Editör: TE Bilisim
Birleştirilmiş Hal Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldü
Birleştirilmiş Hal Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda görüşülerek, oy birliğiyle kabul edildi.
AB Uyum Yasa Tasarılarını görüşmek üzere oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, komitenin Birleştirilmiş Hal Yasa Tasarısı’na ilişkin raporunu okudu. Hasipoğlu, yasa tasarısındaki teknik düzenleme ve değişikliklere ilişkin bilgi verdi.
Tasarı üzerinde 20 yıldır çalışıldığını dile getiren Hasipoğlu, tasarının 2010 yılından bu yana pek çok kez görüşüldüğünü anlattı. Tasarının tartışılmayan hiçbir maddesi olmadığını dile getiren Hasipoğlu, tasarıya katkı koyan herkese teşekkür etti.
Farklı muhataplar olduğunu ifade eden Hasipoğlu, her kesimi mutlu etmenin mümkün olmadığını belirterek, artık sürahinin dolu tarafına bakmak gerektiğini söyledi. “Bu yasa fiyat istikrarı noktasında halkımız için önemli bir yasa olacak” diyen Hasipoğlu, gıda güvenliğinin ise en önemli husus olduğunu vurguladı.
“Yasanın AB Uyumu ile ilgili uzaktan yakından ilgisi yoktur ancak komiteye gelmiş bulundu. Biz de bunu nihayetlendirdik” diye konuşan Hasipoğlu, tasarının önemli bir düzenleme olduğunu ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman tasarı üzerine söz alarak, teknik olarak sıkıntılı olabileceğini düşündüğü konuya değindi. Hallerde kurulması elzem hale getirilen laboratuvarlara işaret eden Erhürman, laboratuvarın ön test yapmakla yetkili olduğunu ifade etti.
“Ön testler” mevzuatta tanımlanmıyorsa bir sıkıntı yaratabileceğini dile getiren Erhürman, ön testlerin neleri içerdiğini sorguladı ve bunu görmeleri gerektiğini kaydetti. 37/87 sayılı laboratuvarlarla ilgili yasaya dikkat çeken Erhürman, söz konusu tasarıdaki laboratuvarların, izinlendirme, yetkilendirme ve denetimi konusunda sıkıntı olabileceğini söyledi.
Söz konusu laboratuvarlarda yapılan testlerin yaptırımının ne olacağını da soran Erhürman, bu laboratuvarlarda yapılan denetimlerin, Devlet Laboratuvarı ile çelişmesi durumunda yetki karmaşası olabileceğini, bunun yaşanmaması adına yetkilinin kim olacağının açıkça belirtilmesi gerektiğini kaydetti.
CTP Milletvekili Erkut Şahali de, tasarının, çok farklı dönemlerde komitede görüşüldüğünü belirtti. Tüm dünyada ve Türkiye’de hallerin sebze, meyve ve toptancı halleri olduğunu ifade eden Şahali, ancak bu yasanın temel mantığının devletin hal kurdurması ile yap-işlet-devret modeline dayandığını söyledi.
51/95 Belediyeler Yasası’na değinen Şahali, belediyelerin haller konusundaki hakkına işaret etti. Bu yasanın geçmesiyle belediyelerin hal kurmasının mümkün olmayacağını ifade eden Erkut Şahali, belediyelerin elinden hal kurma yetkisinin alınmasıyla çelişkili bir durum oluşacağını savundu.
Sebze-meyve üretiminin ve ticaretinin kayıt altında olması, denetiminin yapılabilmesi ve gıda güvenliği bağlamında yılladır temel eksiklik olarak dile getirilen hal noksanlığının giderilmesi bakımından tasarının son derece önemli olduğunu vurgulayan Şahali, hallerin kuruluş ve işletiliş biçimine kategorik olarak karşı çıktıkları halde tasarının bütününe olumlu oy kullanarak, sahip oldukları iyi niyeti gösterdiklerini söyledi.
Komitenin adına ve ruhuna uygun şekilde tasarının, dünyada, AB’de ve Türkiye’de olduğu şekilde geçirilmesi gerektiğini fakat bunun olmadığını kaydeden Şahali, yasanın üreticinin ve tüketicinin beklentilerine karşılık vermesini temenni etti.
CTP Milletvekili Filiz Besim de, yaklaşık 12 yıldır yasa tasarısının komitede olduğunu belirterek, yasanın ana unsurlarından bir tanesinin gıda güvenliği olduğunu kaydetti.
Yasa incelendiği zaman tüm ürünlerin hale gelmesi ve burada numune alınmasının daha kolay olduğunu ifade eden Besim, hallerde kurulacak laboratuvarın tanımlanması gerektiğini söyledi. Bunun çok önemli bir konu olduğunu dile getiren Filiz Besim, daha çağdaş laboratuvar kavramının netleşmesi gerekliliğine işaret etti.
