Eski Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Erkan Okandan, KDV gelirlerinin 4 yılda yüzde 20 gerilediğini söyledi.

Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Okandan, “İstikrarlı hükümetimiz bir kez daha istikrarını korudu” dedi.

Okandan’ın paylaşımı şöyle:

“İstikrarlı hükümetimiz bir kez daha istikrarını korudu!

Nasıl mı korudu? 2019 yılında toplam KDV gelirlerinin %43,47'si olan dahili KDV gelirlerini nasıl becerdiyseler arka arkaya 4 yıl gerilemenin sonunda 2023 yılında %23,66 oranına geldi. 

4 yılda tamı tamına %20 gerileme... İnşallah artık bu oran dibin dibi olur ve silkinip kendilerine gelip kayıt dışılığa karşı önlem alırlar...

Her bütçe yılında gerek bütçe komitesinde gerekse yüce mecliste! genelde hükümetimiz ve siyasi partilerimiz özelde ise Maliye Bakanları kayıt dışılığa vurgu yapmalarına rağmen sonuç ortada.

Tablo kayıt dışılığın geldiği seviyeyi göstermektedir...

Tablonun vermek istediği mesajın daha anlaşılır olması için özellikle yetkililer aşağıdaki soru ve tespitleri objektif olarak yanıtlasın lütfen…

Kamuoyu da ana hatlarıyla fikir sahibi olup sorgulasın...

Sonra da kayıt dışı ekonominin geldiği seviyeyi anlasın...

İthal edilen bir mal/emtia için gümrüklerde beyan/belgelenen fiyat üzerinden KDV'si ödendikten sonra ki bu KDV geliri Limanlardan elde edilen KDV geliri olarak Maliye Bakanlığı tarafından muhasebeleştirilir. Daha sonra son tüketiciye ulaşıncaya kadar bu mal/emtia genellikle,

1-İthalatçıdan toptancıya,

2-Toptancıdan markete/satış yerine,

3-Market/satış yerinden tüketiciye satışa sunuluncaya kadar en az 3 kere hatta bazen ana bayii-yan bayi gibi çok daha fazla sayıda el değiştirmelerle her satışta doğal olarak mal/emtianın fiyatı malı satanlar tarafından masraf/kâr gibi eklemelerle fiyatı artırılır... Yani fiyatı artan ürünün dahilde KDV miktarı da arttığı için kamu maliyesinin tahsil ettiği, dahilde KDV miktarı artar...

Dahili KDV gelirlerinin artmış olması lazım. Ama öyle mi?

Bunun yanında ithal edilmediği için limanlardan elde edilen KDV gelirleri içerisinde olmayan yerelde üretilen mal ve hizmetlerin de KDV'si vardır. Örneğin 2023 yılı içerisinde KIB-TEK verilerine göre üretilen aynı zamanda gerçek/tüzel kişilere satılan 1.7 milyar KWS elektriğin fiyatını ortalama 4 TL'den hesaplarsak 6.8 Milyar TL ve bunun da %10 KDV'si 680 Milyon TL eder. Kamu maliyesi de bunu tahsil edip bütçe gelirleri içerisinde, dahili KDV gelirleri adı altında muhasebeleştirir.

Bu tip mal ve hizmetlere örnek vermek gerekirse, Lokantaların, kafelerin, pubların satışları, ülke içerisinde üretilen sebze, meyve, tahıl ürünleri, tamirat, bakım/onarım vd.

Kanaatimce yukarıda özetlediğim tespit ve değerlendirmelerden dolayı tablodaki oranların en muhafazakar öngörüyle tam ters oranlar da olması gerekirdi.

Özetle dahili KDV gelirleri limanlardan elde edilen KDV gelirlerinin en az 3 katı olmalıydı. Oysa bizde tam tersi! 

Bu verilerden görüldüğü üzere kamu maliyesinin gelir kaybı sadece Dahili KDV gelirleri değildir. Kurumlar Vergisi ve Gelir vergisi üzerinden de çok ciddi gelir kaybı vardır.

Çünkü işletmelerin maliyeye beyan ettikleri ciroları Gelir ve Vergi Dairesi banka ve kredi kartı üzerinden yapılan harcamaları kontrol edebiliyor ancak nakit harcamalar üzerinden yapılan işlemlerde fiş kesilmediği için çok ciddi kayıplar vardır.

Bunun sonucu olarak Kurumlar Vergisi tahsilatı da kimse kusura bakmasın ama trajikomiktir.

Şöyle ki maliyenin tahsil ettiği Kurumlar Vergisinin yaklaşık yarısını finans kuruluşları ödemektedir. Diğerleri? Zaten 2023 yılı kesinleşmiş bütçe rakamlarına göre ülkede toplanan harç gelirleri toplamı Kurumlar Vergisi'nin %79-80'i FİF gelirleri de %95'i kadardır! Gayet normal yani!

KKTC'de kayıt dışı ekonomi var mı? Hem de nasıl!

Hiç kimse kusura bakmasın ama tablodaki oranlardan görüldüğü üzere istikrar abidesi hükümetimizle! 4 senede geldiğimiz trajikomik seviye görülmektedir.

Sağlıklı bir ekonomide en muhafazakâr öngörülerde bile olması gereken seviyeyi nedenleriyle yukarıda yazdım. Hal böyle iken 2024 yılı bütçesindeki öngörüler çerçevesinde %2'lik artışlarla iyileşmeler olacaksa sağlığıma dikkat etmem gerekecek çünkü en az 18-20 sene daha bu tabloları paylaşmam gerekecek o kadar ömrümüz olur mu? oda başka dert tabii...”

Editör: Batuhan Borakan