Ülkesindeki İslamcı örgütlerden aldığı ölüm tehditlerinden bıkan Somalili gazeteci İlyas Ahmed Elmi, bir yıl önce Avrupa'ya gitmek üzere yola çıktı. Almanya'ya ulaşıp 8 yaşındaki çocuğuna kavuşacaktı:
Ayrıldım, çünkü hiç görmediğim oğlumu görmek istiyordum ve bir de aldığım tehditler var.
Elmi önce uçakla Rusya'ya, oradan da kara yoluyla Belarus'a gitti. Akdeniz'in dalgalarıyla boğuşmaktan daha güvenli görülen Polonya sınırından geçip Avrupa Birliği topraklarına ulaşmayı hedefliyordu.
Independent Türkçe'nin haberine göre, Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesine konuşan Elmi, aylarca çile çekmiş. Sınır muhafızları tarafından dövülmüş, haftalarca ormanda yaşamak zorunda kalmış ve grubundaki genç bir Somalili kadının sağlık hizmeti alamadığı için öldüğünü görmüş.
Finlandiya'ya geçmek üzere Rusya'ya dönmeyi kafasına koyan Elmi, sınır bölgesine ulaşamadan tutuklanıp Rus ordusuna katılmaya zorlandığını anlatıyor.
Somalili, kendisi gibi kaçak yollarla göçmeye çalışan kişilerle birlikte eğitim alıp Ukrayna'daki cephelerden birine gönderileceğini öğrenince durumu kabullenmediği için artık sınırdışı edilmeyi bekliyor.
Diğer yandan sönmeyen bir umudu da var: Birilerinin harekete geçip Almanya gibi güvenli bir ülkeye gönderilmesini sağlaması.
Elmi'nin eski eşi Muna, 2015'te yaşadıkları kasabayı Eş Şebab'ın basması üzerine yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
Korkudan kaskatı kesilmiştim ve ne yapacağımı bilmiyordum. Hamileydim ve çocuğum için korkuyordum. Bazılarının kasabayı terk ettiğini görünce onlarla birlikte ayrıldım. Eşimin saldırıdan kurtulduğunu düşünmüyordum. Yalnızca kaçtım.
Muna, önce Kenya'nın başkenti Nairobi'ye, oradan da Norveç'e gittikten sonra oğluyla birlikte iltica ettikleri Almanya'ya yerleşmiş.
Elmi, Somali'de aldığı ölüm tehditlerinin ve yıllardır ortaya koyduğu gazeteciliğin ilticaya yetmesi gerektiğini düşünüyor. Diğer yandan en kötü zamanlarını göç yolculuğu sırasında yaşadığını da söylüyor:
Somali'de o kadar bombalama ve iç savaş gördüm, hiçbir zaman Belarus'taki kadar korkmadım.
Guardian ise AB'nin sıkı sınır politikalarının göçmenleri Rus lider Vladimir Putin'in insafına bıraktığını vurguluyor.
