Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle yeni siyaseti sürdürmenin azim ve kararlılığında olduklarını vurgulayarak, “Bu saatten sonra biz eskiye dönemeyiz. Çünkü ortaya yeni bir siyaset çıkmıştır. Anavatan Türkiye’nin desteğiyle bütün dünyaya bunu anlatmış vaziyetteyiz” dedi.
“1960 anlaşmalarının içinde müktesep hak denilen, Kıbrıslı Türklerin Rumlar kadar egemenlik hakları vardır” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni siyasetin temellerini oluşturanın da bu müktesep hak olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bütün dünyaya şu mesajı tekrar veriyoruz; egemenlik temelinde, yapısal ve iki tarafın iş birliğiyle bu adada her iki halkın da yararına olacak bir takım iş birliklerine varız. Biz bunu başardığımız takdirde, bütün bu bölgedeki küresel dengelerin de tekrar tesis edilmesine zemin oluşturacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Erdoğan'a,, “Sizlerle istişare ederek, milli politikamızın oluşturulmasında aramızdaki dayanışmanın fevkalade değerli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Aramızdaki bağlar daha da güçlenmiştir. Bizim aramızdaki kutsal ve kadim bağları, hiçbir güç, hiç kimse kopartamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini KKTC’ye yapan TC Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki heyete teşekkür etti.
“Erdoğan, büyük bir zafer kazandı”
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir zafer kazandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nde büyük bir siyasi olgunlukla ve çoğu dünya devletlerine örnek teşkil edecek demokratik bir anlayışla, çok yüksek bir katılımla seçimi kazandığını vurguladı.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaretini KKTC’ye yapılmasının kendileri için çok önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu ziyaretinizle bütün dünya devletlerine KKTC’ye her zaman sahip çıkmakta olduğunuzu ve bundan sonra da aynı anlayışla sahip çıkacağınızın mesajını veriyorsunuz” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılını tamamlarken, 2023 yılında ikinci yüzyılına adım atarken, sizlerin duruşuyla, sizlerin zaferi milli siyasetiyle mazlum milletlere ve tüm Türk dünyasına sahip çıkacak anlayışınızın mesajının tüm dünyaya verilmesiyle biz de umutlanıyoruz. Çünkü sizlerin öncülüğü ve önderliğinde son 21 yılda anavatan Türkiye Cumhuriyeti büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirdi. KKTC’den kuzeye baktığımızda gerçekten dünyada söz sahibi belirgin bir ağırlığı olan ve sadece bölgesel güç değil, aynı zamanda küresel bir güç olma noktasında sizlerin liderliğinde büyük Türk dünyasının da bu konuda büyük bir umudu ve hayali oluşmuştur.”
Kıbrıslı Türklerin çok acılar çektiğini, çok badirelerden geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, hala çeşitli farklı oyunlar, entrikalarla TC ile KKTC arasına nifak tohumları sokmaya çalışanlar olduğuna işaret etti.
KKTC’yi içeriden bölme, Anavatan Türkiye ile olan ilişkilerin daha da pekişmesine engel olmaya çalışanlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vermeye çalıştığı mesajın önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “13. Cumhurbaşkanı olarak KKTC’de bulunmanız bize güç vermektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından son 2,5 yılda çok büyük mesafeler kazanıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde yeni siyasetin, vizyonun, yeni anlayışın bu temelde olacağını TC’nin de büyük destekleriyle duyurmaya çalıştıklarını anımsattı.
Bundan iki yıl kadar önce Cenevre’de kendisinin sunduğu 6 maddelik öneriyle artık federal temelde bir anlaşmanın geride kaldığını, Annan Planı ve Crans Montana’dan sonra oynanan oyunların açık ve net ortaya çıktığını ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yunan ikilisinin esasında hiçbir zaman eşitlik temelinde bir anlaşma konusunda samimi olmadıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Onların niyetleri bu adada çoğunluğun azınlığı yöneteceği bir düzen. Amaç Türkiye ile bağlarımızın kopartılması, sıfır asker, sıfır garanti. Böyle bir anlaşmadan sonra Türkiye Avrupa Birliği’nde olmadığı için Türkiye'nin modası geçmiş garantörlük haklarının son bulacağı ve Türk askerinin de adadan çekileceği bir tehlikeye bizleri sürüklemek istediler.”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklerin çok acılar çektiğini, o günlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör ülke olarak ve tek taraflı müdahale hakkıyla atlatılabildiğini anımsattı.
