İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, ülkedeki nüfus yapısını korumak ve iç güvenliği sağlamak için daha sıkı tedbirler alınması gerektiğini ve bu konuda bazı çalışmaların bulunduğunu söyledi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, İçişleri Bakanı Bakan Oğuz, katıldığı bir TV programında, kırsal kesim arsaları, güvenlik sorunu, düzensiz göç ve vatandaşlık konularında açıklamalarda bulundu.

Kırsal kesim arsaların durumunun hangi aşamada olduğu sorusunu yanıtlayan Bakan Oğuz, kırsal kesim bölgesindeki halkın bu arsalara yoğun talebi olduğunu fakat geçmiş yıllarda çok sayıda dağıtılan kırsal kesim arazilerin binaya dönüşüm sayısının oldukça düşük olduğunu belirtti.

Oğuz kırsal kesim arsalarının binaya dönüşme noktasında bazı özel sorunlar olduğuna işaret ederek, devletin dağıtmış olduğu bazı arsalara alt yapıyı ulaştıramamasından kaynaklandığını dile getirdi. Devlet kırsaldaki gençlerin köylerine, ailelerine ve topraklarına sahip çıkması adına gençlerimize kırsal kesim arazileri veriliyor fakat bu amaçla verilen yerleri farklı amaçlar yüzünden elden çıkarılmak istenilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydeden Oğuz, kaynakların daha da azaldığı fakat taleplerin arttığı bir dönemde verilen fırsatın ve imkanın değerini bilmesi gerektiğini belirtti.

Oğuz, devletin sağladığı olanakların başka amaçlarla kullanılmasının kamu vicdanı açısından doğru olmadığını söyledi. Bakan Oğuz, bu çerçevede bir yasa çalışması olduğunu dile getirerek art niyetle yaklaşan bazı kişilerin yasal düzenlemelerdeki boşluğu bularak bundan faydalanmalarının da önüne geçilmesini hedeflediklerini kaydetti.

Emlak fiyatlarında ciddi bir atış olduğunu belirten Oğuz, ülkedeki gençlerin kazançlarına göre emlak almasının oldukça zorlaştığına vurgu yaptı. Geçmişte kırsal kesim arsalarına sosyal konut projesi yapmanın daha kolay olduğunu fakat günümüz şartlarla bu imkanın artık zorlaştığını söyleyen Bakan Oğuz, gençlerin şehir merkezlerine kaydığına dikkat çekti. Hükümetin emlak piyasasındaki ciddi artış göstermesinden dolayı bir sosyal konut projesi girişimi başlattığını hatırlatan Oğuz, arazinin ve tapu masraflarının devlet tarafından üstlenilmesi ile maliyetlerin ciddi oranda düşeceğinin altını çizdi. Oğuz, bu konudaki gerekli çalışmaların hükümet ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ile başlattıklarını belirterek, yasal hazırlıkların sürdüğünü ve yakın zamanda hayata geçirileceğini kaydetti.

Ülke güvenliğinin sağlanması konusundaki soruya cevap veren Bakan Oğuz, personel sayısının az olması ve imkanların da kısıtlı olmasına rağmen polisin üstün gayret ve fedakarca çalıştığına vurgu yaptı. Oğuz konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘’Ülkede izinsiz  kalan kişilere yasal işlem başlatıldığı zaman kaçak durumuna düşüyorlar ve bu kişiler cezaevine gönderiliyor. Öncelikle ülkeye girişleri daha sıkı tutmalıyız. Biz yeni bir uygulama yapmıyoruz sadece eski uygulama ile daha sıkı denetimle ülkeye giriş yapan kişileri denetim altında tutuyoruz. Böylelikle kayıt dışılığı da  önlemiş olacağız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliğinin sağlanması, gerek bu ülkede yaşayanlar gerekse bu ülkeye gelecekler için  her daim güvende olması demektir. Polis Genel Müdürlüğü ve Savcılık ile işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Ülkemizde yasal olarak yaşamayan kişilerin kurallara göre hızlı bir şekilde yargılanması ve bu çerçevesinde ihraçları ile ilgili toplumun güvenliği açısından çalışmalarımız devam etmektedir.’’

Düzensiz göç ile mücadelede büyük bir yol kat edildiğini söyleyen İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte teknik yönde çalışmalar yürütülerek, bu çerçevede toplantılar yapıldığına vurguladı. Bakan Oğuz, amaçlarının kısa sürede Düzensiz Göç ile Mücadele Merkezi’ni hayata geçirmek olduğunu kaydetti. Teknik donanım ve alt yapı çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Oğuz, transit vize uygulamasından sonra e-vize uygulamasının da devreye gireceğini açıkladı. E-vize uygulaması ile ilgili KKTC’nin kendi değerlerine göre kişilerin ikinci bir süzgeçten geçirileceğini söyleyen Oğuz, ‘’Sadece bu ülke sınırları içerisinde değil, bu ülke sınırlarını terk ederek mülteci konumuna düşen kişilerle ilgili de çalışmalar yapıp, yürüteceğiz’’ dedi.

Bu konunun uluslararası bir mücadele gerektirdiğini söyleyen Oğuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu ve yasalar çerçevesinde konunun değerlendirilerek gerekli işlemlerin yapılacağını belirtti.

Oğuz, başvuru hakkı elde edenlerin, yani yasaya göre 5 yılı dolduran çalışma izinli kişilerin vatandaşlığa müracaat edebileceğini belirtti. Teamül gereği 11 yıl boyunca arka arkaya mührü olan kişilerin vatandaş olma hakkı olduğunu dile getiren Oğuz, bunun yanında vatandaş olanların çocuklarının 18 yaşını doldurduktan sonra ayrı birey olmasından kaynaklı vatandaş olamama durumları olduğunu, gerek çalışma gerek eğitim hayatında çocukların yaşadığı sorunların yanı sıra bu ülkede doğan ve hiç yurt dışı yapmayan çocukların da vatandaş olamadığını ya da farklı sebeplerle bu ülkede çalışıp da vatandaş olamayan kişiler olduğunu kaydetti.

Geçmişten kaynaklı güvensiz söylem ve eleştiriler olduğunu da dile getiren Bakan Oğuz, Bakanlar Kurulu’na giden vatandaşlıkların hepsinin de gerekçesi olduğunu kaydetti.

Bakan Oğuz konuşmasını şöyle sürdürdü;

‘’Bizim vatandaşlığa bakış açımız; hak eden alması yönünde ancak her hak eden almalı mı ya da herkes hak eder mi diye ince eleyip sık dokuyoruz. Bu ülkenin nüfus yapısı, sosyal yaşamı, geleceği ile ilgili kimin aklında soru işareti varsa bende de var, Sayın Başbakanımızda da var, hükümetteki arkadaşlarımızda da var. Biz bugünle ilgili değil gelecekle ilgili düşünerek bu çerçevede çalışmalarımızı yapıyoruz. Bununla ilgili hukukçu arkadaşlarımızla da çalışıyoruz. Yakın bir zamanda konuyla ilgili çalışmalarımızı gündeme getireceğiz. Bu ülkedeki mevcut nüfus yapımızı ve iç güvenliğimizi korumak için daha sıkı tedbirler alıp daha sıkı çalışmalıyız.’’

Editör: Erol Kanlıada