Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni mahkeme binalarının yapımına ilişkin girişimleri olduğunu kaydederek, bu binaların Yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’ne yakın bir bölgede yapılabileceğini belirtti.
Tatar, mahkemelerde günden güne artan yoğunluğa dikkat çekerek, bütçe imkanlarının iyileştirilmesiyle birlikte yargıç sayısının artırılması gerektiğini ifade etti, geciken adaletin adalet olmadığını vurguladı.
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin ve ulaşılabilir bir iç hukuk yolu olduğunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından defalarca teyit edildiğini söyleyen Tatar, başvuruların zamanlı şekilde sonuçlanması için yargının görevini en iyi şekilde yapacağına inanç belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, 2024-2025 Adli Yılı’nın açılış töreninde konuştu.
“Bir hukuk devleti olan KKTC’nin devamı için birlik içerisinde mücadelemize devam etmeliyiz”
Tatar, burada yaptığı konuşmada, karşısında gördüğü tablodan dolayı gurur duyduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının hukukçularının 1570’li yıllardan beri vermiş olduğu mücadeleyle bugünlere gelinebildiğini kaydetti.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşması öncesindeki süreçte Avukat Rauf Raif Denktaş ve yardımcısı Hukukçu Osman Örek’in olağanüstü gayretleri ile Kuruluş Anlaşmaları’nın ekleri olan Garanti ve ittifak Anlaşmaları’nın imzalandığını ve tek taraflı müdahale hakkının sağlandığını hatırlatan Tatar, “O tek taraflı müdahale hakkı olmasaydı bugün Kıbrıs'ta belki de bizler olmayacaktık.” dedi.
KKTC’nin bir hukuk devleti olduğunu belirten Tatar, bu hukuk devletinin devamı için anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin ve bugünlerde kardeş ülke Azerbaycan’ın desteğiyle uluslararası camiaya insan hakları gereği buradaki yapının kabul edilmesine yönelik mücadelenin birlik ve beraberlik içerisinde sürdürülmesi gerekliliğine vurgu yaptı.
Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) da değinerek, TMK kararlarının uluslararası hukuka uygunluğunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından teyit edildiğine işaret etti, TMK’nın taşınmaz mallara ilişkin etkin ve ulaşılabilir bir iç hukuk yolu olduğunun altını çizdi. TMK’ya gelen başvuruların zamanlı bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğini kaydeden Tatar, bu yönde çalışılmaya ve kaynak yaratmaya devam edilmesi gerektiğini belirtti, “Bu önemli görevi yargımızın en iyi şekilde yerine getireceğine olan inancım tamdır.” ifadelerini kullandı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) mahkemelerince alınan ve Baro Konseyi Başkanı Hasan Esendağlı tarafından paylaşılan bazı kararlara da değinen Tatar, GKRY’yi daha gerçekçi olmaya çağırdı.
"1960 Anlaşması ülke tarihindeki en önemli hukuk sözleşmelerinden biri”
Kıbrıs'ta eşit, adil, kalıcı bir çözüme ulaşabilmek için ancak Kıbrıslı Türklerin eşit egemenliğinin kabulüyle müzakere masasına oturabileceklerini yineleyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucu bir ortağı olduğunu, bu Anlaşmadan gelen egemenlik hakkının inkar edilemeyeceğini söyledi.
Elli yıldır hep federal anlayışta yapılan görüşmelerin beyhude olduğunu çünkü gerek Annan Planı’nda gerekse Crans Montana’da Kıbrıslı Türklerin eşit egemenliğini kabul etme niyetlerinin olmadığının görüldüğünü kaydeden Tatar, diğer tarafın esas hedefinin “sıfır asker, sıfır garanti” temelli bir anlaşma olduğunu, bunun risklerinin hukukçular tarafından çok iyi şekilde bilindiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz hukuk devletine inandığımız için Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucu ortağı olarak egemenlik hakkımıza sahip çıkarak, ancak bunun teyidiyle müzakere masasına geçebileceğimizi var gücümüzle anlatmaya devam ediyoruz.” dedi.
1960 Anlaşması’nın bu ülkenin tarihindeki en önemli hukuk sözleşmelerinden biri olduğunu söyleyen Tatar, esas hukuksuzluğun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek taraflı işgali, bunun avantajlarını kullanarak Güney Kıbrıs’ı geliştirmeleri ve bir takım ambargo ve izolasyonlarla Kıbrıslı Türklerin haklarının ihlal edilmesi olduğunu ifade etti.
“Kamu Hizmeti Komisyonu’na güvenim tam”
Kamu Hizmeti Komisyonu’na (KHK) da değinen Tatar, bağımsız bir kurum olan KHK tarafından yapılan atamalara, sınav sistemine ve orada çalışanlara duyduğu güveni vurguladı.
Tatar, mahkeme binalarının yetersizliğine ilişkin ifadelere de hak vererek, bu konuda bazı girişimlerde bulunduğunu, uygun görüldüğü takdirde yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’ne yakın bir bölgede mahkemelere yönelik bina yapılmasına ilişkin düşüncelerini paylaştı.
Bütçeyi yükselterek, yargıç sayısının artırılmasına yönelik ifadelere de destek veren Tatar, mahkemelerdeki yoğunluğa dikkat çekerek, “Geciken adalet adalet değildir.” dedi.
Şampiyon Melekler’le ilgili toplumda hassasiyetin ortaya çıkmasında hukuk camiasının gayretlerinin önemi hakkında konuşan Tatar, “İsias ortak davamızdır. Adalet yerini bulacaktır.” ifadelerini kullandı.
Tatar, yeni adli yılın tüm hukuk camiasına hayırlı olmasını temenni etti.