Ahmet KARAGÖZLÜ

   Ülkemizde trafik kazasının yaşanmadığı tek bir gün bile geçmiyor.

   Delik deşik, köstebek yuvasına dönüşen yollarımızdaki bir diğer tehlike de yol kenarlarına yerleştirilen reklam panoları… Anayollar ve şehir içlerindeki birçok reklam tabelasının yanı sıra özellikle şehirler arasında bulunan ışıklandırılmış ve televizyon tipi LED ekran panolarının kazalara davetiye çıkardığı görülüyor.

   Demir ayaklar veya sütunlar üzerine monte edilen devasa büyüklükteki reklam panolarının yollara çok yakın bir mesafede olmasından dolayı kaza riskini bir o kadar daha artırıyor.

   Ayrıca yol kenarlarına yerleştirilen reklam panoları trafik kazalarının yanı sıra görüntü kirliliğine de neden oluyor. Özellikle düz mevkilere veya göz alıcı tepelere yerleştirilen reklam panolarında farklı sektörlerden tanıtımları görmek mümkün…

   Bazı reklam panolarının ise boş olması adeta “demir yığını” görüntüsü veriyor.

   Öte yandan uzmanlar, yıllardır yol kenarlarındaki reklam tabelalarının dikkat dağınıklığına sebep olduğunu ve güvenli sürüş için risk unsuru oluşturduğunu söylüyor. Ancak tüm uyarılara rağmen ne yazık ki güvenli seyahat için büyük önem taşıyan “yol güvenliğine” bir türlü önem verilmiyor.

Avcı: Reklam tabelaları  mevcut haliyle güvenli değil

   Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zeki Avcı, reklam tabelalarının ve panolarının tehlike arz ettiğini belirterek mevcut haliyle yollarda güvenli olmadığını söyledi.

   Avcı, özellikle devasa büyüklükteki reklam panolarının yol kenarlarına yerleştirilmesinin uygun olmadığını ifade ederek bu tabelaların “uzaktan okunabilmek” için imal edildiğini, bu nedenle de yolun oldukça uzağında olması gerektiğini kaydetti.

   Işıklandırılmış reklam tabelaları ve panolarına da değinen Avcı, bunların özellikle geceleyin sürücülerin dikkatini dağıtabileceğine işaret etti, bu konuda hiçbir denetim de yapılmadığını vurguladı.

“Sürücüler ölümle burun buruna gelebiliyor”

   Avcı, reklam panolarının yolun birkaç metre kenarında olmasından dolayı anayolda yasal limit olan 100 km hızda giden bir aracın yoldan kaçması durumunda sürücünün ölümle burun buruna gelebileceğinin altını çizdi. 

   Yoldan çıkan araçların beton veya demir direkle imal edilen reklam panolarına çarpabileceğini söyleyen Avcı, yolların affedici olması gerektiğini, ancak ülkemizde banketten çıkan bir aracın içindeki insanların maksimum seviyede zarar görebileceğini kaydetti.

   Avcı, reklam tabelalarının belediyelerin sorumluluğunda olduğunu, ancak Karayolları Dairesi’ne yol güvenliğine tehlike arz eden tabelaları kaldırma yetkisi verilmesi gerektiğini söyledi.

“Yol güvenliği değil, parasal getiriler ön planda tutuluyor”

   Bazı belediyelerin yol güvenliğini değil, parasal getirileri ön planda tuttuğunun altını çizen Avcı, denetimin “olmazsa olmaz” olduğunu vurguladı. Kavşaklara yerleştirilen hareketli LED ekran panolarına da dikkat çeken Avcı, bu panoların sürücülerin dikkatini dağıttığını ifade etti.

   Belediyeler Birliği ile Karayolları Dairesi’nin reklam panolarına ilişkin mevcut yasal düzenlemeleri güncellemesi gerektiğini belirten Avcı, reklam panolarının önüne en azından bariyer konulmasının sağlanabileceğini dile getirdi.  

Durdu: Reklamlar yolların en  az 3 metre gerisine konmalı

   Kıbrıs Türk Reklamcılar ve Tasarımcılar Derneği (REK-DER) Başkanı Suat Bora Durdu, reklam panolarının yolların en az 3 metre gerisine konulması gerektiğini söyledi.

   Durdu, panoların ve tabelaların Karayolları Dairesi ile belediyelerin koyduğu kurallar çerçevesinde yerleştirildiğini belirterek denetleme yetkisinin de belediyelerde olduğuna dikkat çekti.

   Reklam tabelalarıyla ilgili daha koordine bir şekilde çalışılması için belediyeler ile derneğin istişare içerisinde olması gerektiğini ifade eden Durdu, özellikle anayollara yakın büyük tabelaların sağlam yapıda olduğunu vurguladı.  Hiçbir reklam tabelasının yol kenarında olmadığını savunan Durdu, anayollar üzerindeki tüm tabelaların yolun en az 3 metre gerisinde olduğunu yineledi.

   Durdu, zaman içerisinde yolların genişletilmesi veya yol güzergahının değiştirilmesi durumunda yol kenarına yakın kalan tabela ve panoların derhal güvenli bölgeye çekilmesi gerektiğini anlattı.

   Yollara yakın olan bazı “boş” reklam panolarına da dikkat çeken Durdu, bu konuda belediyeler ile derneğin birlikte çalışmasının şart olduğunu belirtti.

   Durdu, bu haftadan itibaren tüm belediyelerle “istişare” yapmak için görüşmelere başlayacaklarını kaydetti. 

Demircioğlu: Kimse kafasına göre direk dikmemeli

   Kıbrıs Türk Reklamcılar Birliği Eski Başkanı Deniz Demircioğlu, yol kenarlarında bulunan reklam direklerine çarparak hayatını kaybeden birçok insanın olduğunu belirterek “Kimse kafasına göre direk dikmemeli” dedi.

   Reklam tabelaları takılırken belli standartların olduğunu ifade eden Demircioğlu, reklamların yol kenarına belli bir mesafede olması gerektiğini dile getirdi.

   Demircioğlu, şehirlerarası bölünmüş çift şeritli yollardaki reklam panolarından Karayolları Dairesi’nin, orman arazilerindekilerden Orman Dairesi’nin, normal yollarda ise reklamın yerleştirildiği bölgenin bağlı bulunduğu belediyelerin sorumlu olduğunu belirtti.

   Demircioğlu, reklam tabelalarının yasalar çerçevesinde takılması, denetiminin ise söz konusu kurumlar tarafından yapılması gerektiğini söyledi.

   İngiliz Sömürge Dönemi’nden kalma Fasıl 50 Reklamların Teşhiri (Denetim) Yasası’nın, belediyelerin birleştirilmesinin ardından yürürlüğe giren Belediye Yasası’na bağlandığını belirten Demircioğlu, bu yasayla birlikte belediye hudutlarındaki tüm tabelalardan belediyelerin sorumlu tutulduğunu kaydetti.

   Demircioğlu, yasalar çerçevesinde yerleştirilen reklam tabelalarının bulunduğu yollara ilgili kurumlar tarafından bariyer konulması gerektiğini belirterek bu durumun olası bir kazada “yaralanma oranını” düşürebileceğini vurguladı.