Türkiye’de meydana gelen depremin ardından ülkemizdeki binaların da depreme dayanıklılık konusu gündeme geldi. Bazı okullarımızın binalarının riskli görülmesi üzerine veliler çocuklarını okula göndermeyerek boykot başlattı. Milli Eğitim Bakanlığı da “eğitim kayıplarını” azaltmak amacıyla ‘çadırda eğitim’ kararı aldı. Buna göre, Namık Kemal Lisesi’ne 25, Doktor Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi’ne 12, Cumhuriyet Lisesi’ne 14, Karakol İlkokulu'na da 4 çadır sınıf kuruldu ve Milli Eğitim Bakanlığı, pazartesi günü (dün) çadırda eğitimin başlayacağını açıkladı. Eğitim Bakanlığı’nın, Meteoroloji Dairesi’nin bu hafta için şiddetli yağış uyarısı yapmış olmasına rağmen ‘çadır sınıfların’ kullanılması konusunda hem geri adım atmaması hem de alternatif yaratmaması öğretmen ve öğrencilere fiyaskoyu yaşattı. Geçitkale Cumhuriyet Lisesi’nde toprak zemine yerleştirilen çadır sınıfların zemini suyla kaplandı, zemin çamur oldu. Ayakları su içinde kalan öğrenciler sıraların üzerine çıkıp oturmak zorunda kaldı. Öğrenci ve öğretmenler, eşyalarını dahi alamadan çadır sınıflardan çıkıp, çardaklara ve okul binasına sığındı. Çadırda değil güvenli ortamda eğitim Namık Kemal Lisesi ile Geçitkale Cumhuriyet Lisesi’nde dün çadırda eğitim başladı. Sağanak yağış nedeniyle Geçitkale Cumhuriyet Lisesi’nde çadır sınıflarda ders yapılamazken, Namık Kemal Lisesi’ndeki çadır sınıflarda da sıkıntılar olduğu görüldü. Doktor Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi’ne de 12 çadır kuruldu ancak öğrenciler için Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Aykut Hocanın’ın önerisi dikkate alınarak, gençlerin güvenli ortamda ders yapması sağlandı. Doktor Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri, Doğu Akdeniz Üniversitesi Rauf Raif Denktaş Kültür Merkezi’nde kültür derslerine başladı. Okul bahçesine çadır sınıflar kurulan meslek lisesi için DAÜ’nün sunduğu öneri kabul edildi ve öğrenciler yağışlı havadan etkilenmeden derslerini güvenli bir ortamda gerçekleştirdi. Mesleki Teknik Öğretim Dairesi’nde yapılan açıklamaya göre, meslek lisesinin laboratuvar ve uygulama derslerinin bir kısmı da Doğu Akdeniz Üniversitesi kampüsünde yürütülecek. DAÜ Rektörü Aykut Hocanın, öğrenci ve öğretmenleri ziyaret ederek başarılar diledi. Hocanın, “Gazimağusa’daki tüm öğrencilerimizin eğitimlerini aksatmadan sürdürebilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda, başta Gazimağusa Belediyesi olmak üzere, tüm kurumlarla işbirliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Karakol İlkokulu yönetimi inisiyatif aldı Karakol İlkokulu’nda da çadır sınıflar kuruldu ancak okul yönetimi sağanak yağış uyarısına karşı inisiyatif alarak çadırda eğitimi başlatmadı. Dönüşümlü eğitime devam eden ve aynı kararı bugün de uygulayacak olan Karakol İlkokulu’nda yağış sonrası çadırların durumunun ne olacağına bakılarak karar üretilecek. Velilerden eylem: Utanıyoruz Karakol İlkokulu'nda dün bir grup veli, çadırda eğitimi protesto etti. “Çadır değil okul”, “Bu utanç hepimizin” yazılı pankart açan iki veli, çocuklarının çadırda eğitime alınmak istenmesine karşı eylem yaptı. Eylemde basına konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Karakol İlkokulu’nda dönüşümlü eğitimin devam ettiğinden bahsetti. Maviş, Karakol İlkokulu’nun ihtiyacının 4 tane geçici prefabrik sınıf olduğuna vurgu yaparak, okullarla ilgili hazırlanan risk sıralama raporunun önemli olduğunu, riskli ve yoğun olmayan okullara kaydırmanın da düşünülebileceğini ifade etti. “Çadır son çare değildir” diyen Maviş, prefabrik, konteyner öncelikli düşünce olması gerektiğinin altını çizdi. Maviş çadırların eğitime uygun olmadığını söyleyerek, çadırlarda lastik kokusu olduğunu ve ışığın yetersiz olduğunu vurguladı. Maviş, “İnat ilerde çocuklarda astım ve alerjik sorunlara ve görme bozukluklarına neden olabilir. Dijital altyapı da kullanılamıyor, kara tahtaya döndük” dedi. Veli Özlem Akbora, ülkemizde annelerin ilaç için ve çocuklarının düzgün bir yerde eğitim alması için eylem