Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, mevkidaşı Samih Şukri'nin davetiyle bugün Mısır'a gerçekleştirdiği ziyaret, 11 yılın ardından yapılmış olması açısından önem taşıyor
Türkiye ile Mısır, Orta Doğu ve İslam dünyasında derin tarihi ilişkilere ve ortak kültürel mirasa sahip iki ülke konumunda bulunuyor.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, mevkidaşı Samih Şukri'nin davetiyle bugün Mısır'a gerçekleştirdiği ziyaret, 11 yıl sonra yapılması bakımından önem taşıyor.
İkili, Türkiye-Mısır ilişkileri ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldı.
İki ülkenin derin tarihi ilişkileri
İki ülke arasındaki derin ilişkilerin tarihte de örneği bulunuyor. Anadolu'daki Hitit uygarlığı ile Mısır'daki Firavun hükümdarlığı arasında yapılan anlaşma, insanlık tarihinin en eski anlaşması olarak biliniyor. Söz konusu anlaşma MÖ. 1274 yılındaki Kadeş Savaşı'ndan sonra gerçekleşti.
Tarihteki ilk yazılı uluslararası barış anlaşması, Hitit Kralı III. Hattuşili ve Mısır Firavunu II. Ramses tarafından mühürlenmiştir. Antlaşmanın kil tablet kopyası, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde ve Mısır'daki iki tapınağın duvarında sergileniyor.
Ortak kültürel miras ve sağlam ilişkiler
Mısır'da 1517-1805 yıllarındaki Osmanlı dönemine ait eserler de yine iki ülke arasındaki derin tarihi bağların örneklerinden.
Başkent Kahire'de 1571'de inşa edilen Sinan Paşa Mescidi, Yusuf Ağa Mescidi (1625), Mirza Mescidi (1698), Ukbe bin Amir Mescidi (1655), İskenderiye kentindeki Abdulbaki Çorapcı Mescidi (1758), İbrahim Terbane Mescidi (1685) ve 1758'de kurulan Çorbacı Mescidi, ülkedeki yüzlerce eserden sadece birkaçı.
Mısır, bu dönemde inşa edilen eserlerin restorasyonu için çalışmalar yürütüyor.
İki ülkenin hakları arasında da güçlü bağlar bulunuyor. 1833 tarihli resmi olmayan bir nüfus sayımına göre Mısır'da 20 bin ila 30 bin arasında olduğu tahmin edilen dikkate değer bir Türk varlığı vardı. Ayrıca aralarında ünlülerin de olduğu çok sayıda Mısırlı İstanbul'a ziyaretler gerçekleştiriyor.
Mısır'ın başkenti Kahire'nin doğusundaki Nasr Şehri mahallesinde 1915-1918 yılları arasında Filistin cephesinde İngilizler tarafından esir alındıktan sonra Mısır'daki esir kampları ve hastanelerde hayatlarını kaybeden 4500'e yakın Türk subay ve askerin olduğu bir şehitlik bulunuyor.
Türk şehitliğinde her yıl 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 106'ncı yıl dönümü münasebetiyle Kahire'deki Türk diplomatik ve askeri temsilcilerinin katıldığı "Şehitler Günü" anması yapılıyor.
Diplomatik ilişkiler 1925 yılında kuruldu
İlk olarak 1925 yılında Türkiye, Mısır ile diplomatik ilişkiler kurmaya başlıyor ve bunun sonucunda 1948 yılında Kahire'de büyükelçilik düzeyinde temsil edilmeye başlanıyor. Mısır'da sosyalist rejimin kurulmasından sonra Türkiye, diplomatik ilişkilerini 1961-1963 yılları arası askıya alıyor, 1963'te ilişkiler tekrar kuruluyor.
1990'lı yıllarda Mısır-Türkiye ilişkileri, dönemin Türkiye Başbakanı Necmettin Erbakan'ın 1996'da Mısır'a yaptığı ziyaretin ardından bir gelişmeye tanık oldu. Erbakan, Mısır’ı ziyaret ederek Kahire yönetimine, Sekizli Ülkeler (D-8) Grubu’nu oluşturmak üzere İslami ekonomi grubuna katılma teklifinde bulundu. Kahire söz konusu teklifi kabul ederek Haziran 1997'de İstanbul'daki ilk zirvesine katıldı.
Mısır, 1999'da İzmit'te meydana gelen depremin ardından Türkiye'ye büyük tıbbi, gıda ve barınma yardımı sağlayarak güçlü bir şekilde destek verdi.
2003 yılında da dönemin başbakanı Abdullah Gül, Mısır'a giderek eski Başbakan Atef Abeyd ve eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile görüşmüştü. 27 Aralık 2005 tarihinde Kahire’de imzalanmış olan Türkiye-Mısır Serbest Ticaret Anlaşması da Bakanlar Kurulu'nun kararıyla 1 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe girdi.
Mübarek'in 2009'da Türkiye'ye yaptığı ziyaret, Türk mevkidaşı Abdullah Gül ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sonrası ikili ilişkiler yüksek bir ivme kazandı.
Türkiye 2010 yılında, Mısır'da Yunus Emre Kültür Enstitüsü'nü açtı.
