2023-2024 Adli  Yıl Açılışı töreni, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde gerçekleştirildi.

   Törende konuşan Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, ülkedeki davaların azalmamasının nedeninin kural tanımazlık olduğunu dile getirerek, halkın yanı sıra yönetim mekanizmasındaki kişilerin de bu yaklaşımı sergilediğini vurguladı.

Açılış konuşmasında şu ifadelere yer verildi:

 “Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, adli yılın en son açılışının 2018-2019 yılında yapıldığını belirterek,  pandemi nedeniyle bunun yapılamadığını ancak daha sonra mahkemenin iç avlusunda basınla sohbet şeklinde yapılmaya başlandığını anımsattı.

   Şefik, son zamanlarda dünyada ve ülkenin yakın çevresinde felaketler yaşandığını dile getirerek, Türkiye’deki depremde 50 bin civarında kişinin vefat etiğini, 150 binden fazla kişinin yaralandığını ifade etti.

   KKTC’de de hissedilen depremde  T.C.’deki maçlarda Şampiyon Meleklerin de apartmandan dönüşen bir otelin enkazın altında kalarak vefat ettiğine işaret eden Şefik, bu acıyı her KKTC vatandaşının kalbinde hissettiğini vurguladı.

   Şefik, tüm mahkeme binalarının deprem dayanıklının ölçülebilesi için Mimarlar Odası’ndan yardım talep ettiklerine dikkat çekerek, okullar ve hastanelerden sonra mahkemelerin ele alınacağının söylendiğini ve sıranın gelmesinin beklendiğini anlattı.

   Şefik şöyle devam etti:

    “Bazı kazalarda bina sorunları devam etmekle birlikte 2016 yılından itibaren tadilatı başlatılan ama  bir türlü işlemleri tamamlanmadığı için taşınamadığımız eski polis binaları diye bilinen binanın restorasyonu bitmiştir. Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ndeki mukayyitlikler oraya taşınmışlar ve bugünden itibaren orada hizmet verecektir. Bu gelişme çok büyük bir mutluluk kaynağıdır. Binanın restore edilerek kullanılabilmesi için emeği geçen tüm çalışanlara ve bakanlarımıza teşekkür ederim. Son anda ciddi pürüzler çıkmasına rağmen sorunların üstesinden geldik. Umarım bundan sonraki tadilat ve yeni inşaatlarımızda gereken çizim ve hesaplamalarda hatalar yapılmaz, eksik bırakılan bir husus olmaz ve işler düzgün bir şekilde devam eder.

   Personel sorunlarımız devam etmektedir. 2019-2020 yılında personel sayımız 322 iken, şimdi 291’e inmiştir. Ülkemizde Meclisimizin yasa hazırlama veya mevcut yasaları tadil etmede sorun yaşadığı izlenimimiz vardır.  Meclisimizde hali hazırda mevzuat hazırlayabilecek nitelikte gerekli eğitimden geçen yeterli hukukçu bulunmamaktadır. Umarım Meclis’te istihdam edilecek hukukçular mevzuat hazırlama notasında gerekli eğitimlere tabii tutulur ve ülkemizde hukuk komisyonu kurulur. Yasalaşacak veya tadil edilecek yasalar meclise sunulabilir.  Trafik kazalarının ve 25 bin TL’ye kadar hukuk davalarının dijital ortamda görüşülmesi noktasında adım atıldı.

2020’de referandum ile yargının önünün açılması ve halka hizmetin artırılması düşünmesiyle Yüksek Mahkeme kendisi sayısı artırmak istedi. Referandumda ilgili maddde halk tarafından 283 oy ile reddedildi. Yüksek Mahkeme’de yargıç sayısı aynı kaldı. Dava sayıları yükseldikçe davaların neticelenesi mümkün değil. Halkın yargıya olan güveninin azalma ihtimali vardır.

