Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Genç TV’de Mustafa Alkan’ın hazırlayıp sunduğu Er Meydanı programının konuğu oldu.
Ülkede ciddi bir kayıt dışılık olduğunu dile getirten Bakan Gardiyanoğlu, önümüzdeki ay içerisinde İçişleri Bakanlığı ile kapsamlı bir af çıkaracaklarına dikkat çekti. Daha önce çıkan afların bekleneni vermediğini söyleyen Gardiyanoğlu, yeni çıkacak affın kapsamı ile birlikte kayıt dışılığın önüne geçmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Çıkarılacak affın ardından kimsenin hakkını kimseye yedirmeyeceğini ve devlete karşı sorumlulukları yerine getirenle getirmeyeni bir tutmayacaklarını söyleyen Gardiyanoğlu “Kaçağa toleransım sıfırdır. Af bittikten sonra adaya vereceğim rahatsızlıktan ötürü özür dilerim. Tüm ilçelerde müfettişlerimiz denetimlere çıkacak. Kimse düşünmesin ki ben uzaktayım bana gelemezler, gerekirse sabahlara kadar tüm personelimiz denetimlerini yapacak. Kimseye kimsenin hakkını yedirtmem.” dedi.
“Çalışma Bakanı bu ülkede iş gücünün koruyucusudur”
Bu andan itibaren kimsenin gözünün yaşına bakmayacaklarını belirten Gardiyanoğlu “Hayatımda yapamayacağım hiçbir şeye yaptım demem. Bugüne kadar Çalışma Daireme bir bakın. İş sağlığı güvenliği tamam değil diye çok üst düzey bir partilimin yerini kapattım. Peki o inşaattan birisi düşerse, birine bir şey olursa bunun vebalini kim karşılayacak? Bu Çalışma Bakanının omuzlarındadır. Çalışma Bakanı bu ülkede kimsesiz çocukların babasıdır, iş gücünün koruyucusudur. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım” dedi.
“Bazı doktorlar yurt dışına
çıkmaya çalışırken gözaltına alındı”
Ülkede büyük infiale neden olan reçete yolsuzluğu ile ilgili kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Sadık Gardiyanoğlu “14 Ağustos günü görevi devraldığımda bürokratlarıma bana küçük notlarla gelin dedim. Sigortalar Dairesi Müdürüm bazı rahatsız olduğumuz noktalar var bununla ilgili görüşebilirmiyiz dedi, ben de kabul ettim. Müdürümüz her ay kontrol edilen reçete miktarlarında ciddi bir artış olduğunu söyledi. Daha önceki bakanla da paylaştığını ama biraz daha araştırılması gerektiğini söylediğini belirtti. Daha sonra bana hangi doktorun ne kadar reçete yazdığına dair bir liste getirdi. Bir ayda 7 bin 800 reçete yazan bir doktor gördüm, başka bir doktor 6 bin 900 yazmış, bir başkası 8 bin civarı yazmış. Hesapladım, bu reçetelerin yazılması için 30 gün boyunca yemek yemeden, başka bir şey yapmadan muayene yapıp reçete yazılması gerekiyor. Birkaç sağlıkçı arkadaşımla görüştüm üzerinde çalıştıktan sonra bana gelip sistemin nasıl işlediğini anlattılar. Bunun ertesi günü paydaş bütün birliklerle bilgi alışverişinde bulunmak için toplantı düzenledim ve bu sürecin üzerine gideceğimi söyledim. Onlar da aynı şekilde bir doktorun bu rakama bir ay içerisinde ulaşamayacağını belirttiler ve kendilerinin de bu yönde bilgiler aldıklarını söylediler. Bu dışarıda duyulmaya başlayınca bazı eczacılar hastalara ilaç konusunda sıkıntı çıkarmaya başladılar. Onların kim olduklarını biliyoruz. Ondan sonraki süreçte söylediğim tek bir şey var; hayattaki en büyük rehberim vicdanımdır. 3 gece boyunca güneşin doğuşunu izledim. Bir sigortalı olarak damla damla biriken rakamların bu şekilde sarfedilmesi, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yedirmekle ilgili. Paydaşları tekrar çağırdım ve bu konunun üzerine gideceğimi söyledim. Birlikte miyiz değil miyiz dedim. Onlar da kabul ettiler ve bu sürece destek vereceklerini belirttiler. Daha sonra başbakanımızla görüşerek tüm süreci kendisine anlattım. Ben bu konuyu polise intikal ettireceğimi söyledim. O da gereğini yapmamı ve arkamda olduğunu söyledi. Daha sonra PGM’ye ihbarın incelenmesi yönünde bir suç duyurusunda bulunduk. 13 Eylül günü Polis Genel Müdürlüğü’nün istemi üzerine bütün bilgileri özel soruşturma birimine vererek soruşturmaya yardımcı olduk. Yaklaşık 1 hafta sonra da gözaltı olayları başladı. Bazılarını yurt dışına çıkmaya çalışırken yakaladılar” dedi.
Gözaltıların arka arkaya başladığını hatırlatan Gardiyanoğlu Sapla samanın da karıştırıldığını , kamuoyunda ciddi bir karalama politikasının yaşandığına dikkat çekti. Gardiyanoğlu görevini layıkıyla yapan doktor ve eczacılara karşı yapılan linç girişimine de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak karşı olduğunun altını çizdi. Gardiyanoğlu “Doktorları ve eczacılarımızı zan altında bırakılmasına müsaade etmem” şeklinde konuştu.
Hastaların ilaca erişimiyle ilgili yaşandığı iddia edilen sıkıntılara da değinen Bakan Gardiyanoğlu suçlanan eczacıların sistemlerinin kapatıldığını , teminata bağlananların sistemlerin de önümüzdeki hafta açılacağını dile getirdi. iddia edildiği gibi büyük bir erişim sıkıntısı olmadığını belirten Gardiyanoğlu niyetlerinin ilaca erişimi kısıtlamak değil tam tersine rahatlatmak olduğunu kaydetti.
Doktorların, eczacıların suçlanmasının yanında bu işin onayını veren, ödemesini yapan personelin neden suçlanmadığıyla ilgili kendisine yöneltilen soruyu yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu “Artık sistem dijitalleşti. Veriler direk karşınıza düşüyor. Bunu takip eden kadromuz buna bakarak hareket ediyor. Bu reçeteler günden güne kabarınca Sosyal Sigortalar Dairesi müdürü bunu fark ederek takip etmeye başlıyor. Ve beraber hareket ettiği kadroyu uyararak rakamların arttığını ve inceleme başlatmaları gerektiğini söylüyor. Daha önce dile getirmişler ama fazla ilgilenilmemiş. Yani aslında kamuoyunun suçladığı personel gelip bizi uyardı ve soruşturma başlatmamız gerektiğini söyledi. Ama vatandaşlarımız merak etmesin bu personelimiz de inceleme altına alındı. Zaten toplamda 8 personel var. Yapılan inceleme sonucu bir usulsüzlükleri çıkmadı” dedi.
Göreve gelir gelmez eskimiş yasalara el attıklarını da anlatan Gardiyanoğlu artık yeni bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olacağını ve vatandaşın da bunu hissedeceğini dile getirdi.