Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerin, Barış Harekâtının ikinci safhasının yıldönümünü kınayan açıklamalarda bulundukları haber verildi.
Politis gazetesine göre Rum Yönetimi Başkanlığı, Barış Harekâtının ikinci safhasının yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs sorununda üstlendiği inisiyatifin olumlu bir sonuca sahip olması için, gösterdiği çabaları daha da yoğunlaştıracağını ileri sürdü.
Yapılan açıklamada “14 Ağustos 1974 tarihinde Türkiye’nin “Atilla 2” harekâtıyla birlikte, Cenevre’deki görüşmeler diplomatik aşamada sürerken planını uygulamaya başladığı ve Mağusa, Güzelyurt aynı zamanda başka bölgeleri ele geçirerek işgali genişlettiğini” iddiasında da bulunuldu.
Açıklamada “49 yılın ardından kurtuluş, yeniden birleşme ve geri dönüş arzusunun sönmediği ve kabul edilemez mevcut durumun Kıbrıs ile halkının geleceği olamayacağı” da ileri sürülürken, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in çıkmazın açılması ve müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması konusunda ortaya koyduğu taahhüde de işaret edildi.
Haberde Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in “bu bağlamda, çıkmazın aşılması ve müzakerelerin her zaman BM himayesinde olacak şekilde, AB’nin de aktif katılımıyla yeniden başlamasına dair inisiyatifinin olumlu bir sonuca sahip olması için, çabalarını her düzeyde (BM, AB ve genel olarak uluslararası aşamada) daha da yoğunlaştıracağı” öne sürüldü.
Rum siyasi partilerin açıklamaları
Haberde Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerin gün dolayısıyla yaptıkları açıklamalara da yer verilirken, DİSİ partisi açıklamasında “vatanlarının 49 yıldır bölünmüş durumda olduğunu, ancak kaç yıl geçerse geçsin, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin çabaları terk etmeyeceklerini” ileri sürdü.
AKEL partisi de gün dolayısıyla yaptığı açıklamada “böyle bir günde akla gelen tek şeyin Kıbrıs aleyhinde gerçekleştirilen ihanet olduğunu” öne sürdü ve “bunun Atina Cuntası ve EOKA-B’nin faşist darbesiyle başladığını ve Kıbrıs’ı işgal etmesi için Türkiye’ye arka kapıyı açtığı” iddiasında bulundu.
AKEL açıklamasında ayrıca “hiçbir zaman bölünmeyle uzlaşmalarının söz konusu olmadığını, çünkü bölünmenin Kıbrıs ve Kıbrıs halkı için yeni maceraların kaynağı olduğu” iddiasında da bulundu.
Öte yandan AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu başkanlığındaki parti heyetinin dün sabah Derinya barikatına giderek Birleşmiş Milletlere (BM) bir karar metni (muhtıra) verdiğini de yazan gazete, AKEL’in bu metinde, Türkiye’nin bugüne kadar BM Güvenlik Konseyinin kapalı bölge Maraş’la ilgili 550 ve 789 sayılı kararlarını yerine getirmediği konusunda şikâyette bulunduğunu, öte yandan metinde müzakerelerin derhal yeniden başlaması konusunda çağrıda bulunulduğu da belirtildi.
DİKO partisi ise açıklamasında, birlik olunması aynı zamanda Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in müzakerelerin yeniden başlaması ve AB’nin, BM parametreleri içerisinde, Kıbrıs sorunu çözüm çabalarında aktif rol oynamasına dair çabalarının kolektif bir şekilde desteklenmesi gereksinimini, kaçınılmaz olarak nitelendirdi.
EDEK partisi ise açıklamasında “müzakerelerin, Türkiye’nin sadece iki devletli çözüme ilişkin tezinden değil, aynı zamanda egemen eşitlik ve eşit statüye dair tezinden vazgeçmeden olası bir şekilde yeniden başlamasının ciddi tehlikeler içerdiğini” iddia etti.
DİPA açıklamasında “halkı ve siyasi liderliğin tümünü vatanın kurtarılması amacıyla seferber olmaya” çağırırken, Ekologlar-Vatandaşlar İşbirliği Hareketi ise yaptığı açıklamada tüm Kıbrıslılar için adil ve yaşayabilir bir çözüm arzu ettiğini belirterek, ileri sürülen işgal ve Türkiye’nin planları karşısında mücadele etmekte ısrarcı olduklarını sözlerine ekledi.