Cypfruvex Müdürü Cemal Redif, Bangladeş'ten getirilen işçilerin yaşam koşulları ve alacaklarına ilişkin iddialar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Redif, işçilerin barındığı ortamla ilgili iddiaları doğrularken, yaşananların medyada dramatize edildiğini savundu.
Kıbrıs Postası’nda yer alan habere göre, Cemal Redif işçilerin pasaportlarının verilmesi durumunda Güney Kıbrıs’a kaçmalarının sorumluluğunun Cypfruvex’e yüklenmesinden endişe duyduklarını ifade etti.
Cemal Redif, işçilerin alacaklarına ilişkin olarak, "Cypfruvex’ten kimsenin alacağı yoktur. İşçiler, Nisan ayında çalıştı ve üç aylık maaşları ödendi. Sadece Nisan ayında 15 günlük depozito tuttuk. Bu parayı, 3. dünya ülkesinden gelen işçilerin toplum huzurunu bozmayacak şekilde kontrolde kalmaları için tuttuk" diye konuştu.
Redif, işçilerin Temmuz ayı maaşlarının verilmediğini, ancak cumartesi günleri haftalık tüketim alışverişlerinin yapıldığını belirtti.
Redif, “590 kayıtlı insan var ve bunlardan sadece biri memleketine döndü” dedi.
Redif, medyanın olayları yanlış yansıttığını belirterek, “Konu sadece dramatize edildi. İsterseniz villada yaşayın, ben de sizleri pislik içinde yaşar gibi gösterebilirim. Medya bize de gelip sorsaydı, belgeleri gösterirdik” dedi.
“Yattıkları yerde kalmak kendilerinin tercihiydi”
Redif, işçilerin yaşam koşullarıyla ilgili olarak ise, "Yattıkları yerde kalmayı kendileri istediler. Bu insanların yaşam tarzı bu. Bir tencere yemek pişirirler ve kendileri elleriyle tencereden yerler. Ben mi değiştireceğim kültürlerini?" açıklamasında bulundu.
Cemal Redif, Cypfruvex’in işçileri sömürmediğini savunarak, "Ailelerinde sağlık sorunu olanlara para verdik, rahatsızlananları benim ekibim hastanelere taşıdı, bu işi demagojiye çevirenler bu insanları daha fazla sömürmeye çalışıyor" dedi.
Redif, Türkiye’den gelen işçi sayısının yetersiz kalması nedeniyle Bangladeş’ten işçi getirildiğini belirterek, "Türkiye’den gelen işçiler döndüğünde yasal iznimizi kullanarak bu işçileri getirdik” diye konuştu.