Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Arif Bayraktar, et fiyatının bir yılda yüzde 310 oranında artması nedeniyle vatandaşın et alamaz duruma geldiğini, restorancıların da satışlarının düştüğünü belirtti.
Et ithaliyle etin 200 – 250 TL civarında satılabileceğine işaret eden Bayraktar, vatandaşın seçenek sahibi olması gerektiğini söyledi.
Ülkemizde senelerdir et kaçakçılığı yapıldığını da ifade eden Bayraktar, Güney Kıbrıs’tan sağlıksız koşullarda taşınarak kaçak yollarla et ithal edildiğini belirtti.
BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile Köşe Yazarı Emin Akkor’un hazırlayıp sunduğu “EMPATİ” programına katılan RES-BİR Başkanı Arif Bayraktar, 1 kilo kıymanın 350 TL olduğunu belirterek, etin ucuzlaması için et ithali veya başka bir çözümün bulunup bulunmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Bayraktar, “Vatandaş mağdursa tüm sektörler mağdurdur” dedi.
Bayraktar: Vatandaşın durumunu dert edindik
Restorancılar Birliği Başkanı Arif Bayraktar, Res-Bir, Süt İmalatçıları Birliği, Kasaplar Birliği ve Et Ürünleri İmalatçıları tarafından gıda krizine; daha kalıcı çözümler sunabilmek, daha etkili ve daha güçlü etki yaratabilmek amacıyla Gıda Örgütleri Platformu kurulduğunu belirtti.
Bayraktar, etin bir senede yüzde 310 oranında artış gösterdiğini vurgulayarak üretici ve hayvancıların son dönemde RES-BİR’e saldırıda bulunduğunu ifade etti.
Bayraktar, üreticilerin paydaşları olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bundan vazgeçsinler. Onlar bizim paydaşımız, kardeşimiz. Onlar olmadan biz, biz olmadan onlar var olamaz. Biz et almazsak onlar hayvan satamayacak. Onlar üretim yapmazsa biz o eti alıp müşteriye sunamayacağız. Sürekli çağrı yapıyoruz. Biz her türlü diyaloga, çözüme hazırız. Hiç kimse düşmanımız değil. Herkesle diyaloga açığız. Bu paylaşımların devamını getireceğiz. Sadece et için değil. Domates, tavuk, yumurtada da bunu sürdüreceğiz. Sektörünüzün doğrudan bağlı olduğu ürünler var. Yumurtayı bir ay 100 TL’ye başka bir ay 300 TL’ye sunarsam sıkıntıya girerim. Kendi kârımdan veririm. Sürekli menüyü değiştiremem”.
Domatesin ve tavuğun da maliyetinin yüksek olduğunu dile getiren Bayraktar, bir salataya yarım kilo domates gittiğini, domatesin maliyetinin 25 TL olduğunu ifade etti.
Bayraktar, Tarım Bakanı’nın bunu düşünmesi gerektiğine işaret ederek, bütün işin orada bittiğini anlattı.
“Halkın yüzde 80’i Güney Kıbrıs’tan et alıyor”
Bayraktar, Kasaplar Birliği’nin halkın yüzde 80’inin Güney Kıbrıs’tan et almakta olduğunu açıkladığını söyledi. Bayraktar, restorancıların satışlarının yüzde 60-70 düştüğünü, iş yapanların da Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara ve diğer turistlere hizmette bulunduğunu söyleyerek, bu sorunların devam etmesi durumunda artık Kıbrıslı Rumların da gelmeyeceğini, Güney Kıbrıs’taki restoranlara rağbet göstereceğini anlattı.
“Et ithaliyle vatandaşa seçenek verilmesi lazım”
Et ithaliyle etin 200 – 250 TL civarında satılabileceğine işaret eden Bayraktar, vatandaşın seçenek sahibi olması gerektiğini söyledi. Bayraktar, vatandaşın ucuz olan ithal eti mi yoksa pahalı olan yerli eti mi alacağına karar verebilmesi gerektiğine dikkat çekerek, et ithali olmayacaksa başka bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
İthal ete karar verilmesi durumunda paydaşlarla görüşülmesi ve fikir alınması gerektiğini belirten Bayraktar, Güney Kıbrıs’ın et ithalatı politikasını araştırdıklarını ve her ithalde üreticiye fon üzerinden teşvikte bulunulduğunu kaydetti.
