Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, Girne Antik Limanı restorasyon projesi hakkında açıklamada bulunarak, konu hakkında yapılan açıklamaların tutarsız olduğunu, bütün hatanın Turizm Bakanlığı’nın üstüne atılmaya çalışanların çoğaldığını söyledi.

Aktunç, Girne Antik Limanı’nda yılların birikmiş olan sorunlarını çözmeye çalıştıklarını belirterek, beklenmeyen, düşünülmeyen, öngörülmeyen bazı sorunlarla karşılaşıldığını ifade etti.
Aktunç, konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulundu.

Açıklama şu şekilde:

“Girne Antik Limanı restorasyon projesi hakkında artık bizim de bazı gerçekleri açıklama zamanımız geldi diye düşünüyorum.

Konu ile alakalı olarak, ilgili ilgisiz, bilgili bilgisiz, herkes bir şeyler yazıyor, bir şeyler söylüyor. Yapılan açıklamalar tutarsızlığını korumaya devam ederken, bütün hatanın Turizm Bakanlığının üstüne atmaya çalışanlar da git gide çoğalmaya başladı.

Suçlamanın en kolay iş olduğu ülkemizde, yapılan işin ne kadar zor olduğu, ne kadar hassas olduğu dikkate alınmıyor.

Unutulmaması gerek ki, burası yıllarca kangren haline gelmiş bir alan olmakla birlikte, kimin merhem olmaya kimin neşteri vurmaya ve sorunu çözmeye niyet ettiği bellidir. Belki de 10 yıldır, tüm Hükümet Programlarında Girne Antik Liman projesinden bahsedilir, fakat kimse cesaret edip birşey yapamazdı.

Her zaman açık olmayı, samimi olmayı, özeleştiri yapmayı savunan bir insan oldum. Yaklaşık 2 sene önce bu göreve geldiğimde neyi savunuyorsam, şimdi de aynı doğruları savunan bir kişiyim.

Evet birtakım hatalar oldu, çünkü eski eser alanı içinde yılların birikmiş olan sorunlarını çözmeye çalışıyoruz; beklenmeyen, düşünülmeyen, öngörülmeyen bazı sorunlar ile karşı karşıya kaldık.

Takım ruhuna, ekibe hep inandık, kamu hafızasının önemli olduğunu düşündük, bundan dolayı da Dairelerimizde çalışan, özellikle de deneyimli personellerin görüşlerine hep saygı duyduk, değer verdik, dinledik. Bu proje de bizim iç bu şekilde oldu, en başta Eski Eserler Dairesi personeli olmak üzere, paydaş tüm Daireler ile iletişim içinde olduk. Bazen yanlış yönlendirilsek de Kamu Hafızasına her zaman önem verdik.

En önemlisi de Girne Antik Liman Esnafı, mal sahipleri ve diğer paydaşlar ile sürekli iletişim içinde olduk, bunların içinde en büyük paydaşımız da Girne Belediyesi oldu, çünkü altyapı, kanalizasyon işleri ve projesi onlar tarafından hazırlandı. Hani şimdi ortaya çıkıp da biz yaparız, en iyi biz biliriz, Turizm Bakanlığı ihaleye çıkma yeteneğini kaybetti diyorlar ya. Onların yaptığı Girne Antik Limanı projesinde de birçok hatalar var. Bunlara hiç değinmek istemiyorduk fakat bu kadar uğraş, çaba, iyi niyet varken, tüm hatayı Turizm bakanlığına çıkaramın da adil olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden Girne Belediyesi tarafından hazırlanan altyapı projesinden oluşan bazı hataları, zaman ve maliyet kaybını sizler ile paylaşmak isterim.

1. Girne Belediyesinin çizmiş olduğu kanalizasyon çalışması başlamadan, alanda kodlar alınırken “KOD” FARKI tespit edilmiş ve Belediyeye iletilmiştir. Ancak Belediye’deki teknik kişiler hata olmadığını, kendi projelerine güvendiklerini söylemişlerdir. Fakat Belediyenin söylediği gibi hareket edilirse Kale köprüsünün orda borunun yukarı çıkacağı tespit edilmiştir. Olay tespit edildikten sonra ısrarla alana çağrılan Belediye ekipleri sonra “haklısınız hata yapıldı” diye Kabul ettiler. Biz de ek bütçe çıkararak bu sorunu çözdük.

2. Belediyenin çizmiş olduğu projede abone bağlantı sayısı eksik çıkarıldığı tespit edildi ve biz de ek bütçe çıkararak bu sorunu da çözdük.

3. Yine alanda çalışma yaparken abone bağlantılarının hatalı olmasından dolayı, yıllardır denize sızan foseptik kuyuları ve/veya pis su kuyularının yanlış olduğunu kanalizasyon bağlantıları olmasına rağmen yanlış uygulama olduğunu ve limandaki kokunun devam edeceğini defaten söyledik. Sonunda belediyedeki teknik arkadaşlar alana gelip inceleme yaptılar ve dükkan işletmecilerine yazılı bilgi notu bırakarak ayrıldılar. Ancak konu sadece dükkan işletmecilerinin değil, ortak olarak yaşanan apartman sakinlerinin sorunu olduğu açıkça görülmektedir. Belediye teknik arkadaşları her bir binaya girerek sorunu tespit etmek yerine yüzeysel olarak birkaç dükkana not bırakarak ayırdılar. Çözüm şu ana kadar tatminkar olmamakla  birlikte, düzelmediği taktirde sorun devam edecektir.

