Chevron ile anlaşmalarının çökmesi halinde uygulayacak B planları olduğunu belirten Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu “Türkiye, Doğu Akdeniz’in büyük bir ülkesi olmasının yanında bir enerji kavşağı. İhtilaflı olsak bile enerji konularında böyle bir ülkeyi göz ardı edemeyiz” dedi.
Politis, Papanastasiu’yla yaptığı özel söyleşiyi “Chevron’la Görüşmeler Çökerse B Planı Var” başlığıyla aktardı.
“Türkiye, Doğu Akdeniz enerji denklemine girebilir mi?” sorusuna muhatap olan Rum bakan, Türkiye’nin, enerji konusunda göz ardı edemeyecekleri bir ülke olduğunu ancak Kıbrıs’taki fiili durumun, bu konuda fazla tartışmaya olanak tanımadığını söyledi.
Papanastasiu, “Doğal zenginlik her iki topluma da aittir. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında karşılıklı saygı gerekir. Dolayısıyla, enerji konularında işbirliği olamaz ancak geniş siyasi çevre dikkate alınmalı” dedi. Kıbrıs sorununun çözümünden sonra Türkiye ile görüşme konusu sorulduğunda ise “Görüş belirtemem, bu başkanın elinde olan uygun zamanda onun açıklayacağı bir konu. Biz, Başkan’ın göstereceği süreci takibe hazırız” ifadelerini kullandı.
Rum yönetiminin, gerekli bütün teknik ekipmana sahip büyük bir şirket olduğu için Chevron ile ilgilendiğini ancak şirket ile yaptıkları “Afrodit” yatağının ticari açıdan değerlendirilmesi anlaşmasının çökmesi durumunda “teknik alternatif çözümler” içeren bir B planları olduğunu söyledi.
Gazete, Papanastasiu’ya Rum tarafının tek taraflı ilan ettiği MEB’in 12’nci parselindeki Afrodit yatağının lisans sahibi Amerikan Chevron şirketi ile 2019’da yaptıkları ticari açıdan değerlendirme anlaşmasının güncellenmesi konusundaki uzayıp giden anlaşmazlığı sordu.
Rum Bakan Chevron ile 2019’da yaptıkları anlaşmanın, yataktan çıkacak doğal gazın yatak üzerine kurulacak yüzer bir üretim tesisi ve ardından Mısır’a uzanacak bir boru hattı öngörmesine rağmen Chevron’un yüzer tesisi plandan çıkarmayı önerdiğini ancak Rum yönetiminin 28 Ağustos 2023’te şirkete gönderdiği mektupla bunu reddettiğini hatırlattı.
O zamandan beridir sürece, kimi sözleşmeden, kimi de Chevron’un taleplerinden kaynaklanan bazı uzatmalar yaşandığını ve sonunda Chevron’un 2019 tarihli sözleşmede, sözleşmenin ana omurgasına (yüzer üretim tesisi ve Mısır’a boru hattı) dokunmadan değişiklik yapabileceği noktasında uzlaşıldığını söyledi. Papanastasiu Chevron’a, 2019 sözleşmesinde talep ettiği güncellemelerle ilgili önerilerini sunması için 31 Mart 2024’e kadar süre tanıdıklarını kaydetti.
Chevron ile görüşmelerin çökme riski olup olmadığı, böyle bir çöküşe karşı bir B planı bulunup bulunmadığı sorulan Papanastasiu, “Her zaman teknik alternatif çözümlere dair B planı vardır” dedi.
Papanastasiu şunları ekledi:
“Ancak jeopolitik karışıklıklar nedeniyle Doğu Akdeniz’deki mevcut şartlar altında bu tür çözümler yeterli değil. Dolayısıyla bu teknik çözümlerin Doğu Akdeniz’de jeopolitik istikrarla birlikte ilerlemesi gerekiyor. Bu mantıkla, evet, bölgedeki jeopolitik gelişmeleri ve istikrarsızlığı dikkate alması gereken alternatif teknik çözümler var.”
“Teknik alternatif çözümlerin” ne anlama geldiği sorulduğunda ise “teknik çözüm bölgede -Kıbrıs MEB’inin içinde veya dışında- faaliyet gösteren şirketlerle işbirlikleri anlamına gelebilir” diyen Papanastasiu şunları ekledi:
“Bölgede, Afrodit ile bağlantılı değerlendirilebilecek başka yataklar da var. Afrodit doğal gazı bölgedeki başka yataklardaki gelişmelere bağlantılı değerlendirilebilir. Chevron ile sözleşme güncellemesinde herhangi bir şey olursa tartışmaya hazır olduğumuz pek çok teknik çözümler not ettik.”