Bayraktar, şöyle devam etti:
“Et ithalinden sonra üreticiye beleşe yem, traktör parçası, hayvan ilacı veriyor. Biz teşviki yıllardır parayla yaptık. Ama böyle olunca da üretici işini geliştireceğine borcunu ödüyor veya başka bir şeye harcama yapıyor. Teşviklerin doğru yere kullanılmasını sağlamak lazım. Bunu Bakana söyledik. Hayvancıyı teşvik edecek bir fon oluşturulmasını önerdik”
“Yıllardır et kaçakçılığı yapılıyor”
Ülkemizde senelerdir et kaçakçılığı yapıldığı üzerinde duran Bayraktar, Güney Kıbrıs’tan sağlıksız koşullarda taşınarak kaçak yollarla et ithal edildiğini belirtti.
Bayraktar, Güney Kıbrıs Tarım Bakanlığı’nın Güney Kıbrıs’tan Kuzey Kıbrıs’a yüzde 30 oranında kaçak et ithali yapıldığını açıkladığına işaret ederek bunun sadece kayıt altında olanlardan oluştuğunu kaydetti.
Öte yandan hiçbir restorancının Güney Kıbrıs’tan et alıp dükkâna koymayacağını, bu riski almayacağını dile getiren Bayraktar, böyle bir durumda o restorancının damga yiyebileceğini ve kötü bir izlenim yaratacağını ifade etti.
“Restorancılar Birliği Yasası’nı tadil ettik”
Bayraktar, Restorancılar Birliği (RES-BİR) Yasası’ndaki bazı maddelerde değişikliğe gidildiğini belirterek Meclis’e gönderileceğini söyledi.
Yasadaki değişikliklerden söz eden Bayraktar, restoranların bölge nüfusunun ihtiyacına göre dağılımını sağlayacak bir değişiklik öngördüklerini anlattı. Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bölge nüfusu 6 meyhane kaldırıyorsa o kadar olacak. O bölgede pizzacı yoksa, meyhaneciye gerek duyulmuyorsa, meyhane yerine pizzacı ya da eksik, ihtiyaç neyse o alanda bir mekan açılması için seçenek sunulabilecek”.
Ülkede kayıt dışı işletmelerin de olduğunu dile getiren Bayraktar, birçok alanda kişilerin çalışabilmesi için birliklere üye olması gerektiğini, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Barolar Birliği’nin bu şekilde olduğunu ifade etti.
Bayraktar, yasa değişikliğiyle RES-BİR’in de kurumsal bir yapıya bürünerek, restoran açılacağında üyelik şartı getirileceğini, kurallar koyacaklarını ve kaliteyi artırmak için her adımı atacaklarını vurguladı.
Restorancıların girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten Bayraktar, en düşük kira ücretinin bin 500 Sterlin olduğunu, en düşük düzeydeki restoranda bile en az 6-7 personel çalıştığını kaydetti.
Bayraktar, çalışanların yatırım maliyetleri, dükkânın elektrik maliyetleri ve su kanalizasyon girdilerinin restorancıları olumsuz etkilediğini dile getirerek, restorancıların müşteri potansiyelinde yüzde 60-70 azalma olduğunu yineledi.
“Tek kullanımlık plastiklerin muadili yok”
Bayraktar, poşetlerin haziranda kalkacağını, Çevre Bakanlığı’nda toplantı yaptıklarını belirterek, ısıya dayanıklı, yüksek mikronlu plastiklerde sorun yaşanmayacağını ama köpük, tek kullanımlı çatal bıçak gibi plastiklerin yasaklanacağını kaydetti.
Tedarikçilerle yaptıkları görüşmelerde poşetle karton çanta arasında 3-4 kat fark olduğunu dile getiren Bayraktar, plastik çatal bıçakların ise muadilinin bulunmadığını vurguladı.
Bayraktar, böyle bir adım atılmadan önce bir geçiş sürecinin yaşanması gerektiğine işaret etti.