Pestisitlerin tetkinin Devlet Laboratuvarı’nda yapılması gerektiğini yıllarca savunduklarını kaydeden Besim, Devlet Laboratuvarı’nın şu anda göçebe durumda olduğunu belirtti. Muhalefet olarak yasanın geçmesini istediklerini kaydeden Besim, Devlet Laboratuvarı’nın bu kapasiteyi kaldırabilecek durumda olmadığını, aleti cihazı bulunmadığını savundu.
Devlet Laboratuvarı’na ivedi bir çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Besim, Sağlık Bakanı’ndan hassasiyet beklediğini belirtti.
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra ise, Besim’e yanıt verdi. Ön test konusuna değinen Altuğra, her laboratuvarın içeriğindeki çalışmanın farklı olduğunu belirterek, bugün konuşulan laboratuvar içeriğinin hizmetinin gıda analizlerine yönelik olduğunu söyledi. Bakan Altuğra, ön testin, pestisit testini yani tarladan çıkan ürünün ne kadar kimyasal ürünle buluştuğunu anlattığını belirtti.
Pestisit testlerinin Devlet Laboratuvarı’nda yapılacağını kaydeden Bakan Altuğra, kendisinin de pestisit testlerinin Devlet Laboratuvarı’nda yapılmasını desteklediğini söyledi.
Yerli üründe pestisit tespit edilirse, Tarım Dairesi tarafından bunun karara bağlandığını dile getiren Altuğra, yerli ürünün bekletilip bir süre sonra tekrar analizinin yapıldığını, ithal ürünün ise ya iadesi veya imhasına karar verildiğini kaydetti.
Devlet Laboratuvarı ile ilgili çalışmalarının ete kemiğe büründüğünü, ikinci safhaya geçtiğini dile getiren Altuğra, Devlet Laboratuvarı’nın talihsiz yangından sonra akredite olma özelliğini kaybettiğini ifade etti. Devlet Laboratuvarı’nın tadilatı için kaynağın hazır olduğunu vurgulayan Bakan Altuğra, tonlarca tarihi geçmiş tıbbi atık, hasar gören cihazlar olduğunu ve ilk olarak oranın boşaltılması gerektiğini kaydetti. Bakanlık olarak bunun hazırlığını yaptıklarını kaydeden İzlem Gürçağ Altuğra, ardından binanın tadilatının yapılacağını, ilerleyen günlerde bunun hayata geçeceğini belirtti.
Altuğra, Devlet Laboratuvarı’nın, depreme dayanıklılığı dahil tam teşekküllü şekilde tadilatının yapılacağını söyledi.
CTP Milletvekili Salahi Şahiner ise, yıllardır komitelerde olan yasa tasarısının görüşüldüğünü ifade ederek, bu yasanın çok önceden yasallaşması gerektiğini söyledi. Üreticilerin "kan ağladığı günlerden geçtiğini" anlatan Şahiner, “İş, haller ve sistem kurulduktan sonra başlıyor” diye konuştu.
Hal Yasası’nın yürürlükte olmadığı mevcut sistemle ilgili bilgiler veren Şahiner, tüccarların kendi arasındaki anlaşmaların üreticinin belini büktüğünü söyledi.
Yeni yasayla ithalatın tam anlamıyla denetleneceğini ifade eden Şahiner, gerek belediyelerin gerekse Maliyenin gelirlerinin artacağını belirtti. Gıda güvenliği açısından yapılacak denetimlerin önemli olduğunu dile getiren Şahiner, yasayla üretimde planlamanın önünün açılacağını kaydetti.
Yasadaki en önemli başarının peşin satışın getirilmesi olduğunu ifade eden Salahi Şahiner, “Takip edilebilirliğin önü açılacaktır” diye konuştu. Önemli noktaların başarıya ulaşabilmesi için hayata geçirmesi gereken başlıklar olduğunu belirten Şahiner, tasarı yürürlüğe girdikten sonra yapılması gereken görevler olduğunu söyledi.
Bir çek yazıldığı zaman nakde karşılık gelmesi üzerinde duran Şahiner, ileri tarihli çeki üreticiler olarak kabul etmeyeceklerini belirtti. Gıda güvenliği konusunda testler yapılacağına, limit üstü kalıntı bulunan ürünlerin piyasada çekileceğine değinen Şahiner, kötü niyetli davranan kişiler hakkında diğer yasalardaki mevzuatlarda belli, başlı değişiklikler yapılması gerektiği görüşünü paylaştı. Tüccarın kar oranı hakkında da konuşan Şahiner, oranlarda ilerleyen zamanlarda üreticilerin lehine olacak şekilde düzenlemeler yapılabileceğini söyledi.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz ise, bugünün ülke adına çok önemli bir gün olduğunu vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkür etti. Bir ürünün gıda güvenliği ve üretim safhalarının denetim altında olmasının önemli olduğunu dile getiren Oğuz, yasayla ilgili eleştiriler olacağını ancak yasa geçtikten sonra elde bir yol haritası olacağını belirtti.
