ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'a konuşan uzmanlar, öfkenin sağlığa sanılandan çok daha zararlı olduğunu belirtti.

Independent Türkçe'nin haberine göre bilim insanları, kronik stres ve öfkenin kalp, sindirim sistemi ve beyin hastalıklarına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Kalp

Columbia Üniversitesi'nden Daichi Shimbo, sık sık öfkelenen kişilerde kalp krizi geçirme riskinin arttığını söyledi. 

Shimbo ve ekibi, hakemli dergi Journal of the American Heart Association'da yayımlanan çalışmada, kronik sinir ve stresin atardamarlardaki kan akışını zayıflattığını, bunun da kalp hastalıklarına yol açabileceğini belirledi. 

Sindirim sistemi

Haberde, öfkenin sindirim sisteminde de ciddi sorunlara neden olduğuna dikkat çekildi. Kronik öfke sorunu olan kişilerde, vücuttaki iltihaplanmayı artıracak hormonların salgılandığı belirtildi. 

Cleveland Clinic'ten Stephen Lupe, böyle durumlarda vücudun "savaş ya da kaç" tepkisini düzenleyen sempatik sinir sisteminin fazla aktif hale geldiğini ifade etti.

Lupe, bunun sindirim sistemindeki hareketi yavaşlatarak kabızlık gibi sorunlara yol açabileceğini söyledi.

Beyin

Illinois eyaletindeki Şikago şehrinde yer alan Rush Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Medical Center'dan Joyce Tam, öfkenin bilişsel işlevlere zarar verdiğine dikkat çekti.

Tam, öfkenin stres hormonları salgılanmasına yol açtığını, bunun yüksek seviyeye ulaşması durumunda beynin prefrontal korteks ve hipokampustaki sinir hücrelerine zarar verebileceğini söyledi. 

Beynin ön bölgesinde yer alan prefrontal korteks, dikkati, bilişsel kontrolü ve duyguları düzenlemeyi sağlıyor. Hipokampus da hafıza ve yön bulmada önemli rol oynuyor. 

Akademisyen, bu bölgelerdeki sinirlerde oluşacak hasar sonucunda zihnin karar verme işlevlerinin zayıflayabileceğini, öğrenme ve hatırlama kapasitesinin olumsuz etkilenebileceğini belirtti.

Öfkenizle nasıl baş edebilirsiniz?

Bilim insanları, kronik öfke sorunlarının çözümüne yönelik tavsiyelerini de paylaştı. 

Harvard Tıp Fakültesi'nden Antonia Seligowski, kişinin ne kadar sık öfkelendiğini takip etmesinin önemli olduğunu belirtti.

Kısa süreli ani öfkelenmelerin kronikleşmeyebileceğine işaret eden Seligowski, şunları söyledi: 

Arada sırada öfkeyle konuşuyorsanız ya da sinirleniyorsanız, bu normaldir, yaşamın bir parçasıdır. Fakat olumsuz bir duyguyu uzun süre hissettiğinizde, gerçekte olması gerekenden çok daha fazla ve yoğun yaşadığınızda sağlığınız kötü etkilenebilir.

Seligowski, kronik öfke alanında uzmanlaşan kişilerle çalışılmasının ve nefes egzersizleri yapılmasının olumsuz etkileri azaltabileceğini belirtti.

Lupe ise öfke anında daha bilinçli davranılmasının önemine dikkat çekerek şunları söyledi: 

Sinirlendiğinizde,  'X, Y ve Z yüzünden öfkeliyim ve bu nedenle sizinle yemek yemek istemiyorum ya da bir kucaklaşmaya veya desteğe ihtiyacım var' deyin. Zihninizdeki süreci yavaşlatın.

Editör: Ahmet Karagözlü