Halkın Partisi (HP) Merkez Yürütme Organı Üyesi Yusuf Avcıoğlu, Yenilenebilir Enerji Uygulama ve Denetim Tüzüğü’ne göre; her yılın aralık ayında, bir sonraki yıla ait izinlendirilebilecek yenilenebilir enerji kaynağı kapasitesini belirlenmesi ve yayınlanması gerekmesine rağmen, bunun hâlâ yapılmasını söyledi.

Ayrıca 2023 yılında yapılan Güneş Enerjisi Başvurularının da Ekonomi ve Enerji Bakanlığında bekletilmekte olduğunu kaydeden Avcıoğlu, tüzüğün açık bir şekilde ihlal edildiğini ifade etti.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Avcıoğlu şu ifadelere yer verdi:

   Yenilenebilir Enerji Uygulama ve Denetim Tüzüğünün, 5. Maddesinin 9. Fıkrasına göre, “Bakanlık, her yılın Aralık Ayında, bir sonraki yıla ait izinlendirilebilecek Yenilenebilir Enerji Kaynağı Kapasitesini belirleyerek, Bakanlık Web Sayfasında yayımlar” şeklinde açıkça belirtilmesine rağmen, takvimler 19 Ocağı göstermesine rağmen, hala 2023’e ait YEK Kotası Bakanlık tarafından duyurulmamış, 2023 yılında yapılan Güneş Enerjisi Başvuruları ise Ekonomi ve Enerji Bakanlığında bekletilmektedir, dolayısıyla TÜZÜK AÇIK BİR ŞEKİLDE İHLAL EDİLMEKTEDİR. Bunun sebebi ise, Kıbtek’in YEK Kapasitesi konusunda YEK Kuruluna her hangi bir görüş vermemiş olması olduğu bilgisine ulaştık. 

    Buna ilaveten, yeni ev satın alan ve yeni satın almış olduğu evde henüz 12 ayını doldurmamış olan abonelere, Yenilenebilir Enerji Uygulama ve Denetim Tüzüğünün, 10. Maddesinin 1. Fıkrasına göre, Tek Faz konutlarda 4 KW, Üç Faz konutlarda ise 6 KW başvuru yapma, şebeke de eğer uygun ise bu kapasitede izin alma hakkı vermesine rağmen, KIBTEK Genel Müdürünün, Bölge Amirliklerine sözlü olarak vermiş olduğu talimat çerçevesinde, konutunda henüz 12 ayını doldurmayan abonelerin başvuruları bekletilmekte ve izinlendirilmemektedir. Dolayısıyla yine TÜZÜK AÇIK BİR ŞEKİLDE İHLAL EDİLMEKTEDİR.

    Son günlerde gündeme gelen bir iddia ise, 6 Ay süreyle Güneş Enerjisi Sektörünün tamamen kapatılması ve Şebeke Analizi yapılması düşünüldüğü yönünde. Ne var ki bir yanda SEKTÖRÜN KAPATILMASI DÜŞÜNÜLÜRKEN, HANE HALKININ 3kW-5kW’lık BAŞVURULARI REDDEDİLİRKEN, diğer yanda önce Off-Grid alınan izni, sonra izni Zero-Injection’a çevrilen, şimdi ise MAHSUPLAŞMAYA ÇEVİRİLMEYE ÇALIŞILAN 4,000kW (4MW) kapasiteli Güneş Enerjisi Sistemine sahip BÜYÜK İŞLETMELER MEVCUTTUR. 

    Tüm bunlar olurken, sözde kapasite doldu denirken ve bugüne kadar 10,000’in üzerinde aboneye toplam 110,000kW’lık (110MW) Güneş Enerjisi Sistemi Kapasitesi kurulumu verilmişken, şimdi sadece 150 işletmeye toplam 50,000kW’lık (50MW) bir Güneş Enerjisi Sistemi Kapasitesi kullandırılmaya çalışılıyor. Yani VATANDAŞA gelince KAPASİTE YOK, SERMAYEYE gelince KAPASİTE ÇOK !

 50MW gibi büyük kapasiteli Güneş Enerjisi Santrallerinin, tek noktadan şebekeye bağlanmasının, özellikle tüketimin düşük olduğu bahar dönemlerinde Üretim Bacağında ek maliyetler yaratması da söz konusudur, yaratılan bu EK MALİYETLER ise, birebir mahsuplaşma yapılması sebebiyle, sistem sahibi aboneler tarafından değil, güneş enerjisi sistemi sahibi olmayan HANE HALKININ FATURALARI ÜZERİNDEN tahsil edilecektir. Dolayısıyla hane halkı, şirketleri finanse eder konuma düşürülecektir.

