 500 kişi ile yüz yüze anket şeklinde yapıldı.

   Anket sonuçlarını yorumlayan CMIRS Direktörü Mine Yücel, ülkede siyasi güvenin olmadığını, halkın ülkedeki ekonomik durum, yönetim sorunları ve yolsuzluktan şikayetçi olduğunu belirtti.

   Yücel, bu ortamda sadece yüzde 25’lik bir kesimin ülkede alınan kararlarda söz sahibi olduğunu düşündüğüne dikkat çekerek, bu durumun ülke demokrasisi ve siyaseti açısından oldukça düşündürücü olduğunu söyledi.  

“10 kişiden 9’u yolsuzluk ve adaletsizliğin yaygın olduğunu düşünüyor”

   Her 10 kişiden 9’unun “ülkede yolsuzluk ve adaletsizliğin” yaygın olduğunu düşündüğü belirten Yücel, böyle bir ortamda adaletin yeniden sağlanabilmesinin mümkün olduğunu düşünenlerin ise azınlıkta olduğuna dikkat çekti.  

   Yücel, bu ortamdan çıkışın ve siyasete yeniden güvenin tesis edilmesi için ciddi adımların gerektiğini ifade etti.

“Kıbrıs’ta kuralcı değil, istisnacı kültür var”

   Kıbrıs’ta kültürün “kuralcı” değil, “istisnacı” olduğunun altını çizen Yücel, “Yani arkadaş, akraba gibi yakınlara ayrıcalıklı davranmak, öncelik vermek, kısacası ‘torpil’ yapmak doğal kabul edilen bir davranıştır” diye konuştu.

“Son 20 senede yolsuzluk ve rüşvet yaygınlaştı”

   Yücel, son 20 sene içerisinde yolsuzluk ve rüşvetin giderek yaygınlaşmaya başladığını, buna rağmen çok büyük oranda cezasız kaldığının da gözlemlendiğini ifade etti.

.  Bu durumun toplumun görerek öğrendiği “yolsuzluk ve rüşvetin ceza almayacağı, hatta onay görebileceği” gerçeğini öğrenmesine yol açtığını vurgulayan Yücel, “Kısacası rüşvet ve yolsuzluk temelde sosyolojik olaylardır ve toplumun değer, yaşam biçimi ve örgütlenme tarzıyla yakından ilişkilidir. Ekonomik istikrarsızlık, hızlı nüfus değişimleri, toplumsal ihtiyaçların göz ardı edilmesi, yönetimde boşluklar, sosyo-ekonomik koşulların kötüleşmesi, yasal boşluklar ve bilinçsiz seçmenlerden oluşan bir ortam rüşvet ve yolsuzluk için en uygun zemini hazırlamaktadır” diye konuştu.

“Cezasızlığın önüne geçilmeli”

   Yücel, toplumsal değerlerin yeniden etkili olabilmesi için legal olmayan davranışların cezasızlığının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.

   Bunun için istisnasız olarak tüm illegal davranışların cezalandırılması gerektiğini dile getiren Yücel, “Ülkede siyasi güvenin yeniden tesis edilmesi de, toplumun sosyal güveni ve bireylerin kendine güveni de buna bağlıdır” dedi.

Katılımcılar rüşvet ve yolsuzluğun yaygın olduğuna inanıyor

   Ankete katılanların sadece yüzde 25’i ülkede alınan kararlar üzerinde etki sahibi olabildiğini belirtirken yüzde 80.20’si ise ülkede adaletsizliğin yaygın olduğunu düşünüyor.

   Katılımcıların yüzde 86’sı partizanlığın yaygın olduğunu; yüzde 90.6’sı yolsuzluğun yaygın olduğunu; yüzde 82.4’ü ise rüşvetin yaygın olduğunu belirtti.

   Ankete katılanların yüzde 50.6’sı ülkede yolsuzluk ve adaletsizliklerin önlenmesinin mümkün olmadığını düşünürken, sadece yüzde 48.2’si bunların önlenebilmesinin mümkün olduğuna inanıyor.

   Ülkede toplumun sadece yüzde 48.2’sinin yolsuzluk ve adaletsizliklerin önlenebileceğini düşünmesinin ise adalete olan inancın ne derece azaldığını göstermesi açısından oldukça önemli olduğu belirtildi.

Editör: Ahmet Karagözlü