Dünyanın en büyük krizlerinden birinin yaşandığı Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaş, 1. yılını tamamladı.

Başkent Hartum başta olmak üzere özellikle nüfusun yoğun olduğu şehirlerde süren savaş sebebiyle milyonlarca Sudanlının hayatı altüst oldu.

Altyapı, sağlık, eğitim, ekonomi ve toplumda ağır tahribata yol açan savaş, sadece Sudan'ı değil bölge ülkelerini de etkisi altına almaya devam ediyor.

İki taraf arasındaki müzakerelerin yakında yeniden başlayacağı ileri sürülse de Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalu'nun "savaşa devam edecekleri" yönündeki açıklamaları, yakında bir çözümün olmayacağını gösteriyor.

Tüm çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı

Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır'ın öncülük ettiği Sudan'a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin (IGAD) çabaları ve Bahreyn'in başkenti Manama'da yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı.

Ulusal basın ise Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) katılımıyla Suudi Arabistan'ın Cidde şehrindeki görüşmelerin yakında başlayacağını öne sürüyor.

Fransa, 15 Nisan'da Paris'in ev sahipliğinde Sudan'daki insani durumu ele alan, Almanya ve Avrupa Birliği ile işbirliği içinde bir konferans düzenleyeceğini açıkladı. Sudan ise Fransa'nın, Sudan'daki durumla ilgili hükümetle istişarede bulunmadan bakanlar düzeyinde konferans düzenleme duyurusu yapmasını kınadığını bildirdi.

Sudan'daki Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), ülkenin dünyadaki en korkunç insani trajedilerden birine sahne olduğuna dikkati çekerek taraflar arasında çatışmalar sürerken durumun her gün kötüleştiği uyarısında bulundu.

Dünyanın en büyük yerinden edilme krizi

BM'ye bağlı Uluslararası Göç Örgütüne (IOM) göre dünyanın en büyük yerinden edilme krizinin yaşandığı Sudan'da 6 milyon 552 bin 118 kişi ülke içinde yerinden oldu, 2 milyon 19 bin 27 kişi ise ülke dışında güvenlik arayışında bulundu.

BM, Sudan'daki savaşta yaklaşık 15 binden fazla kişinin doğrudan çatışmalardan etkilenerek hayatını kaybettiğini belirlese de sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle bu sayının çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Çatışmaların sürdüğü bölgelerde insani yardımların ulaştırılamadığı Sudan'da 25 milyondan fazla kişinin insani yardıma muhtaç durumda olduğu, yaklaşık 730 bin çocuğun akut gıdasızlık çektiği bildirildi.

200 bin çocuk ölüm riskiyle karşı karşıya

Yardımların ulaşamaması durumunda açlığın kaçınılmaz olduğu tahmin edilen ülkede "Çocukluğu Kurtarın" Derneğine göre 200 bin çocuk, gelecek ay ölüm riskiyle karşı karşıya.

Dünya Gıda Programı (WFP), Sudan'daki krizin sınırları aştığını, Çad ve Güney Sudan'ı da etkilediğini kaydetti.

Hasat dönemi olduğu halde açlığın arttığı Sudan'da hasattan sonra insani yardım ihtiyacının daha da çoğalması bekleniyor, mahsullerde bir önceki yıla göre yüzde 46 düşüşle birlikte gıda ürünlerinin fiyatında büyük artış yaşandı.

En çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor

En çok kadınlar ile çocukların etkilendiği savaşta yerel derneklere göre kadına şiddet olayları arttı. Savaşın başlamasından bu yana 370 tecavüz vakasının tespit edildiği belirtiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 5 yaşın altındaki 3,5 milyon çocuğun akut yetersiz beslendiğini bildirdi.

Devam eden çatışmalar nedeniyle yüzde 70 ila 80'inin çalışmadığı ülkedeki sağlık tesislerine yönelik 62 saldırı doğrulandı.

DSÖ'ye göre ülke çapında genel tıbbi malzeme krizi yaşanıyor ve kronik hastalıkları bulunanlar gerekli sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. 11 binden fazla kolera, 4 bin 600 kızamık ve 1,3 milyon sıtma vakası kaydedildi.

Ne olmuştu?

2003'te Sudan'ın batısındaki Darfur'da isyanı bastırmak için Ömer el-Beşir liderliğindeki hükümet ve ordu, bölgenin yerlisi Arap kökenli Cancavid milislerini silahlandırarak onların desteğini aldı.

Darfur'daki çatışmada sivillere yönelik cinayet, tecavüz ve işkence dahil olmak üzere savaş suçları işlemekle suçlanan Cancavid milisleri, 2013'te yaklaşık 5 bin üye ile Dagalu liderliğinde istihbarat teşkilatına bağlı olarak resmi hüviyet kazandı.

HDK, başlarda dönemin Cumhurbaşkanı Beşir ve ordunun desteği, sonrasında da mali ve siyasi gücünün artmasıyla düzenli orduya paralel bir ordu haline geldi.

El-Burhan komutasındaki ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Aralık 2018'deki halk ayaklanması sonrasında yönetimi ele geçirip yaklaşık 30 yıl iktidarda kalan Cumhurbaşkanı Beşir'in Nisan 2019'da devrilmesini sağlamıştı.

Ardından sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümette yer alan ordu ve HDK, 2021'de ise sivil hükümete karşı birlikte darbe düzenlemişti.

Askeri ve güvenlik reformu kapsamında HDK'nin orduya entegrasyonu konusunda anlaşmazlığa düşmesinin ardından Ordu ile HDK arasında 2023'ün nisan ayı ortasında çatışmalar başlamıştı.

Ülkede o tarihten bu yana taraflar arasında şiddetli çatışmalar sürüyor.

Editör: Ahmet Karagözlü