Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden İsias davasının ikinci gününde İsias Otel’de hayatını kaybeden Ali Karasel’in eşi Fatma Karasel, mahkemede söz aldı.

Fatma Karasel’in konuşması şu şekilde:

“Eşim mükemmel bir insan, mükemmel bir babaydı. Oğlumun hayattaki en büyük destekçisiydi, her şeyiydi, idolüydü… Eşim Adıyaman Grand İsias Otel’e sorumlu öğretmen olarak gitmişti. 35 arkadaşımız ve rehber arkadaşlarımızda 72 kişiyi burada kaybettik. Deprem olduğunda uyanıktım ve hemen eşime ulaşmaya çalıştım. Defalarca aramama rağmen ulaşamıyordum. En son Murat beyin eşinden İsias Otel’in yıkıldığını, enkaz olduğunu öğrendim. O günden beri biz yaşamıyoruz.

Deprem olduktan sonra Adıyaman’a yola çıktık. Oğlum babasına çok düşkün olduğu için o da gelmek istedi. “Babamı almadan gelme” dedi. Beni “Babamı buldun mu” diye defalarca aradı… Onu bırakarak gittim. Havaalanında eşimin ağır yaralı ve yoğun bakımda olduğunu söylediler. Bu şekilde uçağa bindim ve gittim. Adıyaman’a varınca diğer arkadaşlarla hastaneye gittik, eşimi aradım… Tüm cesetlere bakıyordum, ama bulamadım. Daha sonra enkaza gittik. Yine bir umudumuz vardı, enkazda onları bulacağız diye umudumuz vardı. Enkazın üzerine çıkarak ellerimizle toprağı kazmaya başladık. Ama bulamadık. Eşimi, oğlumun idolünü, her şeyimi İsias’ta bıraktım. Eşimi son gün buldum. Hatta onu bulamayacağımı bile düşünmeye başlamıştım. Çünkü hiçbir şey kalmamıştı ve eşim yoktu.  Çok ceset gördüm teşhis etmek için… En temiz cesetlerden biri benim eşimdi… Hiçbir darbe yoktu, öldüğünü anlamadım. Oğlum babasına en çok ihtiyaç duyduğu dönemde, 16 yaşında babasız kaldı… Oğlumun babası her şeyiydi. Hala gözüne bakamıyorum oğlumun… O çok mükemmel bir insandı, çok mükemmel bir babaydı. Hiç kimse böyle bir ölümü hak etmiyor. Türkiye adaletine güveniyorum. Şikayetçiyim. Adalet yerini bulacak. Adalet yerini bulursa çocuğumun gözüne bakabileceğim”.

Editör: Erol Kanlıada