Kıbrıs Türkü’nü özgürlüğe ve güvenliğe kavuşturan Barış Harekâtı’nın 49’uncu yıl dönümünde, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı”, tören ve etkinliklerle kutlanıyor.
   Yarın öğle saatlerinde adaya gelmesi beklenen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Ercan Havalimanı’nın açılışına, Lefkoşa Atatürk Anıtı’ndaki Tören ve Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki Geçit Töreni’ne katılacak. Öte yandan, 20 Temmuz nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nden konuk heyetler de ülkede bulunuyor.
   Milli Günleri Kutlama Merkez Komitesi Başkanlığı’nın duyurduğu programa göre, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlama programı, bugün saat 12.00’de 21 pare top atışı ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BRT’den yapacağı konuşmayla başlayacak.

Solo Türk ve Şafak Nöbeti bugün…

   Kutlamalar çerçevesinde bu yıl da her yıl olduğu gibi, Solo Türk gösterisi yapılacak ve Şafak Nöbeti tutulacak.
   Solo Türk gösterisi bugün saat 19.00’da Girne’deki Atatürk Anıtı önünde yer alacak.
   Alsancak’taki Yavuz Çıkarma Plajı’nda ise saat 22.00 itibarıyla Şafak Nöbeti tutulacak.

Bugünkü törenler

   20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle ilk tören, bugün Boğaz Şehitliği’nde saat 17.30’da başlayacak.
   Protokol sırasına göre çelenklerin Şehitliğe sunulmasıyla başlayacak tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle sürecek. Tören, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Anıt Özel Defteri’ni imzalamasıyla sona erecek.
   Bu törenin ardından saat 18.00’de Dr. Fazıl Küçük Anıtı önündeki tören başlayacak.
   Törende, Anıt’a çelenkler sunulacak, saygı duruşunda bulunulacak, İstiklal Marşı okunacak ve Anıt Özel Defteri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından imzalanacak.
   Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın Anıt Mezarı’ndaki tören ise saat 18.30’da yapılacak.
   Törende, Anıt’a çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunulacak, İstiklal Marşı okunarak bayraklar göndere çekilecek ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Anıt Özel Defteri imzalanacak.
   Meclis Başkanı Zorlu Töre, bu akşam saat 20.00’de konuk heyetler onuruna 20 Temmuz resepsiyonu verecek. Resepsiyon Girne The Door’da (Clony Otel karşısı) yer alacak.

20 Temmuz’da Lefkoşa Atatürk
Anıtı önünde tören yapılacak

   20 Temmuz Perşembe günü saat 17.45’te Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde tören düzenlenecek.
   Tören, çelenklerin anıta sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayacak.
   Anıt Özel Defteri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanmasıyla tören tamamlanacak.

Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki Geçit
Töreni’nde Tatar ve Erdoğan konuşma yapacak

   Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki Resmigeçit Töreni ise yarın saat 18.00’de başlayacak.
   İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesi, tören birliklerinin denetlenmesi ve halkın bayramının kutlanmasıyla başlayacak tören, Yavuz Çıkarma Plajı’ndan getirilen bayrakların Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teslim edilmesiyle devam edecek.
   Tören, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı konuşmaların ardından halk dansları gösterisi ve resmigeçitle sona erecek.

Lefkoşa Şehitler Anıtı

   Bunun yanında, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla Lefkoşa Şehitler Anıtı önünde de tören yapılacak. Yarın saat 09.00’da çelenklerin Şehitler Anıtı’na konulmasıyla başlayacak tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle sürecek.
   Tören, Şehitlik Özel Defteri’nin imzalanmasıyla sona erecek.

Cumhurbaşkanlığı resepsiyon düzenleyecek

   Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Eşi Sibel Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Resepsiyonu düzenleyecek. Resepsiyon, yarın saat 20.00’de Concorde Tower’de yer alacak.
   20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı, ilçelerde ve diğer bazı yerleşim yerlerinde de törenler ve etkinliklerle kutlanacak.

