Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in Kıbrıslılara yönelik açık mektubunun yankıları sürüyor.
Kıbrıslı Rum ve Türk politikacıların Holguin’in mektubunu yorumlamayı sürdürdüğünü yazan Politis gazetesi, gerek Holguin’in mektubunun ardından gerekse Holguin’in raporunu yarın BM Genel Sekreteri'ne sunacak olması ışığında, Kıbrıs sorununda atılacak bir sonraki adımlarla ilgili manzaranın puslu olduğunu yazdı.
Gazete, Holguin’in Kıbrıslılara yönelik mektubunun taahhüdünün sona ermediği ve sürdürülebilir bir çözümle ilgili alternatif çözümler düşünmeye devam edeceğine dair ifadesine rağmen, iyimserlik ortamı yaratmadığını da kaydetti.
Çelepis: Holguin’in çabasının devam etmesi için bir yol bulunacağını umuyorum
Gazeteye göre Holguin’in mektubunun içeriğini yorumlayan AKEL’in Kıbrıs masası şefi Tumazos Çelepis açıklamasında, manzaranın net olmadığını ve bunun Holguin’in mektubundan da görüldüğünü öne sürdü.
Çelepis, Holguin’in mektubunun, müzakere sürecinin yeniden başlamasına katkıda bulunmaya çabalamaları için gerek iki toplumun liderliklerine, gerek de sivil topluma yönelik çarpıcı tonlara sahip bir çağrı olduğunu da savundu.
Holguin’in mektubundan, BM’nin Kıbrıs sorununda atılacak bir sonraki adımlarla ilgili olarak nasıl hareket etmeyi amaçladığına dair göstergeler çıkmadığını da kaydeden Çelepis, bu yüzden Holguin’in Guterres’e raporunu sunmasını beklemeleri gerektiğine işaret etti.
Holguin’in çabasının sona ermeyeceğini ve bu çabanın devam etmesi için bir yol bulunacağını umduğunu da dile getiren Çelepis, çünkü Kıbrıs sorununun, müzakerelerin, hemfikir olunan zeminde yeniden başlamasının haricinde başka bir çözüm yolu bulunmadığını ileri sürdü.
DİSİ: İyimser perspektif tespit edilmedi…
DİSİ partisinin de Holguin’in mektubundan kaynaklanan herhangi bir iyimser perspektif tespit etmediğini kaydeden gazete, DİSİ sözcüsü Ksenia Konstantinu’nun gazeteye açıklamasında Holguin’in mektubu temelinde, en azından mevcut aşamada bu argümanın sahip olduğu zorlukların farkına vararak, Kıbrıs sorununda artık tam anlamıyla farklı düşünmeye başlamaları gerektiği tespitinde bulunduğunu iletti.
Konstantinu “diğer tarafın iki devlet konusundaki kabul edilemez tezinin ötesinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Guterres çerçevesi dahil olmak üzere 2017 yılına kadar olan müzakere kazanımları hususunda daha net olması gerektiğini” de savundu.
Nami: Mektup bir veda havasına sahip…
Kıbrıs Türk tarafının eski müzakerecisi Özdil Nami de Holguin’in mektubuyla ilgili değerlendirmesinde, Holguin’in taahhüdünün sona ermediğini söylemesine rağmen, mektubunun bir veda havasına sahip olduğunu ifade etti.
Nami değerlendirmesinde, bunun hiç şaşırtıcı olmadığını, çünkü Holguin’in Kıbrıs’a en baştan itibaren başarısızlığa mahkûm olan bir görevle geldiğini de savundu.
Nami açıklamasında Holguin’in Kıbrıs Türk tarafına BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarıyla aynı hizada olmayan hiçbir şeye kolaylık sağlayamayacağını, Rum tarafına ise BM’nin ucu açık bir sürecin içine girmeyeceğini söylemesi gerektiğini de vurguladı.
Letimbiotis: Atılacak bir sonraki adımlarla ilgili kararlar bekleniyor
Rum Hükümeti Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ise “Politis” radyosuna yaptığı açıklamada, Holguin’in misyonunun devam edip etmeyeceğini bilen tek kişinin BM Genel Sekreteri Guterres olduğunu ifade etti.
Rum hükümetinin BM Genel Sekreteri'nden, Holguin’in raporunu sunmasının ardından, atılacak bir sonraki adımlarla ilgili kararlarını açıklamasını beklediğini de ifade eden Letimbiotis, Holguin’in devam edeceğine dair taahhüdünü ve bunun sona ermediğini söylemesini de selamladı.
Letimbiotis, Rum tarafının sürecinin çıkmazdan kurtulması için yapabileceklerini hâlihazırda yaptığını da öne sürdü.