Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın “hiçbir faydasının olmadığını, tarafsızlığını koruyamadığını ve görev sınırını aştığını” söyledi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre, Ada Tv’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ertuğruloğlu, “Holguin’in hiçbir faydası olmadı. Eğer mutlaka fayda arayacaksak ortak zeminin olmadığını ifade etmesini söyleyebiliriz.” dedi.

Ertuğruloğlu ayrıca, Holguin’in “liderlerinize baskı yapın” tavsiyesinde bulunarak da görev sınırlarını aştığını kaydetti.

Holguin’un arabulucu olarak gelmediğine dikkati çekerek, görevinin, iki tarafın tekrar müzakere masasına oturmasını gerektirecek ortak zemin bulunup, bulunmadığını araştırması olduğunu hatırlatan Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:

 “Holguin’in hiçbir faydası olmadı. Eğer mutlaka fayda arayacaksak ortak zeminin olmadığını ifade etmesini söyleyebiliriz. Tarafsızlığını da koruyamadı. Kıbrıs konusunun geçmişiyle de bir alakası yok. İstediği kadar okumuş ve dinlemiş olsun, Kıbrıs konusu hakkında hiçbir şey bilmiyor…”

 “Türk askeri Kıbrıs’tan çıktığı anda ada Girit’leşir”

Türk tarafının utanılacak hiçbir politikasının olmadığını, Kıbrıs Türkü’ne haksızlık yapıldığını aktaran Dışişleri Bakanı, Türk askeri Kıbrıs’tan çekildiği anda Ada’nın Girit’leşeceği uyarısında bulunarak, şöyle devam etti:

“Bu kadar şehit, bu kadar uğraş neden verildi? Nerede haksızız ki? Kıbrıs Türkü’nün suçu nedir? Bu adanın Helen adası olmasını engelledik, bundan gurur duyarız. Bu Ada hiçbir zaman Anavatan Türkiye için tehdit unsuru olamaz. Hangi yanlışımızdan dolayı cezalandırıyoruz? Neden direkt uçuşlar, doğrudan ticaret yok? Türk askeri bu adadan çıktığı anda ada Girit’leşir. Rum bu yüzden Türk askerinin adadan çıkmasını istiyor. Türk askerinin varlığı, Rum’un hadsizliğini engelliyor. Bunlara karşı duruş sergilediğimizde suçlu biz oluyoruz. Bizim utanılacak hiçbir politikamız yoktur. Bu adada birbirimize saygılı bir şekilde öğrenmemiz gerekiyor; kimse kimseyi domine edemez. Rum’un bizi domine etmesini engelleyen mücadelemiz var.”