Editör: TE Bilisim
TDP Genel Başkanı Atlı, depremzedelerin sayılarına ilişkin “Ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı ve Bakanları olduğunu iddia eden herkes birbirinden farklı konuşuyor” dedi
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Avukat Mine Atlı, Türkiye’deki depremlerden kaçarak Kıbrıs’ın kuzeyine gelen depremzedelerle ilgili hükümettekiler tarafından verilen birbirinden farklı sayıların tam bir “ciddiyetsizlik” olduğunu belirtti ve hükümete konuyla ilgili cevaplanmak üzere birçok soru yöneltti.
Yazılı açıklama yapan Atlı, depremzedelerle ilgili günlerdir devam eden “sayı” karmaşasının, hükümetin tüm kademeleriyle liyakatten ve ciddiyetten ne kadar uzak bir sözde örgütlenme içinde olduğunu gösterdiğini belirterek, toplumun da bunu net şekilde gözlemlediğini söyledi.
Ülkedeki depremzedelerin sayıları hakkında; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un “3 bin 800”, Başbakan Ünal Üstel’in “bin 500”, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “5 bine yakın” ve son olarak İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler’in “bin 497” dediğine işaret eden Atlı, “Çocuklar abaküsle daha iyi hesap yapabilirdi. Ama ülkenin Başbakanı, cumhurbaşkanı ve Bakanları olduğunu iddia edenlerin hepsi birbirinden farklı konuşuyor” dedi.
“Bu kişilerin takibinin yapılması için bir ekip oluşturuldu mu?”
Devlet ciddiyetinden uzak bu durumun bir an önce netliğe kavuşmasının önemine işaret eden Atlı, sayı kaç olursa olsun bu kişilerin ülkede hangi koşullarda ve nerelerde yaşadığının bilinmesinin, önümüzdeki dönemde oluşacak bir kaosun önüne geçmek için şart olduğunu dile getirdi.
Atlı, “Kimileri sadece deprem korkusundan kaçmışken, evleri yıkılan ve üstündeki kıyafetlerle sokakta kalan bu insanlar kimlerin yanında kalıyor? Masrafları nasıl karşılanıyor? Burada kalıcı mı olmak istiyorlar? Yasal statüleri nelerdir?” diye sorarak, bu kişilerin sürekli takibinin yapılması ve durumlarının öğrenilmesi konusunda bir ekip oluşturulup oluşturulmadığının da açıklanmasını istedi.
Atlı ayrıca, bu konuda tek sorumluluğun merkezi hükümette değil yerel yönetimlerde de olması gerektiğini kaydederek, merkezi ve yereldeki yöneticilerin ortak bir çalışma ve koordinasyon alanı yaratması gerektiğini söyledi.
Atlı, “Yerel yönetimler halka daha çok dokunabilen ve iç içe olan bir noktada. Dolayısıyla bu konuda merkezi hükümetten bile daha örgütlü ve koordinasyonlu çalışabilirler. Bunu Covid döneminde de depremzedelere yardımların gitmesi konusunda da gördük” diyerek, merkezi yönetimlerin yerel yönetimlere istatistik ve takip için görev delege edip bunun için bir bütçe ayırması gerektiğini vurguladı.
Yorumlar