Halkın Partisi (HP) Halkla Buluşmalar adı altında yeniden köy ziyaretlerine başlayarak hafta sonu Aydınköy’ü ziyaret etti.

   HP tarafından yapılan açıklamaya göre, “Sadece seçim zamanı değil her zaman halkın içinde vatandaşla istişare halinde” mesajı verilen ziyarette Halkın Partisi Tarım Komitesi üyesi ziraat mühendisleri de yer alarak geçimini esasen tarımdan sağlayan Aydınköylü üreticilerin sorunlarını dinledi, çözüm önerilerini paylaşarak görüş alış verişinde bulundu.

   Tarım sigorta fonunun serada üretim yapanların ürünlerini ve açığa ekilen ürünleri kapsamadığına, oysa iklim değişikliği nedeniyle beklenmedik doğal afetlerde artış yaşandığına dikkat çekilen ve tarım sigorta fonunun kapsamının genişletilmesi ile girdi maliyetlerine sözde değil özde katkı yapılması gereğine vurgu yapılan toplantıda bir konuşma yapan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay “Halk iradesi yok sayılarak meşruiyeti tartışmalı bir hükümet kurulduğu için Halkın Partisi Meclis’te buna ortak olmak istemedi ve bir duruş sergileyerek Meclis’ten çekildi. Ancak Halkın içinde olmaya devam ediyor, siyasi faaliyetlerini sürdürüyor ve sorunların çözümlerini uzmanların çalışmalarıyla ve vatandaşla birlikte bulmak için çalışmaya devam ediyor. Bu çerçevede köy ve bölge ziyaretlerimize yeniden başlıyoruz” ifadelerini kullandı.

   Aydınköy ziyaretine Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay, Güzelyurt İlçe Başkanı Ramadan Durmazer, Tarım Komitesi Başkan Turgut Alas ve bazı HP Merkez Yönetim Organı üyeleriyle Güzelyurt İlçe Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.

 “DÜNYADAKİ SON GELİŞMELERLE TARIM YAŞAMSAL ÖNEM KAZANDI”

   İklim değişikliği, gıda krizi ve enerji ile taşımacılık alanında dünyada yaşanan olumsuz gelişmelere bazı üretim girdilerinin ticaretinin kısıtlanmasının ve korumacı politikaların da eklendiğini örnekleriyle anlatan Halkın Partisi Tarım Komitesi Başkanı ziraat yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas ulusal tarımın önemine dikkat çekti. Bu şartlarda özellikle girdi maliyetlerindeki artışın devlet eliyle desteklenmemesi ve sahip çıkılmaması durumunda ulusal tarımın durabileceği ve pek çok üreticinin tarımda üretimden çekilebileceği uyarısı yapan Alas “Halkın Partisi olarak tarımsal üretimin sürmesi ve bu ürünler açısından dışa daha da bağımlı hale gelmemek için derhal destek politikalarının yürürlüğe konulması gerektiğini söyleyerek, bu konularda dünyadaki gelişmeler takip edilip doğru değerlendirilmezse yarın ulusal tarım ve üretim açısından çok geç olacak” uyarısında bulundu.

   Pandemi ve Rusya – Ukrayna savaşı sonrası tedarik zorlukları had safhalara ulaşırken, dış ticarette pandemi ile başlayan ‘Korumacı Politika’ ve ‘Gıda Milliyetçiliği’nin arttığını söyleyen Alas, tarımsal üretimde en önemli girdilerden biri olan gübre konusundaki gelişmelere de bakıldığında uluslararası gübre üreticisi firmaların enerji ve elektrik fiyatlarındaki artış nedeniyle üretimi azalttığını veya durdurduğunu, bu nedenle hem hammadde hem gübre tedariğinde sıkıntılar yaşandığına, aynı zamanda gübre fiyatlarının da çok hızlı bir şekilde arttığına dikkat çekti.

   Geçmiş yıllara göre mazot başta olmak üzere yakıt fiyatlarındaki artışında KKTC üreticisinin girdi maliyetlerini çok yukarıya çektiğini vurgulayan Alas, ülkemizde artan elektrik ve yakıt fiyatları nedeniyle tarımsal sulama suyu fiyatları da geçen yıla göre 3 kat artmış olduğunu söyledi.