Kıbrıslı Türklerin adada 1974’e kadar onuruyla direnebildiğini, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’yla Mehmetçik’in adaya ayak basmasıyla o dönemde iki bölgelilik ve KKTC Devleti'nin temellerinin atıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, o günden bugüne yine çok aşamalardan geçildiğini, ilk görüşmelerin ise 3 Haziran 1968’de yapıldığını hatırlattı.
55 yıl yapılan görüşmelerin boşa çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Eşitlik temelinde bir anlaşma yapılmadı. Kıbrıslı Türkleri adadan temizlemek için yapılan bütün girişimler sayenizde, Türkiye'nin desteğiyle ve Türk Mukavemet Teşkilatı’nın buradaki şanlı direnişiyle engellendi, o günleri atlattık” dedi.
Gelinen noktada Türkiye'nin destekleriyle yeni siyaseti sürdürmenin azim ve kararlılığında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu saatten sonra biz eskiye dönemeyiz. Çünkü ortaya yeni bir siyaset çıkmıştır. Sizlerin desteğiyle, ana vatanın desteğiyle bütün dünyaya bunu anlatmış vaziyetteyiz” şeklinde konuştu.
“1960 anlaşmalarının içinde müktesep hak denilen Kıbrıslı Türklerin Rumlar kadar egemenlik hakları vardır” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni siyasetin temellerini oluşturanın da bu müktesep hak olduğunu vurguladı.
Şu anda resmi müzakerelere geçilemediğini ancak, Kıbrıs’ta yapıcı önerilerle karşı tarafı bir bakıma uyardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk olduğunu, bu iki ayrı halkın aynı adayı paylaşırken mutlak suretle egemenlik zemininde iş birliği olabileceğini, onun için geçen temmuz ayında kendilerine ada etrafındaki doğal zenginliklerin araştırılması ve geliştirilmesi için ortak bir komite kurulmasını, gerektiğinde Anadolu’dan asrın projesini, Anadolu suyunun paylaşılacağını ve aynı zamanda yenilenebilir enerji ile bir takım başka elektrik meseleleriyle ilgili bazı gelişmeleri birlikte egemenlik temelinde yürütebileceklerini önerdiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Bütün dünyaya şu mesajı tekrar veriyoruz; egemenlik temelinde, yapısal ve iki tarafın iş birliğiyle bu adada her iki halkın da yararına olacak bir takım iş birliklerine varız. Biz bunu başardığımız takdirde, bütün bu bölgedeki küresel dengelerin de tekrar tesis edilmesine zemin oluşturacaktır”.
“Yeni siyasetin devamı için sizlerin verdiğiniz desteğe müteşekkiriz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş açılımına da değinerek, o günden bugüne olağan üstü gelişmeler olduğunu kaydetti.
Pandemi, kriz ve her türlü olumsuzluğa rağmen 1 milyondan fazla insanın Maraş’ı ziyaret ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş açılımı ile bütün dünyaya hem egemenlik haklarının, hem Maraş’ın esasında bir ata toprağı olarak KKTC sınırları içinde olduğunu bir kez daha ifade ettiklerini vurguladı.
Bütün bunlarla aşama aşama KKTC’nin zeminin güçlenmekte olduğunu gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi Vatan’da Doğu Akdeniz’de küresel gelişmelere bağlı olarak jeostratejik ve jeopolitik olarak Kıbrıs’ın öneminin arttığına işaret etti.
Ukrayna-Rusya savaşına bağlı olarak ciddi anlamda küresel dengelerin değişmeye başladığı bu noktada Mavi Vatan’ın ve KKTC’nin öneminin daha da arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasının şöyle sürdürdü:
“Bu yol tek yoldur, bu yolun geriye dönüşü yoktur”
“Mücahidin devletinde, acılar soykırımlar büyük fedakarlıklar, büyük bedeller ödendi. Biz her zaman Anavatan Türkiye’nin desteğiyle ve sizlerin New York’ta 20 Eylül 2022’de tarihi konuşmanızda bizlerin gönüllerinde bir kez daha taht kurdunuz. Çünkü orada bütün dünyanın gözünün içine baka baka bu mazlum Kıbrıs Türk halkına yapılan acımasızca ambargolar, izolasyonlar, engellemeler, bu halkı yok etmek için yapılan bütün girişimlere dur denilmesini söylediniz. Artık KKTC’yi tanıma zamanı gelmiştir dediniz. Ondan sonra 11 Kasım 2022 Özbekistan’da sizin ortaya koyduğu ağırlıkla bizlerin gözlemci statüsüyle kabul edilmemiz bir kez daha bizlerin gönlünde taht kurmuştur. Bu yol tek yoldur, bu yolun geriye dönüşü yoktur.”
