Son zamanlarda tek bir günümüz geçmiyor ki, YÖDAK önemli bir gündem maddesi olmasın. Bilmeyenlerimiz varsa YÖDAK yani Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu, KKTC’de yüksek öğretimin planlamasını yapma, üniversiteleri denetleme ve koordine etme yetkisine sahip. YÖDAK yönetiminde yedi profesör görev yapıyor. Peki aylardır süren YÖDAK tartışmaları nasıl başladı, neler oldu? İşte on maddede özeti.   1-HASRET BALCIOĞLU OLAYI: İnternet gazetesi Kıbrıs Gerçek, geçen haziran ayında YÖDAK yönetimindeki Prof. Dr. Hasret Balcıoğlu’nun lisans diplomasının sahte, yüksek lisans diplomasının da “şaibeli” olduğunu ortaya çıkarmıştı. Haber üzerine YÖDAK tarafından yapılan araştırmada Balcıoğlu’nun iddia ettiği gibi İstanbul Üniversitesi’nden lisans değil ön lisans diplomasına sahip olduğu anlaşıldı. YÖDAK’ın hazırladığı raporda ayrıca “Balcıoğlu’nun yüksek lisans eğitimi gördüğünü söylediği ABD’deki Trinity School’un bir süre önce kapandığı, KKTC’de denkliğinin olmadığı ve gerçek bir yüksek öğretim kurumu olduğu konusunda ciddi kuşkuların bulunduğu tespit edilmiştir” deniliyordu. 20 yıldan uzun bir süredir akademisyenlik yapan Balcıoğlu İstanbul Üniversitesi’nde lisans ve Trinity School’da yüksek lisans eğitimi aldığını beyan ederek Mağusa’daki Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde ekonomi doktorası yapmış ve profesörlüğe kadar yükselmişti. Hakkındaki iddiaları önce yalanlayan Balcıoğlu görevden alınmak üzereyken eylül ayında YÖDAK üyeliğinden istifa etti ve tutuklandı. Kefaletle serbest bırakılan Balcıoğlu’na sahte diploma beyan etmekten açılan ceza davası sürüyor. Kendisinden boşalan YÖDAK üyeliğine ise henüz atama yapılmadı.   2-YENİ İDDİALAR: Hasret Balcıoğlu olayı nedeniyle kamuoyunda YÖDAK hakkında olumsuz bir hava oluşmuş ve kurulun diğer altı üyesi de töhmet altında kalmıştı. Tam o sıralarda basında YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın 1985’te Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden aldığı elektrik mühendisliği lisans diplomasının KKTC’de geçerliliği olmadığı iddiası ortaya atıldı. Bunun üzerine YÖDAK olağanüstü toplanarak YÖDAK üyelerinin ve rektörlerin tüm yüksek öğrenim diplomalarının incelenmesi ve denkliklerinin araştırılması kararı aldı.   3-YÖDAK YÖNETİMİNDE TARTIŞMALAR: 21 üniversitenin rektörü ile YÖDAK’ın altı üyesinden beşi istenilen belgeleri eksiksiz olarak sundu ama dört YÖDAK üyesinin iddiasına göre Başkan Avcı lisans diplomasının mühürlü ve onaylı örneği ile transkriptlerini sunmaktan imtina etti. Yalnızca diploma fotokopisini ve Beyrut Amerikan Üniversitesi öğrenci işleriyle yaptığı e-posta yazışmasını göstermişti. Üniversiteden gönderilen e-postada Avcı’nın 28 Haziran 1985 tarihinde mezun olduğu yazıyordu. Ancak toplantıda bulunan dört YÖDAK üyesi (Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Prof. Dr. Hülya Harutoğlu, Prof. Dr. Ali Üryarar ve Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı) Başkan Turgay Avcı’nın itirazına rağmen diplomasının gerçekliğini onaylamadı ve detaylı araştırma için YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasgüler’i görevlendirme kararı aldı. Toplantıda yaşananlar aynı gün basına sızdı. Avcı hakkındaki iddialara televizyon programlarında yanıt veriyor, YÖDAK toplantısında sunduğu diploma fotokopisini ve Beyrut’tan gelen e-postayı izleyicilere gösteriyordu.   