Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), “Yabancıların Taşınmaz Mal Alımı” konusunda hazırlanan yasaya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, yasa çalışmasında, ülkemiz ekonomisinin ve toplumsal menfaatlerin korunduğu, dengelendiği ayrıca piyasa güveninin sarsılmayacağı şekilde düzenlemeler yapılması için Başbakan, İçişleri Bakanı, Ana Muhalefet Partisi Başkanı ve vekillerle uzun süredir görüşüldüğü, yasanın son halinin verilmesine katkı sağlandığı belirtildi.
İnşaat müteahhitleri, iyi niyet ve ortak akılla uygun düzenlemelerin yapılabileceğini gözlemlediklerini ifade ederek aksi bir tutumun tüm sektörlerde, yabancı alıcılarda ve ekonomik yıkımla yüz yüze gelecek toplumda kabul edilebilir olmayacağını vurguladı.
KTİMB’den yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, ‘Yabancıların Taşınmaz Mal Alımı’ konusunda hazırlanmış olan yasada, istikrar ve öngörülebilirliğin olduğu, ülkemiz ekonomisinin ve toplumsal menfaatlerimizin korunduğu ve dengelendiği, sürdürülebilirlik ve piyasa güveninin sarsılmayacağı, sosyal dengesizlik ve ekonomik kriz yaratmadan, ülkemize ve bizlere güvenerek gelen alıcılara mağduriyet oluşturmayacak şekilde, yasa maddelerinde son düzenlemelerin yapılması için Sn. Başbakan, Sn. İçişleri Bakanı, Ana Muhalefet Partisi Başkanı ve Vekillerimiz ile uzun süredir görüşmeler yapmakta, veriye ve bilgiye dayalı analizler yaparak yasanın son halinin verilmesine katkı koymaktadır.
Özellikle dün yaptığımız olumlu görüşmeler neticesinde birçok konuda iyi niyetle ve ortak akılla yukarıdaki koşullara ve gereklere uygun düzenleme yapılabileceğini gözlemlemekten memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Tüm komisyon üyelerinin, temsil ettikleri siyasi parti ve düşüncelerinin bu ortak akılla, ülke sanayisini, ticaretini ve turizmini de direkt ilgilendiren bu konuyu toplumsal menfaatlerimiz ve müreffeh geleceğimiz için uğraş vereceklerini beklemekte, bu çalışmaları yakinen ve hassasiyetle izlediğimizi belirtir, aksi bir tutumun tüm sektörlerimizde, yabancı alıcılarımızda ve en sonunda ekonomik bir yıkımla yüz yüze gelecek toplumuzda kabul edilebilir olmayacağını duyururuz”.