Gazimağusa’da Zafer Anıtı önünde tören yapılacak

   20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nda Gazimağusa’da iki ayrı tören düzenlenecek.
   İlk tören Zafer Anıtı önünde saat 09.00’da yapılacak. Anıta çelenkler sunulacak, saygı duruşu yapılacak ve İstiklal Marşı’nın ardından tören tamamlanacak.
   İkinci tören İsmet İnönü Bulvarı’nda saat 09.30’da kaymakam, komutan ve belediye başkanının askeri birlikler ve halkın bayramını kutlamasıyla başlayacak. Tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşmalar ve şiirlerle devam edecek. Tören, müzik dinletisi ve halk dansları gösterilerinin ardından tören geçişiyle sona erecek.

Girne’de Yavuz Çıkarma
Plajı’na çelenkler bırakılacak

   20 Temmuz Barış Harekatı’nın 49’uncu yıl dönümü kutlamaları kapsamında Girne’de de iki ayrı tören düzenlenecek.
   İlk tören saat 08.00’de Yavuz Çıkarma Plajı’nda yer alacak.
   Törende, protokol sırasına göre denize çelenkler bırakılacak, Kıbrıs Türk Yelken, Motor ve Kürek Federasyonu tarafından adaya bayrak çıkarılacak ve 21 pare top atışı yapılacak.
   Saygı marşı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından meşaleler yakılacak, adadaki meşaleden alınan ateş karaya çıkarılacak ve meşale Lefkoşa’ya götürülmek üzere öğrenciler tarafından teslim alınacak.
   Karaoğlanoğlu Şehitliği’nin ziyaret edilerek şehit kabirlerine çiçek bırakılmasıyla ilk tören sona erecek.
   Girne Atatürk Anıtı önündeki tören ise 17.00’de başlayacak.
   Törende, protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulması, saygı duruşu, İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesinin ardından askeri birlikler ve halkın bayramı kutlanacak. Tören, konuşmalar, şiirler ve resmigeçitle son bulacak.

Güzelyurt’ta iki ayrı tören düzenlenecek

   Gün dolayısıyla Güzelyurt’ta iki ayrı tören düzenlenecek.
   Güzelyurt Kaymakamlığı karşısındaki Atatürk Anıtı önündeki tören saat 11.00’de protokol sırasında göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayacak; saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle tören sona erecek.
   Atatürk Anıtı önündeki törenin ardından Müze önündeki tören saat 11.15’te başlayacak.
   Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ve şiir okunmasının ardından yapılacak resmigeçitle tören sona erecek.

İskele’deki tören Ecevit Meydanı’nda…

   İskele’deki tören Ecevit Meydanı’nda saat 09.00’da başlayacak. Törende, anıta çelenklerin sunulması ve saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okunacak; tören birlikleriyle halkın bayramı kutlanacak. Tören, konuşmalar, şiirler, halk dansları gösterisi ve tören geçişi ile tamamlanacak.

Lefke’de de iki ayrı tören olacak

   20 Temmuz’da Lefke’de iki tören yapılacak. İlk tören 08.30’da Lefke Şehitliği’nde; ikinci tören 09.00’da Atatürk Anıtı önünde yer alacak. Her iki törende de çelenkler sunulacak saygı duruşunda bulunulacak, İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekilecek.
   Şehitlikteki törende Özel Defter imzalanacak ve din görevlisi, şehitler için dua okuyacak.
   Atatürk Anıtı önündeki törende ise tören birlikleri denetlenecek, konuşmalar yapılacak, şiir okunacak. Buradaki tören, geçit töreni ile tamamlanacak.

Geçitkale Kasaba Meydanı’nda da tören yapılacak

   Geçitkale’deki tören saat 09.00’da Kasaba Meydanı’nda yer alacak.
   Anıta protokol sırasına göre çelenklerin konulacağı tören, saygı duruşu, İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesi, günün anlam ve önemini belirten konuşmalarla devam edecek. Tören, şiirlerin okunmasıyla sona erecek.

Mehmetçik’teki törende şiir okunacak
 

   Mehmetçik Atatürk Anıtı önündeki tören de saat 09.00’da başlayacak.
   Protokol sırasına göre çelenklerin anıta konmasıyla başlayacak tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam edecek ve günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından şiir okunmasıyla tamamlanacak.

Akdoğan’daki tören halk
dansları gösterisiyle sona erecek

   20 Temmuz’da Akdoğan’da Atatürk Anıtı önünde düzenlenecek tören ise saat 09.00’da başlayacak.
   Protokol sırasına göre anıta çelenklerin sunulmasıyla başlayacak tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam edecek; günün anlam ve önemini belirten konuşma, şiir okunması ve halk dansları gösterisiyle sona erecek.

