Rocky serisinin belki de en sevilen filmi olan Rocky IV'te, Rocky Balboa'nın azılı rakibi Ivan Drago rolüyle hafızalara kazınan Dolph Lundgren, yıllardır gizlice kanserle mücadele ettiğini söyledi.
   In Depth With Graham Bensinger adlı televizyon programına konuk olan 65 yaşındaki Lundgren, doktorların 2015'te böbreğinde tümör bulduğunu belirtti. İsveçli aktör, o zamandan beri sessizce kanserle savaştığını söyledi.
   2020'de reflü olduğunu sandığını anlatan oyuncu, gerçekteyse tümörünün yayıldığını öğrendiğini aktardı. Ünlü oyuncu, vücuduna yayılan kanserli hücrelerin ameliyatla alındığını ifade etti.
   Yöneteceğim ve başrolünde oynayacağım bir film vardı. Alabama'da çekimlere hazırlanırken doktor beni aradı ve karaciğerimde bir tümör daha bulduklarını söyledi.
   Ben de 'Oh tamam' dedim. O anda bunun ciddi bir şey olduğunu anlamaya başladım.
   Lundgren, doktorun kendisine tümörün ameliyat edilemeyecek kadar büyüdüğünü söylediğini de ekledi. Bu, Lundgren'in nişanlısı Emma Krokdal'ın söylediğine göre korkunç yan etkileri olan farklı bir tedavi anlamına geliyordu.
   Ağzı, eleri, ayakları ağrıyordu ve sıcak, soğuk ya da baharatlı hiçbir şey yiyemiyordu. Yemek yemekte zorlanıyordu ve çok kilo verdi.
   Lundgren, doktorunun kendisine "biraz ara vermesini ve ailesiyle daha fazla zaman geçirmesini" söylediğini anlattı.
   Ben de ona 'Sence ne kadar ömrüm kaldı?' diye sordum. Sanırım iki ya da üç yıl dedi ama sesinden muhtemelen daha az kaldığını düşündüğü anlaşılıyordu.
   Hayatınıza bakıp 'Harika bir yaşamım oldu' diyorsunuz. Zaten bir ömüre beş ömür sığdırdım.
   Yani acı çekiyor değildim. Sadece bilirsiniz, çocuklarım, nişanlım ve çevrenizdeki insanlar için üzülmek gibiydi.
   Lundgren, başka bir onkologdan daha fikir almaya karar verdiğini ve Dr. Alexandra Drakaki'den ikinci bir görüş aldığını anlattı. Drakaki, kanseri ilaçla tedavi edilebilir hale getiren bir mutasyon buldu ve bu da tümörlerin yüzde 90 oranında küçülmesine yardımcı oldu.
   Artık hayata farklı baktığını söyleyen Lundgren, nasıl hissettiğini anlatırken duygulandı.
  

Editör: Erol Kanlıada