Pandemiye, yaşanan krizlere rağmen hep ayakta durduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, 6 Şubat depreminin acılarını da Türk halkıyla birlikte yaşadıklarını vurguladı.
“Sizlerin acısı bizlerin acısıdır” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 6 Şubat depreminde iki torun yitiren Kenan Akın’ı TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yeniden buluşturmanın huzuru içinde olduğunu kaydetti.
Depremde 10 binerce kişinin hayatını kaybetmesini büyük bir acı ile izlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, depremde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, acılı ailelere ve tüm milletimizde sabırlar diledi.
“Mavi Vatan emin ellerdedir”
Mavi Vatan’ın emin ellerde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakları ve var oluş mücadelesiyle her zaman Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’yle bir uyum içinde olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Sizlerle istişare ederek, milli politikamızın oluşturulmasında aramızdaki dayanışmanın fevkalade değerli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı sürecimde ne başardın diye sorduklarında, sizlerin desteğiyle iki devletli siyaseti gündeme getirdim. Ben Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Türk halkının arasındaki kadim bağların bir kez daha pekiştiğini gördüm. Aramızdaki bağlar daha da güçlenmiştir. Bizim aramızdaki kutsal ve kadim bağları, hiçbir güç, hiç kimse kopartamaz.”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşması sonunda TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a başarılarının devamını diledi.
“Bilinmelidir ki bizim arkamızda
dünya devi bir Türkiye Cumhuriyeti var”
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Tatar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yöneltilen soruları da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından milli siyasetin hangi aşamalardan geçtiği ve bundan sonraki görüşme sürecindeki tutumu sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün kabul edilmesiyle ancak resmi müzakerelere geçilebileceği noktasında görüşlerini ortaya koyduklarını hatırlatarak, bu süreçlerin hepsinin garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti ile tamamen uyum içerisinde sürdürüldüğünü kaydetti.
Bugüne kadar Türkiye’nin desteğiyle diğer dünya ülkelerine, Birleşmiş Milletler'e, Avrupa Birliği’ne bu mesajı vermeye çalıştıklarını belirten Tatar, Güney Kıbrıs’tan olumlu yanıt alamadıklarını, onların siyasetinin 4 Mart 1964 186 no’lu kararla kendileri Kıbrıs’ın tüm hükümetiymiş gibi görmek olduğunu ve AB’ye alınmalarıyla da "Kıbrıs Cumhuriyeti" içerisindeki pozisyonlarını istismar ettiklerini söyledi.
Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda Kıbrıslı Türklerin en az Rumlar kadar egemen olduğunun yazılı olduğuna dikkat çekti.
Anayasa’da ayrıca “Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadığı herhangi bir devletler topluluğuna Kıbrıs üye olamaz” ifadesinin yer aldığına işaret eden Tatar, AB’nin Annan Planı’na “evet” diyen Kıbrıs Türk halkı cezalandırılırken, diğer tarafı tek taraflı olarak almasıyla oyunu Kıbrıs Türk halkının aleyhine çevirdiğini söyledi. Tatar, “İşte bunun verdiği şımarıklıkla Rum tarafı masaya gelmiyor çünkü bizim egemenliğimizi kabul etmiyorlar” dedi.
“Bilinmelidir ki, bizim arkamızda dünya devi bir Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri var” diye konuşan Tatar, ancak egemen eşitlik temelinde eşit statünün kabulüyle bir müzakere durumu olabileceğini ve bunun geri dönüşünün asla olmayacağını vurguladı.
Mavi Vatan’da şartların, bölgesel ve küresel dengelerin değiştiğini, KKTC’nin değeri ve statüsünün arttığını kaydeden Tatar, KKTC’nin en güneydeki Türk devleti olduğunu ve ancak KKTC’nin egemenliğiyle Türk dünyasının rahat edebileceğini belirtti.
Fotoğraf: Doğan SAMER