   Alas, Dünyada yaşanan son gelişmeleri doğru okuyup, bir toplumun ve devletin var oluşunun esas temelinin tarım olduğunu unutmadan, ülkemizin geleceğe yönelik tarım politikalarını da planlı ve kısa-orta-uzun vadeli olacak şekilde bu yönde oluşturması gerektiğini vurguladı.

   Alas sözlerine şöyle devam etti: “Hükümetin özellikle tarım ve gıdada, yakın zaman politika ve icraatlarını belirlerken attığı adımların sadece günü kurtarmaya yönelik olduğunu görüyoruz. Üreticinin alım gücü azalırken, üretim maliyetleri artmaya devam ediyor. Bu sebeple üretici ya aynı ürünü üretmek için kredi ve borç almak zorunda kalıyor, ya da üretimi azaltıyor veya üretimden vazgeçiyor. Dünyada yaşanan gıda krizini düşünecek olursak, günden güne gıdaya ulaşmak daha da zor hale geliyor, ulaşabildiğimiz gıda ise pahalılanıyor. Tam da bu ortamda yerel üretimi artırmanın yollarını aramak yerine yerel üretimde var olanı da kaybetmeye başlamış durumdayız”.  Alas, yıllardır bir türlü yürürlüğe konulmayan Hal Yasasının bir an önce hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak bir şekilde tamamlanması gerektiğini de söyledi.

“NARENCİYE ÜRETİCİSİ KADERİNE TERK EDİLDİ”

   Narenciye, patates ve kuru ziraat yapanlara verileceği açıklanan gübre desteğinin belirsizliğini koruduğuna değinen Alas, geçen hafta Tarım Bakanlığı'nın narenciye üreticisine gübre desteği konusunda söylediklerine bakılırsa, ortaya konan şartlarla narenciye üreticisinin gübre desteği alamayacağının ortaya çıktığını, narenciye üreticisinin yine kaderine terk ediliyor olduğunu söyledi.

   Alas, sezon başlarken üreticinin doğru yatırımları yapamaması halinde önümüzdeki üretim sezonunun da kayıp yıl olacağını herkesin bilmesi gerektiğini, bu nedenle yetkililerin narenciye üreticilerine verdikleri sözleri bir an önce gerçekleştirmesi gerektiğine dikkat çekti.

   Alas konuşmasının devamında; "Hükümetin yaş sebze ve meyvelerde tavsiye toptan fiyat belirleyerek, sebze meyve fiyatlarını düşürmeye çalıştığını, fakat girdi maliyetlerini dengelemeden ve aşağıya çekecek adımları atmadan bunun gerçekçi bir yaklaşım olmayacağını, fiyatları aşağıya çekmenin yolunun girdi maliyetlerini aşağıya çekmek olduğunu" belirtti.

   Girdi maliyetlerinin düşmesinin, kısa dönem de olsa üreticiye vergi ve fon muafiyeti uygulaması; elektrik fiyatlarını tarım için yeniden düzenlenmesi (ki bu sulama suyu fiyatlarının daha uygun hâle gelmesi demektir); akaryakıt fiyatlarını tarım için yeniden düzenlenmesi ve doğrudan gelir desteği, teşvik vb. desteklerin zamanında ödenmesi gibi adımların atılmasından geçtiğini anlatan Alas, bunlar yapılmadan fiyatlarda ucuzlama beklemenin hayal olacağını söyledi.

   Toplantı sırasında son haftalarda hükümet tarafından kurulan yaş sebze ve meyve referans fiyatları belirleme komitesinin önce bir süre çalıştırılmadığını ama daha sonra yaptığı ve gerçekçi olmayan açıklamalarla da kağıt üzerinde kalacak gerçekçi olmayan bir makyaj adımı olduğunun anlaşıldığı ön sürüldü. HP MYO üyesi Alas bu konuyla ilgili olarak “oluşturulan yaş sebze ve meyve referans fiyat belirleme komitesi çalışır durumda değildir. Üretici ve tüketiciyi korumak için oluşturulan bu komite daha fazla karışıklığa sebep oldu. Bugün gelinen noktada üreticiler, girdi maliyetlerini karşılayamadıklarını, kimsenin maliyetlerini göz önünde bulundurmadığını, komitenin belirlediği fiyatların gerçekçi olmadığını, bunun yanında her iki günde bir fiyatların değiştiğini, bu durumun da daha çok kaosa sebep olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim