Eniz ORAKCIOĞLU

   Dünya da bir süredir yaşanan iklim değişikliği ve iklim değişikliği nedeni ile meydan gelen afetler dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanıyor.

   Uzmanlar bir süredir iklim değişikliği ile ilgili yaşanan ve yaşanması muhtemel afetlere karşı uyarıyor.

   Konu ile ilgili BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Mediha Orun Sarp, iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz sonuçlara karşı alınabilecek çok önlem olduğunu söyledi ve “afet yönetimi şart” dedi.

   Yağışların kısa süreli ve şiddetli olmasının ülkemiz için şehir selleri anlamına geldiğine dikkat çeken Sarp, yoğun yağışlara ülkemiz alt yapısının hazır olmadığına işaret etti.

   Sarp, iklim değişikliği ile birlikte kuraklıkların şiddetinin ve sürelerinin de uzamasının beklendiğini söyledi.

“Ülkemizde daha önce 390 kilogram yağış düştü”

   Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Mediha Orun Sarp, geçen haftalarda yağan yağmur sonucu Geçitköy’de yaşanan sel felaketinin iklim değişikliğine bağlamanın doğru olmadığının altını çizdi.

   Sarp, bu konuda Meteoroloji Dairesi’nin de halkı paniğe sürüklemeyin yönünde uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.

   Sarp, geçen hafta yağan ve metrekareye 100 kilo olarak açıklanan yağışın ülkemize ilk kez yağmadığının altını çizerek, daha önce Mehmetçik’e 390 kilogram, ciklos bölgesine 246 kilogram yağış düştüğünü hatırlattı.

   “Yağan yağmur gazetelere yüzyılın yağışı diye yansıdı ama öyle bir durum yok” diyen Sarp, 100 kilo yağışın normal olduğunu yaşanabileceğini ifade etti.

   Sarp, iklim değişikliği ile zaten bu olayların artması ve daha kısa sürede daha şiddetli yağışların beklendiğini söyleyerek, dolayısıyla 100 kilo yağmurun daha uzun sürede yağsa çok etkili olmayacağını normal bir yağış olarak tanımlanabileceğini kaydetti.

“Altyapı sağlam değil, yağışlara hazır değiliz”

   Sarp, kuraklığın yaşanabilecek afetler içinde en tehlikelisi olduğunu vurgulayarak, iklim değişikliği ile beklenen söz konusu yağışların daha kısa süreli ve şiddetli olması veya hiç olmaması olduğunun altını çizdi.

   Yağışların kısa süreli ve şiddetli olmasının ülkemiz için şehir selleri anlamına geldiğine dikkat çeken Sarp, ülkemizin alt yapısının sağlam olmadığına ve bu yağışlara hazır olmadığımıza işaret etti.

   Sarp, 100 kilogramın çok fazla yağış olmadığını yineleyerek, ülke altyapımızın hazır olmamasından kaynaklı 100 kilogram yağışında felaket yaratabildiğine vurgu yaptı.

“Kuraklığın şiddeti ve süresinin uzaması bekleniyor”

   Konum ve iklim itibari ile yazları kurak ve sıcak Akdeniz iklim kuşağında olduğumuzu hatırlatan Sarp,

iklim değişikliği ile birlikte kuraklıkların şiddetinin ve sürelerinin de uzamasının beklendiğine işaret etti.

   Kısa süreli yoğun yağışlar ve kuraklığın yanında ülkemizin toz taşınımları yaşadığını söyleyen Sarp, bölgemizin bu duruma da müsait olduğunu, hem Kuzey Afrika’dan hem de Ortadoğu’dan ülkemize çöl tozlarının geldiğini kaydetti.

   Sarp, toz taşınımlarının geçiş yolu üzerinde olduğumuzu ifade ederek, iklim değişikliği ile birlikte tozun ülkemize gelme sıklığı, sayısı ve kalma süresi ile miktarının da arttığını vurguladı.

