Dünya liderleri, Dubai’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı'nda (COP28) bir araya gelerek iklim krizini ele alacak.

Bu yıl ilk kez büyük bir petrol ve gaz ihracatçısı ülkede düzenlenen COP28’e dünyanın farklı ülkelerinden 70 binin üzerinde delegenin katılması ve zirvenin bugüne kadarki en büyük iklim zirvesi olması beklenirken, fosil yakıtlardan çıkış veya fosil yakıtların kullanımının aşamalı olarak azaltılması, Kayıp Zarar Fonu ve iklim finansmanına yönelik müzakerelerin ülkeler arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle çetin geçeceği öngörülüyor.

Bugün başlayacak olan COP28, 12 Aralık’a kadar sürecek. 

COP28'in açılış gününün ardından 1-2 Aralık tarihlerinde düzenlenecek Dünya İklim Eylem Zirvesi, liderlerin konuşmalarına ayrılacak.

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in COP28'e katılımı öngörülmüyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da zirveye katılıyor.

Ayrıca, Kral 3. Charles'ın da COP28'de bir konuşma yapması bekleniyor.

COP28 neden önemli?

Konferansın, 2015 yılında Paris’te anlaşıldığı gibi küresel ısınmayı 1,5 derecede sabit tutma amacını canlandırması bekleniyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre ısınmayı 1,5 derecede tutmak, yeryüzünün iklim krizinden ağır bir şekilde etkilenmemesi için kritik.

Sanayileşme öncesine kıyasla uzun vadeli ısınma şu an için 1,1 ve 1,2 derece civarında.

Ancak son araştırmalara göre 2100’e kadar dünyanın 2,4 ve 2,7 derece kadar ısınabileceği öngörülüyor. Bu yüzden 1,5 derecede tutma hedefi için fırsat penceresi gittikçe daralıyor.

2030 yılına kadar temiz enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmak ve iklim kriziyle mücadele için fakir ülkelere maddi yardım toplamak, konferansın diğer hedefleri arasında.

Editör: Erol Kanlıada