Etkinlikler

   20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle Kıbrıs Türk Yelken, Motor ve Kürek Federasyonu tarafından organize edilen Aydıncık Barış ve Özgürlük Rallisi bugün yapılacak.
   BRTK Merkez Binası’nda ise bugün saat 11.00 itibarıyla “Bayrak’ta Sulh Sergisi” ziyaret edilebilecek.
   Tekvando Federasyonu tarafından ise Girne’de bulunan Avrasya Taekwondo Merkezi’nde yarın Judo-Karate-Budo müsabakaları yapılacak. Müsabakalar saat 18.00’de başlayacak.

Perşembe günü Anıt Helikopter’in açılışı yapılacak

   Alsancak Yavuz Çıkarma Plajı’nda 20 Temmuz Perşembe günü Anıt Helikopter’in açılış töreni de yapılacak.

Kitap tanıtımı ve imza günü

   Cuma günü ise Dışişleri Bakanlığı Mensupları ve Eşleri Derneği tarafından Ülkü Alemdar tarafından yazılan “Zümrüdü Anka Yolunda” kitabının tanıtımı ve imza günü yapılacak. Etkinlik Büyük Han’da saat 19.00’da başlayacak. 

Barış ve Özgürlük Bayramı Mersin’de de etkinliklerle kutlanacak

   20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Mersin’de de etkinliklerle kutlanacak.

   Bu çerçevede yarın saat 09.30’da Mersin Cumhuriyet Alanı’nda tören düzenlenecek. Törenin ardından saat 12.00’de Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yemek verilecek.

   Silifke'de ise akşam üstü saat 16.00’da Kıbrıs Barış Harekatı Şehitleri Hatıra Ormanı’nda çelenk sunma töreni ve kutlama yapılacak.

Mesajlar

Töre: 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı,
bedenimizdeki can, damarımızdaki kandır

   Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı
   Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, geçmişte yaşananları ve özgürlük için verilen onurlu mücadeleyi gençlerin iyi bilerek, geleceği bu bilinçle, çok daha iyi şartlarla, özgür, egemen, uluslararası düzeyde haklarını savunup koruyan ve devletine sahip çıkma kararlılığıyla ilerleyen nesiller olarak şekillendirmelerini diledi.

Töre, mesajında şunları kaydetti:

“1960 Cumhuriyetinden atılmamız, saldırılarla göçe zorlanmak suretiyle adanın yüzde 5'ine hapsedilmemiz, 11 yıl boyunca baskı ve şiddete maruz kalıp insanlık dramı yaşamış olmamız ve 15 Temmuz 1974'te de Yunan askeri darbe girişimiyle yok edilmeye doğru ilerlememiz neticesinde gerçekleştirilen ve özgürlük ve barış içinde yaşamamızı sağlayan 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı'nın 49'uncu yılını kutluyoruz.

11 yıl boyunca yaşadığımız insanlık dışı olaylar; Enosis ve neticesinde adayı bir Helen cumhuriyetine dönüştürme gerekçesiyleydi..

Osmanlı devletinin adadan çekilmesi ile başlayan Enosis ve Helenizm faaliyetleri, başarıya ulaşamamış ve Türk Mukavemet Teşkilatı tarafından engellenmiştir.

Kıbrıs Türk halkının mücadelesi ve direnişi sayesinde gerçekleştirilemeyen Enosis hedefi bir kez daha 15 Temmuz 1974'teki Yunan Cuntasıyla başarılmaya çalışılmış ancak Garantör ve Anavatanımız Türkiye'nin müdahalesiyle bozguna uğramıştır.

Ne mutlu genç nesillere ki, geçmiş nesiller onlara özgür bir yaşam armağan etti.

Geçmişte yaşananları ve özgürlük için verilen onurlu mücadeleyi gençlerimizin iyi bilerek, geleceği bu bilinçle, çok daha iyi şartlarla, özgür, egemen, uluslararası düzeyde haklarını savunup koruyan ve devletine sahip çıkma kararlılığıyla ilerleyen nesiller olarak şekillendirmelerini dilerken, ülkeye tarihte sahip çıkan değerli büyüklerimizin kararlılığıyla yönlerini çizmelerini temenni ediyorum.