“Deniz suyu sıcaklıkları yükseliyor”

   Bunun yanında iklim değişikliğinin deniz suyu sıcaklığına da etki ettiğini söyleyen Sarp, deniz sularının çok yüksek olduğunu aynı zamanda deniz suyu sıcaklıklarının olması gerektiğinden 2 derece yüksek olduğunu belirtti.

   Sarp, iklim değişikliğinin en yüksek göstergesinin deniz suyu sıcaklıklarının yükselmesi olduğunu kaydederek, buzların eridiğini, sıcaklıkların yükseldiğini söyledi.

“Afet yönetimi şart”

   Alınabilecek çok önlem olduğundan bahseden Sarp, afet yönetimine sürekli dikkat çekti.

   Afet yönetimin ülkemizde sadece kriz yönetim olarak algılandığına işaret eden Sarp, ihbar çıkıldığını ve ihbarı dikkate almak için bir bölgede yağışın olmasının beklendiğini söyledi.

   Sarp, yağış meydana geldikten sonra kriz masası oluşturulduğunu belirterek, afet yönetiminin bu olmadığını vurguladı.

   Afet yönetiminin risk denetimi ve kriz yönetimi diye iki bileşenli bir sistem olduğuna dikkat çeken Sarp, bizim ülkemizde en büyük eksikliğin öncesinde risk yönetiminin olmamasından kaynaklandığını belirtti.

   Sarp, Gönyeli ve Lefkoşa gibi bazı belediyelerin Meteoroloji Odası ile birlikte çalışarak risk yönetimi yaptığını söyleyerek, bunun yeterli olmadığını, devlet politikası olması gerektiğini vurguladı.

   Başbakanlık Afet Koordinasyon Merkezi’nden bahseden Sarp, Meteoroloji Odası olarak Koordinasyon Merkezi’nde yer almadıklarını, halbuki bu durumlarda kriz masası oluşturulduğunda ilk akla gelenin Meteoroloji olması gerektiğini savundu.

   Sarp, kriz masasında belli başlı insanların toplanarak 1900’lerden kalma belli başlı sivil savunma yöntemleri ile bir şeyler yapılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, yapılacak çok şey olduğunu söyledi.

   Meclis’te de belli başlı yasaların geçirildiğini, Paris Anlaşması’nın onayladığını belirten Sarp, anlaşmayı imzaladığımızla kaldığımızı ifade etti.

“Önlem alınmazsa felaketlerin boyutu artacak”

    Öte yandan ülkemizdeki en büyük sıkıntının altyapı olduğuna işaret eden Sarp, “Dere yataklarında yapılan yapılaşmalar büyük sıkıntı. Geçtiğimiz gün de bu durumun örneği yaşandı. Dere yatağına villalar yapıldı ve sonuç kötü oldu. Sonuç olarak da altyapı sıkıntılarından oluşan felaketlerin sonucunu da iklim krizi diye adlandırıyor. Ama bunun sebebi iklim krizi değil” dedi.

   Sarp, şu an 100 kilogram yağmurda felaketler yaşadığınızın altını çizerek, risk yönetimini kurmaz ve bunu devlet politikası haline getirmezsek bu felaketleri yaşamaya devam edeceğimizi söyledi.

   Sarp, ilerleyen dönemlerde iklim değişikliğinin, yağmurların şiddeti daha da arttığı zaman bu felaketlerin kat kat fazlasını yaşayacağımızı belirterek, bu güne kadar dere yatakları, imara kapalı yerlerin açılması gibi olayların yaşandığını ama bundan sonrası için önlem alınabileceğini vurguladı.

   Sarp, “Geçitkale’ye yağan yağmur doğuya kayıp İskele Long Beach bölgesine yağsaydı orda da felaket yaşanacaktı. Çünkü orda ki yapılaşma da Kantara’dan gelen dere yatağı üzerinde yer almaktadır” dedi.