Cumhuriyetçi Türk Partsi (CTP) İskele Milletvekili Fide Kürşat yaptığı yazılı açıklamada ülkemizde üretilen zeytinyağlarında ciddi miktarda hileli ürünlerin tespit edildiğini, daha önce de tağşişli yani hileli zeytinyağlarını tedavüle sokan işletmelerin yine sahte ürünle piyasada yakalandıklarını, söz konusu işletmelerin Tarım Bakanlığı tarafından kamuyoyuna duyurulması gerektiğini belirtti.

 Konuyu bir süredir gündeme getirmemize rağmen Tarım Bakanlığı ve ilgili kurumları sessizliğini koruyor.

İskele milletvekili Kürşat, “66 üründe yapılan analizde 19’u sahte çıktığını, Rapor gelene kadar da bu ürünler beş yıldızlı otellerde ve piyasada tüketildiğini, Otellere ucuz ve piyasada halka da saf zeytinyağı diye yüksek fiyatlara tağşişli, sahte ürünler satıldığını belirtti.

Fide Kürşat’ın konu hakkında yazılı açıklaması şöyle: 

“Zeytinyağı analizlerinin yapılması için gerekli laboratuvar ortamı ülke şartlarında bulunmadığı için analizler Türkiye’ye gönderilerek yaptırılıyor. 2024 Bütçesi hazırlanırken gerekli analizlerin yapılması için bütçe ayrılmamıştır. Son yaptırılan analizlerin ücretini ise bir kooperatif karşılamıştır. Gelinen noktada devlet zeytin yağını analizlerini yaptırmaktan bile aciz durumdadır.

Elimize geçen raporlarda Şubat ayında gönderilen 66 numunenin 19’nun uygun olmayan ürün olduğu tespit edilmiştir. Uygunsuz bulunan bu ürünler Ekim ve Kasım aylarında piyasaya sunulmuş, otellere ve marketlere verilmişti. Analiz sonuçları çıkana kadar zaten birçok ürün tüketildi. Analiz sonuçlarında geçmiş yıllardan sabıkalı firmalar da var. Bu sahteciliği yapan işletmelerin hangileri olduğu kime ait olduğu net bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ülkede gıda güvenliği konusunda ise ciddi sıkıntılar yaşanıyor..Bu analizlerin bir an önce düzenli, sistemli ve kapsamlı bir şekilde yapılması ve piyasaya sunulmadan da denetlenmesi gerekiyor. Hileye başvuranların hem kamuoyu ile paylaşılmaları ifşa edilmeleri gerekiyor hem de caydırıcı cezalar almaları.”

“Bu gıda kanserojen madde içeriğine dönüşmüş bir üründür”

“Zeytinyağı pahalı bir yağdır. Zeytin yağını başka yağlarla karıştırıldığında saflığını kaybediyor. Ürün saflığını kaybettiği için tağşişli ürün oluyor. Güney Kıbrıs'ta iki fiyattan zeytinyağı satışı yapılıyor. Biri saf ve fiyatı yüksek diğeri ise etikette belirterek karıştırılmış ürün olarak... İki yıl önce satılmayan sofralık zeytinlerin sıkıma gönderilerek yağının çıkarıldığı yönünde iddialar var. Bu ürün kanserojen madde içeriğine dönüşmüş bir üründür.”

“Zeytin ve Zeytin Ürünleri Yasası geçmesine rağmen gerekli tüzükler henüz tamamlanmamıştır”

2023 Haziran ayında Meclis’ten geçen ve 7 Temmuz 2003’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Zeytin ve Zeytin Ürünleri Yasası’ var. Yasa’nın altında düzenlenmesi gereken tüzükler var, henüz bunlardan biri hazırlanmıştır ve yasanın uygulanmasında sorunlar vardır.

Fide Kürşat, “Yasaların hazırlanması yeterli olmadığını, gerekli tüzüklerin de ivedi olarak hazırlanması ve memleketteki en büyük sorunların başında gelen denetim eksikliğinin giderilmesi gerekiyor”dedi.

 “Tağşiş analizi hem gerçek üreticiyi hem de tüketiciyi korur”
“Tağşiş analizlerin yapılması hem ülkede zeytin ve zeytinyağı üretimini, hem de gerçek üreticiyi hem de tüketicileri koruyacaktır” ifadelerini kullandı.

 

Tağşiş hakkında

Tağşiş, temel olarak değerli besinlerin veya madenlerin içerisine daha değersiz maddeler karıştırılarak gerçek değerinin düşürülmesi olarak tanımlanıyor. Zeytinyağında tağşiş ise saf zeytinyağının içeriğine çeşitli tohum yağları, karışık rafine yağlar, kanola veya fındık yağı gibi besinler karıştırılarak yapılan ürünleri ifade ediyor. Dolayısıyla tağşiş, zeytinyağının hem zengin içeriğini hem de benzersiz tadını bozuyor. Tağşişin en sık görüldüğü yağ çeşidi sızma zeytinyağları olarak kabul ediliyor.

Bu tür yağ karışımları yaparak “zeytinyağı” adı altında satmak da tüketiciyi aldatmaya yönelik ve yapanın haksız kazanç sağladığı eylemler sınıfına giriyor…