Milli Eğitim Bakanlığı ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu iş birliğiyle düzenlenen “Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Yaşanan Sorunlar Çalıştayı”nın ikincisi bugün Bosna Hersek’te yapıldı.
Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Başkent Saraybosna’da düzenlenen çalıştaya, Başbakan Ünal Üstel, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ile Bakanlık Denetmenleri ve Bakanlığa bağlı okullarda görev yapan öğretmenler katıldı.
Çalıştayda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türkçe öğretiminin gelişimi ve ada genelindeki durumunun tespiti için 11-14 Eylül tarihlerinde KKTC’de düzenlenen birinci çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı.
Başbakan Üstel çalıştaydaki konuşmasına, “Boşnak kardeşlerimizin, ülkesi Bosna Hersek’te, sizlerle bir arada olmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek istiyorum. Bizleri konuk eden tüm kurumlarımıza ve çok değerli ekiplerine teşekkür ediyorum. Bosna Hersek’e hepimiz hoş geldik ve yürekten söylüyorum ki hoş bulduk” diyerek, başladı.
İki konuya dikkat çeken Başbakan Üstel, şunları belirtti:
“Bunlardan birincisi adamızın yanı başında devam eden ve yaklaşık 12 bin insanın yaşamına mal olan katliamdır. Filistin’de yaşananlara savaş demek mümkün değil. Şimdiye kadar 6 bini aşkın masum çocuk hayatını kaybetti. Binlerce sivil yaşamını yitirdi. Bu katliamın durması için harekete geçmesini beklediğimiz dünya, savaşı bitirmek değil adeta büyütmek için elinden geleni yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başka hiçbir dünya lideri samimiyetle, ‘bu katliama son verin’ çağrısı yapmıyor. Bu insanlık adına utanç verici bir durumdur. Huzurlarınızda bu insanlık ayıbına son verilmesi için harekete geçen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı selamlıyorum.”
Diğer konunun da yine çocuklarla ilgili olduğunu ifade eden Başbakan Üstel, şunları kaydetti:
“Buraya gelmeden önce Türkiye’de yaşanan asrın deprem felaketinde evlerini yitirmiş depremzedeler için Kıbrıs Türk Dayanışma Platformu tarafından yapılan ve adını ‘Şampiyon Melekler Köyü’ olarak belirlediğimiz İskenderun’da bulunan geçici konaklama alanından geçtik. Orada yaşamaya başlayan insanları ziyaret ettik.
Kıbrıs Türk halkının yardımları ile yapılan konteyner evlerin kendilerine sıcak bir yuva olmasını temenni ediyorum.”
“İsias davası tüm Kıbrıs Türklerinin davasıdır”
Deprem denildiğinde her Kıbrıs Türkü’nün aklına depremde yitirilen “Şampiyon Meleklerin” geldiğini ifade eden Üstel, “Devam eden İsias davası ile ilgili iddianameler artık hazırlanmış durumda. Buradan açıkça belirtmek istiyorum ki, İsias davası tüm Kıbrıs Türklerinin davasıdır. Hükümet olarak bu davanın peşindeyiz. Yavrularımızı elimizden alan, insan yaşamını hiçe sayan adeta bile bile işlenen bu cinayetlerin cezasız kalmasına asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
1932 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Türk Dil Kurumu, ya da kurulduğu günkü adıyla Türk Dil Cemiyeti gibi özel ve önemli bir kurumla, Milli Eğitim Bakanlığı arasında geliştirilen ilişkilerin kendilerini son derece mutlu ettiğini belirten Başbakan Üstel, gerek ekonomik koşullara, gerekse savaş ve afetlere dayalı göçlerin tüm dünyada olduğu gibi ülkede de arttığını ifade etti.
KKTC’ye farklı gerekçelerle gelen ve yaşamaya başlayan bu insanların çocuklarının, okullardaki yabancı ve Türkçe bilmeyen öğrenci sayısının artmasında da önemli bir rol oynadığını dile getiren Üstel, “Yaşanan bu artış, okullarımızda yabancı öğrencilere Türkçe eğitimi verilmesini de zorunlu hale getiriyor” dedi.
Sınıflarda giderek artan yabancı öğrenci sayılarının, beraberinde farklı sorunları da getirdiğine işaret eden Üstel, bu sorunların en önemlilerinden birinin, yabancılara Türkçe öğretimi konusu olduğunu vurguladı.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumu’nun yürüttüğü ortak çalışmanın son derece önemli olduğunu kaydeden Üstel, geçen eylül ayında 300’e yakın öğretmenin katılımı ile KKTC’de, “Türkçe’nin Yabancılara Öğretiminde Yaşanan Sorunlar Çalıştayı”nın birincisinin düzenlendiğini hatırlattı.
“İnanıyorum ki burada ortaya çıkacak yol haritası ile eğitim alanında ciddi bir yol kat edilecek”
KKTC’deki çalıştayda son derece başarılı çalışmalar yapıldığını ifade eden Üstel, “Bugün, bu çalıştayın ikincisini Bosna Hersek’te düzenliyoruz. İnanıyorum ki bu çalıştay da başarılı geçecek ve burada ortaya çıkacak yol haritası ile eğitim alanında ciddi bir yol kat edilecektir” şeklinde konuştu. Başbakan Üstel, çalıştayın hem eğitime, hem Türkçeye hem de dünya kültürüne katkı sağlamasını diledi.