1 Eylül 2023 tarihine kadar neticelenen 3 bin 106 icranın 73’ü kısmen, 177’si tamamen icra edilmiş, 421’i tamamen ödenmiştir. Bu da yüzde 21,6’sının tahsiat getirdiğini göstermiştir. Poliste ise 1 eylül 2023 tarihine kadar  21 bin 406 hukuk mazbatası, 15 bin 587 ceza mazbatası beklemektedir. Bir kişi aleyhine birden fazla mazbata olabilir. Bu kadar kişinin mazbata borçlusu olduğu anlamı çıkmıyor. Davasını kazanan kişi mazbata tahsilini almayınca yargıya güveni sarsılır.

“En büyük sorunlardan birisi kural tanımazlık olduğunu söyleniliriz. Kişilerin kural tanımazlığı günlük hayatlarında, trafikte araba kullanırken gelişi güzel park etmesi, çöp atarak çevre kirliliğinden görülmekte. Bu tür hareketlere karşı gerekli denetim yak. Kuralsız davranan kişini tespiti ve caydırıcılık yok. Çevre konularında ülkede toplum hizmeti yapma cezası uygulanmalı. Çöp konusuyla ilgili kişiye sokak süpürme ve alan temizleme cezası verilmesi bu suçların azalmasını sağlayabilir.  

Kural tanımama sadede halkın değil idari mekanizmada da görülüyor. Yetkili kişilerin hukuk ihalelerinde bulunduğu, kuralları halka eşit uygulamadığı, bazı durumlarda hiç uygulamadığı görülmektedir. İstihdam ve mesaide açıkça görülmelerdir. Mahkeme konusu bulunması rağmen idarenin aynı şekilde karar aldığı veya karar yokmuş gibi davrandığı görünen bir olgudur. Anayasa Mahkemesi 100 metrelik kıyı şeridinin halka engellenemeyeceğine karar vermesi buna örnek verilebilir.

Toplumda kişiler kuralların kendileri dışında herkese uygulanması konuştan bile görüş geliştirmiştir. Kişiler kendilerini kuralların üstünde görmektedir. Gerek hukuk gerek ceza gerekse idari cezaların sayısının azalmamasının nedeni kural tanımazlıktır. Ülkede yasalara uyulması gerektiği küçük yaştan itibaren öğretilmelidir. Aksi takdirde kural tanımaz çocuklar kural tanımaz yetişkinler olarak karşımıza çıkarlar.

Kural tanımamanın örnekleri Ağır Ceza Mahkemeleri’ndeki dava sayılarından görülmektedir.

Ağır Ceza Mahkemeleri’nde 2020, 2021 ve 2022 yıllarında belirli suçlar için karşılaştırma yapıldığında;

“Tedbirsiz dikkatsiz fiil neticesi ölüme sebep olma” suçundan dolayı 2020’de 15, 2021’de 20, 2022’de ise 33 dava olduğu görülmektedir.

“Cinsel tecavüz”, “Irza geçme”, “Çocuğun cinsel istismarı”, “16 yaşından küçük çocuğa taciz” gibi suçlardan dolayı 2020’de 38, 2021’de 36, 2022’de ise 63 dava olmuştur.

“Sahtekârlık”, “Sahte resmi evrak düzenleme”, “Sahte banknot düzenleme”, “Başkanının kimliğine bürünme” gibi suçlardan dolayı 2020’de  55, 2021’de 69, 2022’de 113 olmuştur.

Belirgin suçlara yönelik tedbir almak sadece yargılamayla olmaz. Ülkeye giriş çıkışları daha fazla kontrol edilmesi, öğrenci statüsündeki kişilerin araştırılması, takip edilmesi, bu konuda acil tedbir şarttır. Kendi içimizde de bu suçların olimaması için çocukların ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kalacakları noktasında eğitilmesi lazım. Çocuklara yönelik istismar suçlarına yönelik kalıcı tedbirler alınmalı.”