Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden İsias davasının ikinci gününde İsias Otel’de hayatını kaybeden Mert Niyazi Topukcuoğlu’nun babası Mehmet Topukcuoğlu, mahkemede söz aldı.

Mehmet Topukcuoğlu, şunları söyledi:

 “Biz dünkü tiyatro gibi ağız birliği yapmadık. Biz bugün sadece yaşanılan birlikteliği anlattık. Depremden sonra otele geldiğimizde hiçbir çalışma yoktu.  Biz sivil savunma ekipleriyle birlikte geldik. Biz o geceden kurtarma çalışmasına başladık.  Bina öne düşmüştü. Kum yığınıydı. Yandan kazmaya başladık. Aslında biz yaşarken cehennemi yaşadık ama bu cehennem çok soğuktu… İnanılmaz bir yağmur vardı. Ertesi günü enkazın üstüne çıktık, ellerimizle kazmaya başladık. Hiçbir yerde boşluk yoktu. Bizim binamız kum yığınıydı.  Keşke İsias değil de yan bina bizim otel olsaydı. Orada yaşam üçgen vardı.  Ben enkazda balyozla çok az bir darbeyle vurduğumda, altından hava boşluğu çıkmıyordu. Ertesi günü madenciler geldi, kalas keserek tünel açmaya çalışıyorlardı. Aileler evlatlarını çadırlarda teşhis etti. Ben evladımı, ayaklarından tanıdım. Çok az ötede bir parça vardı, ayaklarıydı. Ben çocuğumu oradan aldıktan sonra çadıra geçtik. Eşim benden günlerce “Mert’i buldum, tamamdır” dememi bekliyordu. Ben eşime “Oğlumuzu buldum, tek parça halinde” dedim… 11 aydır o enkazı toparlamaya çalışıyorum. Hepimizin için çok zor. Herkes hayatına devam ederken biz 6 Şubat’ta kaldık. Yılbaşı akşamı her yerde eğlence ve müzikler varken ben oğlumun mezarının başında ağlıyordum… Sanıkların hepsinin en sert şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Biz Ahmet Bozkurt ve ailesinin ayrı ayrı cezaevinde tutulmalarını talep ediyoruz. Biz nasıl ki evlatlarımızdan koparıldık, onlar da birbirlerinden koparılsınlar”.

Editör: Erol Kanlıada