Editör: TE Bilisim
Bilim insanları havayı enerjiye dönüştürebilen yeni bir enzim keşfetti
Bilim insanları havayı enerjiye dönüştürebilen yeni bir enzim keşfetti. Güneş ve rüzgar enerjisine ek olarak, potansiyel olarak sınırsız bir enerji kaynağı yolda olabilir.
Tufts Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının yakın zamanda yaptığı bir araştırmada, Dünya atmosferindeki en yaygın gaz olan azotun oksijenle tepkimeye girerek hidrojen üretebilen bir enzime dönüştürülebileceği fark edildi.
“Huc” olarak adlandırılan enzim, Mycobacterium smegmatis bakterisi tarafından atmosferik hidrojenden enerji çekmek için kullanılıyor ve bu da besin açısından fakir ortamlarda hayatta kalmasını sağlıyor.
Enzim çevredeki havayı kullanarak hidrojen üretimi sağlıyor. Bu hidrojen daha sonra bir yakıt hücresinde transfer edilerek elektrik enerjisi üretmek için kullanılabilir hale geliyor.
Ancak elbette tahmin edileceği üzere işler o kadar da kolay değil. Söz konusu keşif hava enerjisinin anında kullanılabileceği anlamına gelmiyor. Şu anda sadece küçük miktarlarda hidrojen gazı üretmekte olan enzimin daha fazlasını yapabilmesi adına yeni araştırmalar gerekiyor. Bilim insanları şu anda enzimi optimize etmek ve daha yüksek verimlilikle çalışmasını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyorlar.
Henüz istenilen noktada değil
Bulgularını 8 Mart’ta Nature dergisinde yayımlayan araştırmacılar, “Bu yeni enerji kaynağı potansiyel olarak sınırsız. Dünya atmosferindeki azot miktarı, tüm insanlar tarafından kullanılabilecek kadar büyük” diyor.
Bununla birlikte bu yeni enerji kaynağına yönelik bazı zorluklar var. Örneğin hidrojen gazı çok patlayıcı bir element. Haliyle güvenli bir şekilde depolanması ve kullanılması gerekiyor. Ayrıca enzimin hidrojen üretme hızı henüz oldukça düşük. Daha yüksek verimlilik için uygun koşullara gelmesi de zaman alacak gibi gözüküyor.
Keşfin alternatif enerji kaynaklarına yönelik araştırmaları hızlandırması bekleniyor. Güneş ve rüzgar enerjisi şu anda enerji ihtiyacımızın bir kısmını karşılamak için kullanılsa da, Huc enzimi gibi yeni enerji kaynakları insanlar adına daha kesintisiz bir güç sağlayabilir.
Havayı enerjiye dönüştürmek aynı zamanda uzay seyahatleri ve yerleşimleri için de potansiyel olarak önemli olabilir. Uzay araçları ve uzay istasyonları enerji kaynaklarını dışarıdan almak zorunda ve bu kaynakların taşınması maliyetli. Hava enerjisi bu açıdan kullanışlı olabilir. Ayrıca fosil yakıtların kullanımını azaltabilir ve çevreye zarar veren sera gazı emisyonlarını azaltabilir.
Potansiyel olarak sınırsız
bir enerji kaynağı: Hava
Makalenin baş yazarı Rhys Grinter, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Huc içeren bir güç kaynağının biyometrik sensörler, çevresel monitörler, dijital saatler ve hesap makineleri veya basit bilgisayarlar dahil olmak üzere hava kullanan bir dizi küçük taşınabilir cihaza güç sağlayabileceğini hayal ediyoruz. Huc etkin bir şekilde sınırsız olan havadaki hidrojenden enerji çıkarabilir. Havadaki düşük hidrojen konsantrasyonlarından üretilebilecek elektrik miktarı pek fazla olmayacaktır. Bu da söz konusu enzimden küçük ama sürekli bir miktarda güç gerektiren cihazlara uygulanmasını sınırlayacaktır.”
Sonuç olarak havayı enerjiye dönüştüren bu keşif gelecek adına potansiyel olarak sınırsız bir enerji kaynağı sağlayabilir. Ancak henüz hayal edilen güçleri vermesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.
Yorumlar