Güney Afrika’da olağanüstü büyük dişlere sahip 360 milyon yıllık bir balık türüne ait fosiller keşfedildi. Bu canlı, insanların atalarıyla da beslenmiş olabilir. Yeni bir çalışmaya göre dinozorların dünya üzerinde yaşadığı günlerden bile daha eski zamanlarda, yaklaşık 360 milyon yıl önce, güneydeki süper kıta Gondwana nehirlerinde ölümcül dişlere sahip devasa bir balık türü hüküm sürüyordu. Yeni tanımlanan türün boyu 2,7 metre uzunluğa erişebiliyordu. Bu ise onun Geç Devoniyen  Devri’nde kayıtlara geçmiş en büyük kemikli balık olduğu anlamına geliyor. Yırtıcı bir tür olan bu balığa uzmanlar o bölgede yaygın bir kullanıma sahip yerel İsiXhosa dilinden ilhamla “diğerlerini tüketen” anlamına gelen Hyneria udlezinye adını verdi. Türün nasıl göründüğünü çalışmanın ortak yazarlarından Per Ahlberg (Uppsala Üniversitesi) şu ifadelerle betimliyor: “Rahatlıkla 2 metreyi aşan bir boya sahip, modern timsah balıklarını andıran ama onlara kıyasla yüzü daha kısa olan (bir torpidonun ucu gibi) devasa, yırtıcı bir balık hayal edin. Bu balığın ağzında sıra sıra küçük dişlerin yanı sıra türün en büyük üyelerinde uzunluğu muhtemelen 5 santimetreyi bulan büyük azı dişleri de vardı.”   Dev balık insanların soyunun dayandığı ata grubunu da avlıyordu Araştırmacılar bu tarih öncesi çağlarda yaşam sürmüş balığa dair ilk ipuçlarını 1995 yılında Güney Afrika’daki bir kazı alanından izole fosilleşmiş pullar çıkarılması ile elde etmişti. 22 Şubat’ta yayımlanan bir çalışma ile nihayet araştırmacılar türün bütün bir iskeletini elde etmeyi başardı. İskeler, H. udzelinye’nin oldukça iştahlı bir avcı olduğunu gösteriyor. Rhodes Üniversitesi’nden Robert Gess bu duruma ilişkin bulguları şöyle özetliyor: “Yüzgeçler çoğunlukla vücudun arkasında konumlanmış. Bu, pusuya yatan avcıların ekolojik bir özelliğidir; böylece ani hareketler gerçekleştirebilirler. Hyneria gölgeler arasında pusuya yatıp oradan geçecek şeyleri beklemiş olmalı.”

Bu dev yırtıcının, insan soyunun dayandığı dört ayaklı hayvan grubu olan tetrapod adındaki canlılarla da beslenmiş olabileceği söyleniyor.
Geçmişte yapılmış bir araştırma H. udzelinye ile aynı cinse ait başka türü, H. lindae’yi tanımlamıştı. H. lindae, Geç Devoniyen Devri’nde Lavrasya (Euroamerika) süperkıtasında yer almış olan Pennsylvania’daki bir kazı alanında bulunmuştu. Habere konu olan çalışmada kullanılan fosiller ise Hyneria cinsine ait bir türün Gondwana süperkıtasında yaşadığını gösteren ilk fosillerden oluşuyor. Çalışmanın ortaya koyduğu diğer bir önemli nokta ise devasa türün kıtanın sadece tropik bölgelerinde değil tamamında ve hatta kutup dairesinde bile yaşamış olduğu. Çoğu tristikopterid (hyneria cinsinin ait olduğu aile) fosili bu hayvanlara dair anlayışımızı çarpıtacak biçimde Avustralya’da bulunmuştu. Gondwana’ya ait diğer bölgeler (Afrika ve Güney Amerika) ise Avustralya’ya kıyasla daha az araştırmaya konu olmuştu. Bu da tristikopteridlerin Avustralya kökenli oldukları yönünde bir algının oluşmasına yol açmıştı. Trstikopteridler yaklaşık 359 milyon yıl önce, Geç Devoniyen Devri sonunda yaşanan bir kitlesel yok oluş sırasında ortadan kayboldular. Günümüzde doğrudan tristikopteridlerin soyundan geldiği bilinen bir tür bulunmuyor.
Editör: TE Bilisim