4-BAŞKAN YARDIMCISI LÜBNAN’DA: YÖDAK Başkan Yardımcısı Hasgüler Beyrut Amerikan Üniversitesi’yle yapılan yazışmalardan sonuç alamayınca eylül ayında Beyrut’a gitti. Ancak üniversite yönetimi Avcı’nın bizzat kendisi gelmeden bilgi ve belge verilemeyeceğini söylüyordu. Hasgüler’in Kıbrıs’a dönüşünden sonra yapılan YÖDAK toplantısında Avcı’nın diplomasına “gerçekliği ve geçerliliği tespit edilemediği için denklik verilemeyeceğine” oy çokluğuyla karar verildi. Üyelerden Prof. Dr. Hüseyin Uzunboylu’nun katılmadığı ve beş üyenin bulunduğu toplantıda dört üye karara katılırken Başkan Avcı karşı çıkmış ve muhalefet şerhi düştüğü kararın hukuken geçersiz olduğunu iddia etmişti. Dört YÖDAK üyesi toplantının ardından Prof. Avcı hakkında savcılığa suç duyurusunda da bulundu.   5-CUMHURBAŞKANINA SUNULAN RAPORDAN: Diploma krizinde kilit rol oynayacak asıl kişi de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dı. Çünkü YÖDAK üyelerini yalnızca Yüksek Adliye Kurulu görevden alabiliyor, kurulun inceleme yapabilmesi içinse cumhurbaşkanının başvurusu gerekiyordu. Bu nedenle Avcı’nın görevden alınmasını talep eden dört YÖDAK üyesi hazırladıkları raporu 28 Kasım 2022’de Cumhurbaşkanı Tatar’a sundu. Yedi sayfa ve 38 ekten oluşan raporda yer alan tespitlerden bazıları şöyleydi:   -Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Tüzüğü’nün “Denklik başvurusu için gerekli belgeler” alt başlıklı 7(2)’inci maddesinde istenilen; diplomanın aslı ve diploma aslının kopyası, diploma İngilizce dışındaki başka bir yabancı dilde ise diplomanın tasdik memuru onaylı tercümesi ve not dökümünün (transkript) aslı ve kopyasına ulaşılabilmesi için azami çaba gösterildiği, buna karşılık YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın sunmuş olduğu diploma belgesinin gerekli imza, mühür ve onayları taşımadığı anlaşılmıştır.   -Beyrut Amerikan Üniversitesi ile yapılan e-posta yazışmalarında Avcı tarafından sunulan fotokopi belgenin Arapça kısmında eksik/yanlış kelimelerin olduğu ve dolayısıyla mevzubahis belgenin doğruluğunun Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğrenci İşleri tarafından onaylanmadığı; belgenin kalitesiz çekilmiş fotokopi nüshasının temizlenerek Beyrut’a yeniden gönderildiği; temiz nüshasında da aynı sorunların tekerrür ettiği bilgisinden hareketle Sayın Avcı tarafından sunulan belgenin asıl olmadığı ve/veya üzerinde kazıntı, silinti ve benzeri tahrifatta bulunulmuş olabileceği tespit edilmiştir.   -Avcı tarafından sunulan diploma suretinde Rektör olarak imzası görünen Prof. Dr. Raja Najib Khuri’nin sadece 1984 yılında vekaleten rektörlük yaptığı, Avcı’nın sunduğu belgede yazılı olan 1985 yılında rektör olarak görev yapmadığı tespit edilmiştir.   -Beyrut Amerikan Üniversitesi’nin 1985 mezuniyet yıllığına ulaşılmış; ilgili sayfada Sayın Avcı’nın bilgisine fotoğraflı olarak “Zeki, Turgay-Salih” ismiyle ulaşılmıştır. Bu sayfada Sayın Avcı’nın voleybol takımında olduğu ifade edilmekte; buna karşılık, diğer bazı öğrencilerin aksine mezuniyet tarihi verilmemektedir.   -Turgay Avcı’nın lisans diploması suretine ulaşılmak amacıyla, yüksek lisans derecesi ile doçentlik ve profesörlük payelerini aldığı Doğu Akdeniz Üniversitesi rektörlüğüne bir yazı yazılmış ve Sayın Avcı’nın DAÜ arşivlerinde bulunması gereken diploma ve transkript örneklerinin soruşturma kapsamında YÖDAK’a teslim edilmesi konusunda talepte bulunulmuştur. Ancak DAÜ Rektörlüğü tarafından YÖDAK’a herhangi bir belge ve/veya bilgi ulaştırılmamıştır.   