Bu yasanın sektörün birbirini suçlamasını ortada kaldırması noktasında önemli olacağı görüşünü de paylaşan Bakan Oğuz, olası üretilen bazı ürünlerin, “belki arka kapıdan” üreticiyle buluşması engellenerek, yasa çerçevesinde belli bir kontrolden geçip, sofraya gitmesiyle vatandaşın aklındaki birçok soru işaretinin kaldıracağını belirtti.
Eleştirilere yanıt veren Oğuz, örnek olarak domatesi vererek, domateste ithalat izni verilecekse üretici birlikleriyle görüşerek, buna izin verdiklerini anlattı ve “Neden? O ürün piyasaya girdiği zaman benim yerli üreticim ayakta olmalı” vurgusu yaptı. “Üretirsek var olacağız” diyen Oğuz, üretici lehine kararlar aldıklarını söyledi. Tarım Dairesi’nin denetimleri açıkladığını da ifade eden Bakan Oğuz, bir üretici sürekli halk sağlığını tehdit ediyorsa, bu kişilerin cezalandırılması için çalışma yapıldığını kaydetti.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da, 21 yıldır çalışılan yasa tasarısının ete kemiğe bürünecek olmasının herkes gibi kendisini de mutlu ettiğini belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Ülkedeki sebze-meyve üretiminin satışını düzenlerken, yerli üretimi koruyacak olan yasanın, üretimde planlamanın önünü açacağını, gıda güvenilirliğinde daha etkin denetimi mümkün kılacağını kaydetti. Yasa kapsamında bütün ürünlerin halden geçeceğini, satışların peşin olacağını ifade eden Amcaoğlu, üreticiden, tüketiciye giderken aradaki tüccarların kendi aralarında kirli anlaşmalar yapıp, üreticinin hakkının çalınmasının önüne geçileceğini söyledi. Bakan Amcaoğlu, yasanın üretici ve tüketici için asgari düzeyde bugünden daha iyi olacağının söylenmesinin kendisini mutlu ettiğini kaydetti.
"Herkesin diline pelesenk olan gıda güvenliği denetimi, haksız rekabetin önlenmesi, kayıt dışılığın kayıt altına alınarak, ülkenin yaş sebze meyve piyasasının net rakamlarının çıkarılabilecek olmasının" önemini belirten Amcaoğlu, üretenin hakkını peşin olarak alabilmesinin yasayla düzenlendiğini söyledi.
Ön test laboratuvarının kurulmasının, sınıflandırma, kalite analizi, standart ve genel olarak pomolojik testlerin yapılacağı laboratuvarı anlattığını kaydeden Amcaoğlu, pestisit analizlerinin Devlet Laboratuvarı’nda yapılacağını, yetki karmaşası yaşanmayacağını söyledi. Amcaoğlu, testlerin yaptırımının olacağını da kaydetti.
Hallerin kurulması konusuna değinen Bakan Amcaoğlu, “Bugün memlekette herhangi bir belediye hal kurmak istedi, biri mi engellendi?” diye sorarak, 6’ncı maddenin 4’üncü fıkrasında belediyelerin, Belediyeler Birliği’nin de hal kurabileceğinin net şekilde yazıldığını söyledi. Amcaoğlu, kayıt dışılığının önlenmesi, insan sağlığının ön plana çıkarılmasının, tam 21 yıldır emek sarf edilen yasa tasarısında bulunabileceğini dile getirdi.
Şu an memlekette kurulan tek halin Mağusa’daki derme-çatma hal olduğunu kaydeden Amcaoğlu, bu konuda belediyeyi suçlamadığını kaydetti. “Haller yıllar önce kurulmalıydı” diyen Amcaoğlu, bu yasayla haller, hal kurulları kurulacağını söyledi. Denetleyebilmenin koşullarını oluşturmak gerektiğini ifade eden Bakan Amcaoğlu, yasayla birlikte tarladan sofraya kayıt dışılığın kayıt altına alınacağını belirtti. Yasanın tüketicinin sofrasına giden ürünlerin disiplinini sağlayacağını belirten Amcaoğlu, bundan sonraki süreçte muhtemel sorunları paydaşlarla birlikte ele alacaklarını söyledi.
Konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Komite Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, ön testlerin yapılacağı laboratuvar ifadesinde bir kafa karışıklığı oluştuğunu belirterek, “laboratuvar” kelimesinin çıkarılarak, “ayırma, paketleme, ambalajlama tesisleriyle pomolojik testlerin yapılacağı yerler ve soğuk hava deposu gibi koşulları taşıyan tip projeler çerçevesinde olur” şeklinde düzenleme yapıldığını açıkladı.
Yasa tasarısı 36 evet oyuyla oy birliğiyle kabul edildi.
Yorumlar