Taşkent Şehitliği’ndeki törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Çok büyük bedeller ödenerek bugünlere gelindi. Bizi herhangi bir anlaşmaya sürükleyecek baskılara boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşma için egemen eşitliğin, eşit ulusal statünün ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün yaşamsal öneme haiz olduğunu vurgulayan Tatar, “Kıbrıs’ta 49 yıldır barış, güven ve huzur içinde yaşanmanın bizler için ne kadar kıymetli olduğunu şehitlerin manevi huzurunda bir kez daha ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
Taşkent, Tatlısu ve Terazi köylerinde şehit edilenler bugün Taşkent Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı.
Taşkent Şehitliği’nde bu sabah düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, KTBK adına 28’nci Tümen Komutanı Tümgeneral Fethi Oltulu, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bazı bakanlar, milletvekilleri, askeri erkan, muharip dernek, kurum ve kuruluşlardan temsilcilerle şehit yakınları katıldı.
Tören, protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi. Konuşmaların ardından şehit kabirlerine çiçek bırakıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra, Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ve Taşkent Şehit Aileleri Komitesi Başkanı Erdinç Erdağlı da törende konuşma yaptı.
Tatar: Unutmadık, unutturmayacağız
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında Taşkent, Tatlısu Terazi şehitlerine rahmet dileyerek, “O yıllar çok acılıydı, çok büyük bedeller ödenerek bugünlere gelindi” dedi.
Tatar, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’in “Hem Türklere hem Rumlara barış götürmek için Kıbrıs’a harekat gerçekleştiriyoruz” açıklamasına rağmen Rum-Yunan ikilisinin orantısız güçle toplu kıyımlara devam ettiğini söyledi.
Muratağa, Sandallar ve Atlılar şehitlerinin de dün anıldığını anımsatan Tatar, “Savunmasız insanların toplu kıyımı büyük bir savaş suçu olarak tarihteki yerini aldı. Ne yazık ki bu suçlara alet olanlar, tanıklar, kanıtlarla sabit olmasına rağmen Güney Kıbrıs’taki devlet bunu yargıya götürmeyip yaşananlara seyirci kaldı” dedi.
Bu katliamlara Barış Gücü’nün seyirci kaldığını, bunu da unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını vurgulayan Ersin Tatar, yıllar sonra Bosna Hersek’te de benzer olayların yaşandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ta 49 yıldır barış, güven ve huzur içinde yaşanmanın bizler için ne kadar kıymetli olduğunu şehitlerin manevi huzurunda bir kez daha ifade ediyorum. Bundan sonraki süreçte bizi herhangi bir anlaşmaya sürükleyecek baskılara boyun eğmeyeceğiz. Kıbrıs’ta bir anlaşmanın kalıcı olabilmesi için egemen eşitliğimiz, eşit ulusal statümüz ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü, Türk askerinin adadaki varlığı yaşamsal öneme haizdir. Bunlar, bizlerin bu ülkede barış, huzur ve güvenlik içinde yaşamamızın yegâne teminatıdır.