Mısır'daki Ocak 2011 devriminden sonra Gül, aynı yılın Mart ayında Mübarek'in istifa etmesinden sonra ülkeyi ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı olmak üzere Kahire'ye gitti.
İki ülke arasındaki ilişkiler, o dönem Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Eylül 2011’de, aynı yılın Haziran ayındaki genel seçimleri kazanmasının ardından ilk yurtdışı ziyaretini işadamları ve bakanlar eşliğinde Mısır’a yapmasıyla güçlendi.
2012’de Muhammed Mursi’nin Mısır Cumhurbaşkanı seçilmesiyle, Türkiye-Mısır ilişkileri zirveye çıktı. 30 Eylül 2012’de Türkiye’yi ziyaret eden Mursi, burada yaptığı konuşmada, ülkesinin Türkiye ile işbirliğini desteklemeye yönelik isteğini dile getirdi.
Mursi’nin ardından Kasım 2012’de dönemin Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve aynı ay içinde dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Kahire ziyaretini ayarlamak için Türkiye’ye geldi.
İlişkilerin sekteye uğraması
2013’de Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’nin devrilmesinin ardından Türkiye-Mısır ilişkileri maslahatgüzar seviyesinde devam etti. Kültürel bağların yanı sıra ekonomik işbirliği güçlü bir şekilde sürdü.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, o dönem, "Türkiye ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler 2013 yılından itibaren karşılıklı olarak maslahatgüzarlar düzeyinde sürdürülmekte olup, iki ülkenin dışişleri bakanları arasında çeşitli vesilelerle kısa süreli görüşmeler gerçekleştirildi. Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Konsolosluğu ile Türkiye'nin Kahire Büyükelçiliği ve İskenderiye Konsolosluğu faaliyetlerine aralıksız devam ediyor." açıklamasında bulundu.
Açıklamada, "Mısır’ın, Afrika kıtasında Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olmasının yanı sıra Türk ve Mısırlı girişimciler arasında sık sık toplantılar düzenleniyor. Mısır'da halen yaklaşık 3 bin 500 vatandaşımız ikamet etmektedir. İki ülke arasındaki ortak tarihi mirasla desteklenen köklü ekonomik ve sosyal bağlar korunmaktadır." denildi.
Haziran 2016’da ise dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Türkiye ile Mısır arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde ve iki ülke yetkilileri arasında görüşmeler yapılmasında bir sakınca olmadığını söyledi.
Dönemin Başbakanı Yıldırım, Ağustos 2016’da, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin "Mısır ve Türkiye halkları arasında düşmanlık için hiçbir sebep yok" açıklamasına ilişkin, "Türkiye, Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesini destekliyor." ifadesini kullanmış ve Mısır Dışişleri Bakanlığı da "Türkiye ile yakınlaşmaya yönelik her türlü gerçek ve ciddi çabanın” memnuniyetle karşılandığını duyurmuştu.
Türkiye ve Mısır’ın uzlaşma süreci
Mısır-Türkiye ilişkileri, iki ülke arasındaki anlaşmazlıklara ilişkin 2021’in Mayıs ve Eylül aylarında birçok kez yapılan “istikşafi görüşmelerde” Kahire ve Ankara yönetimlerinin olumlu yönde bir değişime varana kadar bu şekilde devam etti.
Türkiye’den Mısır’a 2013’ten sonra bakanlar düzeyinde ilk ziyaret, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Haziran 2022’de İslam Kalkınma Bankası’nın yıllık toplantısına katılmak için Kahire’ye gitmesiyle gerçekleşti.
Mısır ile Türkiye’nin ticaret hacmi, 2021’in ilk çeyreğinde 1,3 milyar dolar seviyesindeyken, 2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 85 artış gösterdi ve 2,5 milyar dolar olarak kayda geçti.
23 Ağustos 2022’de Türkiye Ticaret Bakanlığı'nca Kahire’de Türk ve Mısırlı işadamları arasında bir görüşme gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısırlı mevkidaşı Sisi ile Kasım 2022’de dünya kupası kapsamında görüşmesi, iki ülke arasındaki istişare ve yakınlaşmayı zirveye taşıdı. Mısır Cumhurbaşkanlığı da bu görüşmeyi “ilişkilerin geliştirilmesinin başlangıcı” olarak niteledi.
İki ülke arasında karşılıklı yapıcı açıklamalar devam ederken, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Mısır’ın depremzedeler için insani yardım malzemesi göndermesi, Sisi’nin Erdoğan’ı araması ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri’nin 27 Şubat’ta Türkiye’yi ziyaret etmesi Mısır-Türkiye son dönem ilişkileri zirveyi gördü.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Şükri ile görüşmesinin ardından, “Mısır, Akdeniz bölgesi ile Arap ve İslam dünyası için önemli bir ülkedir. Mısır’ın güçlü olması hepimizin çıkarınadır.” dedi.
Çavuşoğlu, Mısır-Türkiye ilişkilerinin gelişmesinin iki ülkenin de çıkarına olduğunu söyledi ve bunun “bölgenin istikrarına ve refahına olumlu yansımalarının” olduğunu belirtti.
Şükri ise, depremlerin sebebiyle “Mısır kardeş Türkiye'nin yanında olacak ve iki ülke arasındaki ilişkiler en üst düzeye çıkacaktır.” açıklamasında bulundu.