Bilindiği üzeri 30 Aralık 2022 tarihinden beridir, Yaklaşık 3 haftadır da Güneş Enerjisi Sektörü Kıbtek Ambarlarında Sayaç olmaması nedeniyle başlatılan eylem çerçevesinde tamamen durmuş durumda. Kıbtek Yönetim Kurulu başta olmak üzere bu konuya çözüm üretmekle mükellef olanlar ise İLGİSİZLİĞİNİ VE ACİZLİĞİNİ KORUYOR. 

   Sonuç olarak vatandaşların bir kısmı aylardır çıkacak iznini, bir kısmı kurulan sisteminin tesisat kontrole girmesini, diğer bir kısmı ise Üretim Sayacı takılmasını beklemektedir. Böylece bahse konu Güneş Enerjisi Sistemleri ile üretim yapılamadığı için ülke olarak hem bir milli servet kaybediliyor, hem Güneş Enerjisi başvurusuna sahip aboneler mağdur oluyor, hem de Güneş Enerjisi ürünleri ithal eden firmalar mağdur oluyor. Burada yapılması gereken, Kurum eğer Üretim Sayacı konusunda hala ısrarcı ise, Sayaç tedariğinin düzene sokulacağı güne kadar, Üretim Sayacı olmaksızın bu sistemlerin şebekeye bağlantısına izin verilmesi, yeniden Sayaç tedariği düzene girdiğinde ise bahse konu sistemlere Sayaçlarının takılması olacaktır. 

   Kaldı ki hali hazırda ülkede kurulum bulunan 10,000 kadar Güneş Enerjisi Sisteminin 9,000’den fazlasında Üretim Sayacı bulunmamaktadır ve bu sistemlerin bir çoğu mevcut hali ile Üretim Sayacı takılmasına müsait de değildir. Dolayısıyla bugün tüm inverterlerin internet bağlantısı yapısına sahip olduğunu da göz önünde bulundurursak, hiç Sayaç olmaksızın tüm bu sistemleri internet üzerinden izlemek mümkündür, mevcut Tüketim    Sayaçlarının üretimi de ölçme yeteneği olduğunu ve Kurumun içine düşürüldüğü konumu da göz önünde bulundurursak, üretim sayacı uygulamasına son verilmelidir.

   İzni Mevzuatta belirtilen yasal süre içerisinde çıkmayan, 

   İzin hakkı olmasına rağmen keyfi uygulamalar neticesinde izni verilmeyen, 

   Büyük işletmelere kıyak geçilirken şebeke müsait olmasına rağmen izin verilmeyen,

   Verilmeyen/Geciktirilen izni sebebiyle üretim kaybına uğrayan,

   Tüm Abone ve Kurulumcu Firmalar eğer bu tarz mağduriyetlere uğramısalar, gerek Ekonomi ve Enerji   Bakanlığı, gerekse Kıbtek Genel Müdürlüğü hakkında, GÖREVİ İHMAL VE/VEYA TAZMİNAT DAVASI AÇMA HAKLARI VARDIR. 

Hakkınızı hukuk yoluyla aramanız gerekmektedir.

Emsal olarak, 2022’de benim dosyaladığım bir dava da mevcuttur. 

Dipnot:

   Güneş Enerjisi Sistemi Kapasitelerinin Enterkonnekte ile birlikte sonsuz olacağı şeklinde, yanlış lanse edilmesine de değinmemek olmaz. 

   Enterkonnekte çift yönlü enerji alışverişine imkan verse de, evinin/işyerinin çatısına solar sistem kurmak isteyip de izin alamayan vatandaşların SORUNUNU ORTADAN KALDIRMAYACAKTIR. 

    Elektrik enerjisinin üç bacağı vardır. 

Bunlar: Üretim, İletim ve Dağıtımdır. 

   Güneş Enerjisinde mevcut sorun, alçak ve orta gerilim seviyesinde (dağıtım şebekesinde) yaşanmaktadır. Enterkonnekte, iletim şebekesi (yüksek gerilim şebekesi) üzerinden bağlanacağı için, çift yönlü enerji alışverişine imkan vermesi durumunda dahi, sadece doğrudan iletim şebekesine (yüksek gerilim şebekesi) bağlanabilecek büyük çaplı güneş santrallerine imkan verebilecek, konutlara ve işyerlerine yapılan kurumlarda bir çözüm olmayacaktır. Alçak ve Orta Gerilim seviyesinden şebekeye bağlanan Güneş Enerjisi Sistemlerinin sorunu ancak Alçak ve Orta Gerilim seviyesinde yapılacak YATIRIMLAR İLE GİDERİLEBİLİR.

   Kamuoyunda bilerek veya bilmeyerek, bu sorunların otomatik olarak ortadan kalkacağı yönünde YARATILAN ALGI GERÇEKLERİ YANSITMAMAKTADIR.

Editör: TE Bilisim