6-TURGAY AVCI’DAN HAMLELER: Raporda hakkında ağır suçlamalar bulunan Prof. Dr. Turgay Avcı da dört YÖDAK üyesini kendisiyle ilgili gerçek dışı iddialar ortaya atmak ve YÖDAK adına hukuka aykırı kararlar almakla suçlayarak tazminat davası açtı. Avcı, YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasgüler hakkında ayrıca kendi rızasını almadan ve yetkisi olmadan Beyrut Amerikan Üniversitesi’ne gidip araştırma yaptığı, asılsız iddialar içeren rapor hazırladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Olayı gündemde tutan Kıbrıs Gerçek gazetesinin yayın yönetmeni, iki editörü ve grafik tasarımcısına da tazminat davası açtı Avcı.   Prof. Dr. Turgay Avcı, Türkiye Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nu da ziyaret etti ve ziyaretin fotoğrafını sosyal medya hesabından “Sayın Büyükelçi’ye kurumsallaşmış, güçlü bir YÖDAK hedefimizi aktardım” mesajıyla paylaştı. YÖDAK Başkanı’nın Türkiye Büyükelçisini ziyaret etmesi sıra dışı bir durum değil elbette ama diploma tartışmalarının ortasında yaptığı bu ziyaret Avcı’nın “Ankara arkamda” mesajı vermeye çalışması olarak yorumlayanlar da var.   7-CUMHURBAŞKANI İKNA OLDU: Sahte diplomalı olduğu ortaya çıkan ve önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı döneminde atanan eski YÖDAK üyesi Hasret Balcıoğlu meselesinde hızla harekete geçen Cumhurbaşkanı Tatar kendi atadığı Avcı konusunda bir süre sessiz kaldı. Daha sonra Avcı’nın diplomasını gördüğünü ve bir sorun olmadığına ikna olduğunu açıkladı.   8-CUMHURBAŞKANININ İKNA OLMASI YETERLİ Mİ? Hem yeterli değil hem de Cumhurbaşkanının böyle bir görevi ve yetkisi yok. Cumhurbaşkanı YÖDAK tarafından kendisine sunulan raporu Yüksek Adliye Kurulu’na sevk etmek ve yargının gerçeği açığa çıkarmasını sağlamakla görevli. Diploma denkliği vermek konusunda tek yetkili kurum YÖDAK ve kurumun altı yöneticisinden dördü, yani çoğunluğu Avcı’yla ilgili kararı vermiş durumda.   Cumhurbaşkanı Tatar, Turgay Avcı’yla ilgili YÖDAK’ın çoğunluk oyuyla aldığı karara ve kendisine sunulan rapora güvenmiyorsa neden konuyu Yüksek Adliye Kurulu’na sevk edip kurtulmuyor? Bu sorunun yanıtı henüz yok. Tabii asıl soru şu; Turgay Avcı Cumhurbaşkanına ve bazı köşe yazarlarına gösterdiği, YÖDAK’ın yasalarla tespit edilmiş diploma denklik kurallarına göre sunulması şart olan belgeleri neden YÖDAK yönetimine göstermiyor? Olay kişisel bir kavgaya ve inatlaşmaya dönüştüğü için mi, yoksa başka bir sebebi mi var?   9-DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ: Dört YÖDAK üyesinin Cumhurbaşkanına sunduğu raporda, Turgay Avcı’nın yüksek lisans yaptığı DAÜ’nün yeterli işbirliğini yapmadığı da yazıyor. Sözgelimi Avcı’nın yüksek lisans tezinin üniversite arşivinde bulunamadığı iddiası var ki, bu kendi başına bile skandal.   Kıbrıs Gerçek gazetesi Avcı’nın yüksek lisans programını tamamlamadığını yazınca DAÜ bu kez hızlı davrandı ve iddiayı yalanladı.   10-KONU MECLİS GÜNDEMİNDE: Demokrat Parti Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Serhat Akpınar konuyu Meclis gündemine taşıdı. Akpınar konuyla ilgili görüş beyan eden herhangi bir milletvekili değil. Aynı zamanda Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve akademi dünyasının en önemli isimlerinden birisi. Krizin Yüksek Adliye Kurul’da bir an önce incelenmesi gerektiğini söyledi ve acilen adım atması için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a seslendi: “YÖDAK’ın kendi başkanı hakkındaki iddialar, kamuoyu huzurunda ve kamu vicdanı açısından şeffaflıkla araştırılması gerekmektedir. Aksi takdirde hem YÖDAK hem üniversiteler hem de ülkemiz, telafisi imkansız zarar ve ziyana uğrayacaktır. YÖDAK Başkanının, kendisi hakkında yapılan iddiaları öncelikle kamuoyu nezdinde şeffaflıkla yanıtlaması, kamu vicdanı açısından elzemdir."   -KONUK YAZAR/ Ahmet TUZLALI (İstanbul)

Editör: TE Bilisim