Belçika'nın başkenti Brüksel'in "kedili kafesi", ziyaretçilerine hayvanları severken içlerinden bağ kurduklarını sahiplenme imkanı vererek, sokak hayvanı sorununu çözmede önemli rol oynuyor.
İlk kez İtalya'da açılan "kedili kafeler", Avrupa'da giderek yaygınlaşıyor. Brüksel'deki kedili kafe de hayvanseverler tarafından büyük ilgi görüyor.
Kafenin önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Barındırdığı kedilerin sağlığını ve güvenliğini önceleyen kafenin çalışanları, ziyaretçileri sırayla kabul ediyor.
Girişte kedilerin kaçmaması için alınan önlemlerin dikkat çektiği kafeye sadece 10 yaş üstü çocuklar kabul ediliyor.
Birçok sevimli kedili objeyle dekore edilmiş kafenin her köşesinde kedilerin çok katlı yuvaları, oyuncakları, minderleri bulunuyor.
Ziyaretçiler, patilerle dekore edilmiş yiyecek ve içeceklerini tadarken, kucaklarına gelen kedileri sevebiliyor, mama zili çaldığında ise onları besleyebiliyor.
Esas amacı sahiplendirmek
Belçika'daki katı yasalar sokaklarda hayvanların başıboş barınmasını yasaklıyor.
Ülkede hayvan refahı, ihlali durumunda 5 yıla kadar hapis ve 1 milyon avroya kadar cezai yaptırım öngören yasayla güvence altında bulunuyor. Hayvan haklarının, "Havyan Refahı Yasası" ile teminat altına alındığı ülkede, yeterli sayıda ve kapasitede barınak bulunmasına büyük önem veriliyor.
Hayvanseverlere keyifli saatler geçirten kafe, esas olarak sokak kedilerini sahiplendirmeyi hedefliyor. Barınaklar gibi Brüksel'in kedili kafesi de yardımseverlerin bağışlarıyla faaliyet gösteriyor, elde ettiği geliri barınaklara gönderiyor.
Sokakta hayvan bulunduğu anda polis tarafından barınaklara teslim edilmesi, barınak tarafından sahiplerinin bulunması ya da yeniden sahiplendirilmeleri gerekiyor. Söz konusu kafe de bu süreçte kolaylaştırıcı rol oynuyor.
Kedi sahiplenmek isteyenler, kafeye gelerek onlarla zaman geçiriyor, bağ kurdukları kediyi sahiplenme şansını yakalıyor.
Kedi severken kahvelerini yudumluyorlar
19 yaşındaki İtalyan Marco la Gioia AA muhabirine yaptığı açıklamada, konseptin İtalya'dan çıkmış olmasından memnuniyet duyduğunu, kafeye birden fazla kez geldiğini, kafe ortamında kedileri sevmekten büyük keyif aldığını söyledi.
La Gioia, "Sokak kedilerini alıp buraya getiriyorlar. Partner kuruluşları vasıtasıyla buradaki her kediyi sahiplendiriyorlar. Kedi sahiplendirmeyi özendiren bu tür kuruluşlar neticesinde Belçika'da sokak kedilerine rastlamıyoruz. Bu çok iyi bir fikir." diye konuştu.
21 yaşındaki Valentina Nava da sokak kedilerinin bulunduklarında kısırlaştırılarak bu tür kuruluşlarca sahiplenilene dek barındırılmasının sokak hayvanları sorununu çözmekte çok önemli olduğunu düşündüğünü belirtti.
"Barınaklardan sahiplenin, pet shoplardan satın almayın" mesajı
Sivil toplum kuruluşu "Every Cat"in Başkan Yardımcısı ve kafenin işletmecisi Nathalie Dewitte de "Buradaki tüm kediler sokaktan kurtarıldı." dedi.
Kafenin açıldığı 2017'den bu yana 200 kediyi sahiplendirdiğini ifade eden Dewitte, kafenin maskotu Popi isimli beyaz kedinin bir arabanın altından kurtarıldığını, yaralı ve simsiyah bir haldeyken bulunduğunu anlattı.
Dewitte, Popi'nin bulunduktan sonra kısırlaştırıldığını, aşılandığını, çip takıldığını ancak Moris isimli en yakın arkadaşı ile birlikte sahiplendirileceği için 2 yıldır beklediğini kaydetti.
Kedileri en yakın arkadaşlarından ayırmadan birlikte sahiplendirmeye özen gösterdiğini vurgulayan Dewitte, bu nedenle bazılarının uzun süre kafede kaldığını söyledi.
Dewitte, "barınaklardan sahiplenin, pet shoplardan satın almayın" mesajını sosyal medya ve internet siteleri üzerinden kampanyalar yaparak yaydıklarını belirterek, kısırlaştırma, çipleme ve sahiplendirmenin sokak hayvanları sorununu çözmede etkili yöntemler olduğunu ifade etti.