yaptığını söyleyerek, “bu çocuklara bu çadırlar reva görüldüyse hepimizin verdiği oylar yüzünden” şeklinde konuştu. Akbora, “Toplum kendine gelsin. Burada deprem olmadı, burada enkaz yok, ama burada çadır var. Kimse bana beğenmiyorsan çocuğunu özel okula gönder demesin. Göndermeyeceğim. Ben bu devlet için çalıştıysam, vergimi ödüyorsam, çocuğum devlet okuluna gidecek” dedi. Çavuşoğlu: Çadırlar ülkenin gerçeği, bununla yüzleşmek gerek Mecliste konuşan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 6 Şubat depreminden sonra ülkenin gerçeklerle yüzleşme zemini oluştuğunu söyleyerek, ülkede yaşanan sorunların bir partiye mal edilemeyeceğini, geçmişten gelen sorunların birikimi olduğunu belirtti. Eğitimin sürekliliğinin önemini vurgulayan Çavuşoğlu, bunu sağlamak adına çalışmalar yapıldığını, çadırda eğitimin de bu çerçevede başlatıldığını kaydetti. Ülkede gelir ve gider dengesini düzenlerken birinci sırada maaşların, çok gerideki sıralarda ise okulların olamayacağını söyleyen Çavuşoğlu, bu dengenin ihtiyaçlar doğrultusunda kurulması gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, bakanlıkların sunduğu projelerin maddi imkansızlıklar nedeniyle yapılamadığını, çadırların ülkenin gerçeği olduğunu, bununla yüzleşmek gerektiğini ifade etti. Kamu ve okul binalarının durumunun sürpriz bir yanı olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, "hükümetin göreve geldiği 2019’dan beri 13 okula ellerinin değdiğini" belirterek, örnekler sundu. Çavuşoğlu, bu icraatların yanında özel şirketlerin de yapmayı planladığı okullarla ilgili protokoller imzalandığını ve imzalanmaya devam edeceğini söyleyerek, herkesin seferber olacağını belirtti. "Cumhuriyet Lisesi hariç sorun yaşanmadı, 12 gün içinde bu okul da taşınacak" Çadırda eğitimin zorunluluktan, yıllardır biriken sorunlardan kaynaklandığını dile getiren Çavuşoğlu, eğitime ara vermemek adına eğitime devam edilebilmesi için çadırda eğitime başlandığını, Cumhuriyet Lisesi hariç sorun yaşanmadığını, 12 gün içinde bu okulun da taşınacağını söyledi. Çavuşoğlu, Gazimağusa Belediyesi başta olmak üzere katkı koyan ve destek veren tüm belediyelere teşekkür etti. Namık Kemal Lisesi’nin 30 Mart’ta teslim edileceğini dile getiren Çavuşoğlu, diğer ihtiyacı olan okullar için 48 metre kare prefabrik sınıflar yapılacağını kaydetti. Raporlar bekleniyor... Dr. Fazıl Küçük ve diğer okullarla ilgili de raporların beklendiğini söyleyen Çavuşoğlu, ‘önce hayat sonra eğitim’ diyerek, raporlar çıktıkça hızla prefabrik açılımla eğitme devam edilmesini sağlayacaklarını belirtti. “Temsiliyetini kaybetmiş bir partinin sağa sola akıl verdiğini” söyleyen Çavuşoğlu, “Eğitim Bakanlığı’nı sürdürdüğünüz dönemde eğitme ne katkı yaptınız?” diye sordu. Çavuşoğlu, herkesin gerçekleri bilmesi gerektiğini söyleyerek, gerçeği süsleyerek Adıyaman’da yaşanan kayıplar gibi kayıpların yaşanmasının sorumluluğunu üstlenemeyeceğini belirtti. Online eğitimin benimsenmediğini söyleyen Çavuşoğlu, ikinci eğitime geçmek için raporların ulaşması gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu, ön raporların teyit edilmesi ihtiyacının ortaya çıktığını, ikinci tespitin sonunda eğitimin hangi okullarda devam edeceğinin belirleneceğini söyledi. Erhürman: İMO'nun raporu henüz bakanlığa sunulmadı Mecliste konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, çadırda eğitim uygulamasına değinerek, yağmur dolayısıyla yaşanan sıkıntının plan ve koordinasyon konusunda eksiklik yaşandığını gösterdiğini belirtti. Erhürman, yağmur ihtimalinin önceden belli olduğunu, Cumhuriyet Lisesi’nde zemindeki sıkıntının da öngörülebilir olduğunu söyleyerek, aynı şeylerin tekrarlanmaması için konuyu gündeme taşımak istediğini belirtti. İnşaat Mühendisleri Odası’nın okulların depreme dayanıklılığı konusunda hazırladığı raporun henüz Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulmadığını dile getiren Erhürman, okullarda eğitime ilişkin farklı alternatifler yaratmak amacıyla çalışma yapmaya yönelik raporu görmeyi beklediklerini ifade etti.