Uyarıyoruz, Sorun devam ediyor, sızıntılar var ve önlem alınmadığı taktirde devam edecek.

4. Belediyenin çizmiş olduğu projede, kullanım suyu boru hattı yanlış ve hatalı olduğundan dolayı biz de ek bütçe çıkararak bu sorunu da çözdük.

5. Diğer büyük sorun ise, Belediyenin çalıştırmak ile mükellef olduğu "Kanalizasyon Pompa" istasyonudur. Yıllardır alanda bir sorun ve bu sorunu aşmak için Belediyeyi haftalardır beklememize rağmen maalesef çözülmedi. Sorun limanda duymuş olduğunuz pis lağım kokularıdır. Özellikle Café 34 ve Canlı Balık önü kokmaktadır ve pompa istasyonun içi yapılmadığı taktirde kokmaya da devam edecektir. Neden mi bu sorun devam ediyor? çünkü proje çizilirken, Girne Belediyesindeki görevliler, istasyonu projeye dahil etmediler, Belediye olarak bunu biz yapacağız dediler, bekledik ama hava sıcak olduğundan dolayı yapmadılar . Şimdi ise, pompa istasyonuna giden suların kesilmesi lazım, ortadaki T'nin aşağıya indirilmesi lazım ki, borudan gelen sular birikmeden pompaya giderek diğer pompaya gönderilsin.

Uyarıyoruz aksi taktirde sorun yine devam edecektir.

Ben de, Sayın Bakan da, her zaman beraber yönetmekten, yetkileri paylaşmaktan bahsettik, hiçbir zaman parayı biz verdik, biz ne dersek o olur şeklinde konuya yanaşmadık. Yukarıda saydığım Girne Belediyesinin sorumlu olduğu hataları ve eksiklikleri de bugüne kadar söylemedik, söylemeyecektik de, ama ülke turizmine katkı koymak isteyen, bir şeyler yapmak isteyen kişilerin ve kurumların üzerine de bu kadar gidilmez, biz de bazı gerçekleri açıklama gereği duyduk.

Herkes önce kendine bakacak, eğer denildiği gibi beraber yönetilmesi isteniyorsa biz varız, ama herseyin iyisini ben bilirim denirse hiçbir yere varamayız.

Yer döşemesi hakkında da bir şeyler söylemek isterim, Aralık 2022 de proje başladı, proje başladığında tüm televizyonlar, sosyal medya bu konudan bahsediyordu, Şubat ayında "tren rayı" bulundu, yine tüm medya günlerce bu konuyu konuştu. Fakat tek 1 kişi, ne AYK’dan ne de başka bir yerden, bu proje ile ilgili bize soru sormadı. "Ne yapıyorsunuz?" demedi. Tüm bina cephelerini yeniledik, eskisi gibi yaptık, kimse bize bunu böyle yapın veya bunu böyle yapamazsınız demedi. Ta ki, seçime 10 gün kala, yola başlanana kadar. O zaman ne oldu? Sesi çıkmayanlar ortaya çıktı, gizli bir el sanki bu işi durdurmalıyız dedi ve kapkara asfalt dökülürken ortada olmayanlar, ortaya çıktı ve "Beton dökemezsiniz" dedi. Şimdi ise "Beton "Parke ile döşeniyor yer.

Zaman kaybı, para kaybı, kimin umurunda? yeter ki iş yapmaya çalışanlara engel olalım, yeter ki onlar Puan almasın.

Çok yazık gerçekten, bu kadar büyük bir projede ve bu kadar riskli bir bölgede hata olmaması zaten beklenemez ama hataları birlikte çözeceğimiz yerde, birbirimize çelme takmaya, aşağıya çekmeye çalışıyoruz.

Bu doğru değil arkadaşlar, doğru insanlar siyasete girmeyecek, doğru bürokratlar yetişmeyecek, sorumluluk alan müdürler, müsteşarlar olmayacak. Hep şikayet ettiğimiz kişiler yönetecek bizleri. Sahip çıkmazsak birbirimize, yönetileceğiz.

Girne Belediyesi bizim açımızdan çok değerlidir, çalışanları, eski, yeni Belediye Başkanları çok önemlidir. Her zaman Bakanlık olarak beraber hareket etmek isteriz ama herkes kendi söküğünü dikecek. Herkes yetki ve sorumluluklarının bilincinde olup, önce onları yapacak. Populizm ile olmaz bazı şeyler. Bugün olduğu gibi bundan sonrada Girne Belediyesi ile beraberce yöneterek Girne’mize gerekli hizmeti vermeye devam edeceğiz.

Bu süreçte en büyük zararı çeken Esnafımıza da elimizden gelen desteği yapacağız.

Son olarak halkımızdan ricam yaşanan hayal kırıklıklarını, alışılmış çaresizlikleri bir kenara bırakalım. Zor günlerden geçiyoruz, ekonomik olarak ayakta kalmamızı sağlayacak tek sektöre sahip çıkalım. Is yapan ile yapmayanı ayıralım.

Bundan sonra da, bazı kurumlarımız gibi daha çok bilgilendirme yapacağız. Doğruları en yetkili yerlerden öğrenmek hakkınızdır”.

Editör: Erol Kanlıada