Eniz ORAKCIOĞLU

   Bir dönem ülkemizin temel ihraç ürünlerinden olan harnup, yıllar içerisinde neredeyse yok olup gitti.

   İhracat kapılarının kapanmasından sonra değer kaybeden harnuptan vazgeçen üreticinin, ağaç bakımını ihmal etmesi, rekoltenin düşmesine sebep oldu.

  Fare popülasyonunun artması ve harnup arazilerinin satılarak yaşam alanına dönmesi de harnup ağacı sayısını azaltan ve rekoltenin düşmesine sebep olan diğer nedenler arasında.

  BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan Tatlısu Harnup Üreticileri Birliği Başkanı Ali Çil, 1976’da Tatlısu’nun 3 bin ton olan harnup rekoltesinin bugün 200-300 ton civarında olduğunu kaydetti.

  Geçen yıl ile bu yılı kıyaslayan Çil, geçen yıl Tatlısu’da rekoltenin 200 tonu biraz geçtiğini, bu yıl ise rekoltenin 300 ton civarında olmasını beklediklerini vurguladı.

  Çil, harnup fiyatının bu yıl beklentiyi karşılayamayacağına işaret ederek, ülkemize gelerek harnup alacak tüccarlara fiyat sınırlaması getirilmesi, o fiyatın altında harnup alanlara kota izni vermemesi gerektiğini söyledi.

“Fiyat beklentinin altında”

   Tatlısu Harnup Üreticileri Birliği Başkanı Ali Çil, harnup rekoltesinin bu yıl kötü olmadığını ifade ederek, harnubun alış fiyatında Türkiye’ye bağlı sıkıntı yaşandığını kaydetti.

   Çil, fiyatların 1 Eylül itibari ile belli olacağını söyleyerek, fiyatın geçen yılın fiyatı ile aynı olabileceğini, altına bile düşebileceğini belirtti. Geçen yıl üreticiden harnubun kilosunun 22-24 TL civarından alındığını hatırlatan Çil, bu yıl artan girdi maliyetlerine karşı fiyatın 35-37 TL civarı olması gerektiğine işaret etti.

   Çil, geçen yıl 1 sterlin olan harnubun kilosunun bu yıl da aynı olması gerektiğini söyleyerek, fiyat konusunda umutsuz olduklarını ve harnubun kilosunun 20 TL civarından üreticiden alınabileceğini kaydetti.

   Harnubun bu yıl üreticiden düşük alınacağı düşüncesinin sebebini açıklayan Çil, “Türkiye’de harnup çekirdeğini alan 3 firma vardır. Geçen yıl aralarında tatlı bir rekabet vardı ama bu yıl anlaşmalı fiyat belirleme kararı aldılar” dedi.

“Rekolte 3 bin tondan 300 tona düştü”

   1976’da Tatlısu’nun harnup rekoltesinin 3 bin ton olduğunu ifade eden Çil, ihracat kapılarının kapanması ve harnubu hiç denecek miktarlara almaları sebebi ile üreticinin harnup ağaçlarına bakmaktan vazgeçtiğini söyledi.

   Çil, harnup ağaçlarının yıllar içinde bakımsızlıktan ve farelerden dolayı kuruduğuna dikkat çekerek, 3 bin ton olan rekoltenin 200-300 tonlara düştüğünü söyledi.

   Tatlısu’da harnup ağaçlarının sadece hayvanın olduğu yerlerde kaldığına işaret eden Çil, hayvancının harnup ağacı dibine bir şeyler ektiğini, sürdüğünü, budadığını ve gübrelediğini kaydetti.

   Çil, geçen yıl Tatlısu’da rekoltenin 200 tonu biraz geçtiğini, bu yıl ise rekoltenin 300 ton civarında olmasını beklediklerini vurguladı. Çil, rekoltenin son yıllarda düşme sebeplerinden birinin ise satılan araziler olduğunu söyleyerek, “Harnubu da bir iki yıla kadar ithal etmeye başlarız” şeklinde konuştu.

“İlaçlama her yıl yapılmalı”

   Çil, harnubun en büyük düşmanlarından biri olan fareler ile mücadelede her yıl Tarım Dairesi’nin üreticiye yardımcı olduğunu ifade ederek, belediyenin de ilaçlama yaptığını ama bu yıl fare popülasyonunun düşmesi sebebi ile ilaçlamanın yapılmadığını belirtti.

   Bu yıl popülasyonun azalmasının gelecek yıl tekrardan artmayacağı anlamına gelmediğini kaydeden Çil, ilaçlamanın her yıl yapılmasını şart olduğunu söyledi.

   Tatlısu bölgesinde harnup için en büyük tehlikenin satılan araziler olduğuna dikkat çeken Çil, yıllardır sürdükleri arazilerin satıldığını, bakımlarını yaptıkları ağaçların ise söküldüğünü 140 ağacın kökünden söküldüğünü belirtti.

“Harnup eskiden para etmiyordu, kimsenin umurunda değildi”

   Bu yıl yaşanan harnup hırsızlıklarını da değerlendiren Çil, vatandaşların harnubun kendi başına yetiştiği yönünde bir algısı olduğunu, bu nedenle harnubu istedikleri gibi toplamayı hak olarak gördüklerini söyledi.

   Çil, artık ülkemizde hiçbir noktada emek verilmeyen harnup ağacı olmadığını belirterek, harnup üreticilerinin tarlaya ve ağaca emek vererek, ağacın budanması, farelerle mücadele, gübre atma ve bunun gibi işlemler uyguladıklarını anlattı.

   Hiç sürülmeyen bakılmayan yerlerde artık harnup kalmadığına dikkat çeken Çil, “Eskiden harnubun para yapmaması sebebi ile birilerinin ağaçtan harnup kesmesi kimsenin umurunda değildi. Kısacası eskiden kalma alışkanlık olarak bu günde insanlar harnupları sahipsiz sanıyor. Ama artık harnubun para kazandırması sebebi ile herkes kendi hakkını savunma yoluna girdi” dedi.

“Devlet arazilerini üretim için kullanmalı”

   Çil, harnup üretimini bekleyen tehlikelerden bahsederek, yeni Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş’dan beklentilerini sıraladı. Çil, harnup ağaçlarının sökülmemesi, fare ile mücadele için ilaçlamaların düzenli yapılması gerektiğini ifade etti.

   Bunun yanında harnup ağaçlarının yeniden boş kalan araziler kullanılarak sayısının artırılması ve üreticiye kiralanması için plan program yapılmasının öneminden bahseden Çil, ülkenin üretime ihtiyacı olduğunun altını çizdi.

   Çil, tapulu arazilerin yüzde 80’inin önümüzdeki 10 yıl içinde yok olacağını söyleyerek, en azından devletin elindeki arazilerin korunarak üretim amaçlı kullanılması gerektiğini vurguladı.

   Çil, yeni bakandan bir diğer beklentilerinin ise ülkemize gelen ve harnup alacak tüccarlara fiyat sınırlaması getirerek, o fiyatın altında harnup alanlara kota izni vermemesi yönünde olduğunu kaydetti.

HARNUP-8HARNUP-9HARNUP-6HARNUP-7HARNUP-5HARNUP-3HARNUP-4HARNUP-1HARNUP-2