Sağlık Bakanlığı, “17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü” dolayısıyla açıklama yaparak uyarılarda bulundu.
Açıklamada, Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen “Böbrek hastalıkları, hipertansiyon ve diyabet taraması”na katılan 4 bin 192 kişinin yüzde 30’unda hipertansiyon görüldüğü de ifade edildi, kadın ve erkeklerin hipertansiyon oranının birbirine oldukça yakın olduğu bilgisi verildi.
Hipertansiyonun, yüksek kan basıncı olarak tanımlanan kronik bir hastalık olduğu vurgulanan açıklamada, bu rahatsızlığın felç, kalp ve böbrek hastalıkları gibi hastalıklara neden olduğuna işaret edildi.
Hipertansiyonun en yaygın semptomlarının baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları, düzensiz kalp atışları olduğuna değinilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Hipertansiyona sebep olan birden fazla etken olabilir. Bu etkenler, irsiyet, cinsiyet, diyabet, obezite, sigara ve alkol kullanımı, stres, yetersiz fiziksel aktivite, aşırı tuz kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve yaşlılıktır. Kimi zaman bir hastalıktan ötürü de görülebilen tansiyon yüksekliği gebelikte de gelişebilir.
Yüksek tansiyon her yaşta görülebilmektedir; öyle ki, yetişkin ve hasta kişilerin yanı sıra çocuklarda da görülmektedir. Çocuklarda yüksek tansiyonun farklı nedenleri olabilir. Çocuklar üç yaşına geldiği zamandan itibaren tüm muayenelerinde tansiyonunu ölçtürülmelidir.
Yüksek tansiyonda sürekli ve düzenli kontroller sağlık için çok büyük önem arz etmektedir. Yüksek tansiyon kontrol altına alınmadığı durumlarda inme, kalp krizi, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, bilinç bozukluğu, körlük ve damarlarda anevrizma gibi hastalıkların oluşmasına neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü hipertansiyonun, dünya çapında erken ölümlerin önemli bir nedeni olduğunu açıklamaktadır.
Yüksek tansiyon gelişiminin engellenmesi içim; tütün ve alkol kullanılmaması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapılması, tuz tüketiminin azaltılması, fazla kiloların verilmesi kimi zaman yüksek tansiyonun kontrol altına alınması için yeterli olabilir. Eğer yeterli olmazsa hekim kontrolünde ilaç başlanabilir.”