Ekonomist, Eski Ekonomi Bakanı Derviş Kemal Deniz, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybını değerlendirdi ve bu durumdan hem işverenlerin hem de sabit gelirlilerin zarar göreceğini anlattı.

Hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin enerji konusunda dışa bağlı olduğunu söyleyen Derviş Kemal Deniz,  dövizin her artışında da enerji fiyatlarının arttığını vurguladı.

Üretim olsa bile üretimlerin içinde mutlaka bir enerji faaliyeti olduğunu belirten Deniz, bunun da ister istemez pahalılık olarak yansıdığını anlattı.

 

“Pahalılık olarak etkilemesi kaçınılmaz”

 

Derviş Kemal Deniz, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının ülkeyi pahalılık olarak etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söyuleyerek, “Bunun nedeni de ülkemizde üretimin çok az olmasıdır” dedi.

Deniz, yurt dışına bağımlı olmamız dolayısıyla dövize endeksli olan her ürünün daha pahalıya geleceğini söyledi.

Derviş Kemal Deniz, turizmde patlama olacağı yönünde konuşulanlara da değindi ve “Böyle bir şey olabilir. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki enerji gibi birçok girdi yine yurt dışından alınacak ve bunların fiyatları artacak” dedi.

“İş insanları fiyat artırırken kârından

 feragat etmek zorunda”

 

Derviş Kemal Deniz, ekonomistlerden, siyasilerden ve iş insanlarından çok farklı görüşler ortaya atıldığını söyledi ve ülkede konuşulması gereken gerçekler çerçevesinde neler yapılıp, yapılamayacağının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu pahalılıktan hem işverenlerin hem de sabit gelirlilerin zarar göreceğini kaydeden Deniz, “Kimse işverenin daha çok kazanacağını ya da turizm gelirlerinin artacağını düşünmesin.  Çünkü döviz enflasyonu etkiliyor. İş insanları fiyat artırırken bile kârından feragat etmek zorunda kalıyor” dedi.

 

“Ne vatandaşın ne de işinsanının

yapabileceği bir şey var”

 

Deniz, bizim Türk Lirası’na müdahale etme şansımız olmadığını söyledi ve TL’nin döviz karşısında daha da değer kaybetmesinin beklendiğini belirtti.

Vatandaşın ya da iş insanının dövize karşı yapabilecek çok fazla bir şeyi olmadığını kaydeden Deniz, hükümetin ekonomik enflasyon muhasebesi ile ilgili çalışma yapması gerektiğini ve sabit gelirlerini, bu dönemde kaybettiklerini nasıl asgariye indirebileceği konusunda çalışma yapması gerektiğini belirtti.

Derviş Kemal Deniz, “Geçmişte bunun örnekleri yaşandı. Sigorta katkı payı verilebilir. Çalışandan kesilen pay devlet tarafından ödenip, maaşlara yansıtılabilir” dedi.

 Deniz, fiyat kontrollerinin yapılmasının da serbest piyasa ekonomisinde neredeyse imkansız olduğunu söyledi ve bunun birkaç ürün dışında yapılamayacağını kaydetti.

Devletin sübvansiye ederek fiyatları düşürebileceğini belirten Deniz, bunun da devletin ekonomik gücü ile alakalı olduğunu belirtti.

Ancak devletin hemen hemen her ay sonunda borçlandığını kaydeden Deniz, bunun da bir yerde bir açık olduğu anlamına geldiğini belirtti.