Türkçe’nin yabancılara öğretilmesinin önemini iki temel başlıkta ele almak istediğini belirten şunları kaydetti:
“Bunlardan birincisi, Kendi ülkemizdeki yabancılara Türkçe öğretmektir. Ülkemizdeki yabancı öğrencilerin Türkçeye hakim olmaları, hem mevcut eğitim sisteminin sürdürebilir hale gelmesi, hem sınıflarda yaşanan dile bağlı geri kalmışlıkların önüne geçilmesi hem de ülkede bulunan yabancıların kültürümüze daha kolay uyum sağlamaları açısından önemlidir.
Türkçenin yabancılara öğretilmesinin ikinci ve bence en önemli diğer yanı ise; Türkçe konuşan sayısının artmasının, ana dilimizi ve kültürümüzü dünyanın etkin dil ve kültürleri arasına sokmasıdır.
İngilizcenin bir dünya dili olmasının, ana dili İngilizce olan ülkelere nasıl katkılar yaptığını düşünürseniz bu başlığın aslında ne kadar önemli olduğunu daha kolay kavrayabilirsiniz.
“Dil, bir halkın sosyal ve kültürel geleceği açısından da önemlidir”
Dil bilimciler olarak elbette siz bizlerden çok daha iyi biliyorsunuz ki, düşünme kapasitemiz, düşündüklerimizi aktarma kapasitemizle sınırlıdır. Başkalarının düşüncelerini anlamamız da dilden yararlanma kapasitemizle sınırlıdır. O yüzden dil sosyal bir varlık olan insan adına son derece önemlidir. Dil, bir halkın sosyal ve kültürel geleceği açısından da önemlidir. Bunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.”
Başbakan Üstel konuşmasında, “Ülkenizde yaşamaya başlayan yabancılara bizler kendi dilimizi iyi şekilde öğretemezsek, onların yaratmış olduğu yeni ve tuhaf dil bir müddet sonra bizim kendi dilimizin erozyona uğramasına yol açar. Açıyor da. Türkçemiz böyle bir tehdit altında” ifadelerini kullandı.
“O yüzden dili sadece bir ders olarak düşünmemekte fayda var” diyen Başbakan Üstel, “Dil, tüm yaşam üzerinde etkileri olan, sosyal sonuçlar doğuran önemli bir konudur. O yüzden bu çalıştayı çok önemsiyorum ve o yüzden aranızdayım” şeklinde konuştu.
Çalıştayın Türkçe diline ve eğitime hayırlar getirmesini dileyen Başbakan Üstel, şunları belirtti:
“Ülkemizden gelen 40’ı aşkın katılımcıya yapacakları çalışmalarda başarılar diliyorum. Burada bulunan eğitimci hocalarıma sahsım ve halkım adını şükranlarımı sunuyorum. Her alanda yanımızda duran Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kurumlarına eğitimimize yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Emek veriyorsunuz ve bize güç veriyorsunuz sağ olunuz var olunuz.”
Çavuşoğlu: Türkçe konuşamayan öğrencileri sorun olarak değil, çözülmesi gereken bir mesele olarak görüyoruz
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, Türkçe konuşamayan öğrencileri sorun olarak değil çözülmesi gereken bir mesele olarak gördüklerini belirtti.
KKTC’nin demokratik yapısı ve dünya üzerinde yaşanan çalkantılı süreçlerden dolayı ülkeye yabancı nüfusun geldiğini ve okullarda yabancı öğrenci sayısının arttığını söyleyen Çavuşoğlu, bu sorunun çözümü için büyük bir mücadele verdiklerini ifade etti.
Bu bağlamda, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve bünyesinde bulunan Türk Dil Kurumu ile iş birliği içerisinde öğretmenlerin eğitimine ve sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Çavuşoğlu, verdikleri desteklerden dolayı her iki kuruma da teşekkür etti.
Sürecin biraz yavaş ilerlediğini ancak üniversiteler ile iş birliği içerisinde yabancılara Türkçe öğretimine başladıklarını belirten Çavuşoğlu, ilkokullara bu alanda tecrübe edinmiş öğretmenleri istihdam ettiklerine dikkat çekti.
Bakan Çavuşoğlu, hizmet içi eğitimlerle ortaöğretimde görev yapan öğretmenlerin eğitimlerinin tamamlanması ve bu alanda hazırlanan dokümanların öğretim programlarına eklenmesiyle bu sorunun sorun olmaktan çıkacağını dile getirdi.
Yaşanan sıkıntının ülkedeki çocukların eğitimlerini etkilememesi için bu yıl bir takım önlemler aldıklarını ve yeterlilik sertifikası olmayan öğrencilerin okullara girmemesine yönelik kararı uygulamaya koyduklarını kaydeden Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde, Atatürk Öğretmen Akademisi’nde ve Uluslararası Final Üniversitesi’nde Türkçe öğretim kursları başlattıklarını söyledi.
Türkçe’nin öğretilmesini ve yaygınlaştırılmasını önemsediklerini ve çok önemli bir görevi yürüttüklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Bizlere düşen görev, Türkçeyi öğretecek olan öğretmenlere bu alanda gelişmesi için gerekli zemini hazırlamak. Bu zemini hazırlamak için buradayız. Bu bağlamda bizlere destek veren tüm kurumlara teşekkür eder, çalıştayımızın hayırlara vesile olmasını temenni ederim” dedi.