Soykırımı önlemiş, özgür ve hiçbirimizin kılına zarar verilemeyeceğinin güveniyle, emniyetimiz için kaygılanmadan, korkusuzca, kendi devletimizle ilerlememizi sağlayan 20 Temmuz Barış Harekâtı'nın 49'uncu yıl dönümünü kutluyor, hep yanımızda duran Anavatan Türkiye’mizi, Kahraman Türk Ordusu'nu, mücadeleci halkımızı, TMT direnişçilerimizi, Mücahit ve Mehmetçiklerimizi saygıyla minnetle selamlarken, Barış Harekâtı'nın kahramanları dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı merhum Necmettin Erbakan ve tüm değerli merhum liderlerimizi saygıyla anıyor, şehitlerimize rahmet, hayatta olan gazilerimize esenlikler diliyorum.

20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı, bedenimizdeki can, damarımızdaki kandır…

Barış ve Özgürlük Bayramımız kutlu olsun…”   

Oğuz: Her şartta devletimize sahip çıkmalıyız

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 49’uncu yıldönümü dolayısı ile mesaj yayımladı.

Oğuz, mesajında, “20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 49’uncu yıldönümünü karşılamanın büyük coşkusunu ve haklı gururunu yaşıyoruz. Kıbrıs Türk halkı olarak bugün refah ve huzur içinde yaşıyorsak ve geçmişin acılarını tekrar tecrübe etmek ve egemen bir şekilde varlığımızı sürdürmek istiyorsak, sahip olduğumuz hak ve çıkarlarımızı en üstün seviyede korumalı ve her şartta devletimize sahip çıkmalıyız” dedi. 

Oğuz, adada bağımsız bir devlet olan KKTC’nin ulusal egemenliğinin temelinin atıldığı ilk adım olan 20 Temmuz’un, barış ve huzurlu bir yaşam için hayatlarını hiç düşünmeden feda eden aziz şehitlerin ve bu minvalde canını hiç düşünmeden ortaya koyan gazilerin dünyaya meydan okuyuşunun simgesi olduğunu kaydetti.

“20 Temmuz; Bülent Ecevit’in, Dr. Fazıl Küçük’ün Rauf Raif Denktaş’ın üstün özverisinin ve Kıbrıslı Türklere bağlılığının bir sonucudur” ifadelerini de kullanan Oğuz, mesajında şunları kaydetti:

“Bugün egemenliğini muhafaza eden Kıbrıs Türk halkı olarak özgürce ve barış içerisinde yaşıyorsak bunu verilen mücadeleye borçluyuz. Barış Harekâtı olmasaydı, bugün Kıbrıs’ta Türk varlığından söz etmemiz mümkün değildi. Dolayısı ile verilen mücadele bugünümüz için ne kadar önemliyse Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinde topraklarımızda egemenliğimizi de korumamız o derece önemlidir.

Kıbrıs Türk halkı olarak; bugün refah ve huzur içinde yaşıyorsak ve geçmişin acılarını tekrar tecrübe etmek ve egemen bir şekilde varlığımızı sürdürmek istiyorsak; sahip olduğumuz hak ve çıkarlarımızı en üstün seviyede korumalı ve her şartta devletimize sahip çıkmalıyız. 

Ülkemizi seven, vatanına, milletine ve milli değerlerine sahip bir nesil yetiştirmeliyiz. Bunun için de gereken adımları atmaktan geri durmayacağız. 

Milli davamız uğruna canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla yâd ediyor,  Kıbrıs Türk Halkı’na huzur ve mutluluklar temenni ediyorum.”

Çavuşoğlu: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatacağız

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Bizlere düşen en önemli görev, büyük özveri ve mücadelelerle kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatacak, yüreği vatan sevgisiyle dolu, milli değerlere sahip çıkan gençleri yetiştirmektir.” dedi.

Nazım Çavuşoğlu, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.
20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtının 49’uncu yıl dönümünü idrak etmenin gururunu ve coşkusunu yaşadıklarını ifade eden Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı.

Çavuşoğlu’nun mesajında şunlara yer verdi:

“Değerli halkımız, Kıbrıs Türk halkına yönelik uygulanan ağır baskılara ve katliamlara dur denilen, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün nişanesi 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49’uncu yıl dönümünü idrak etmenin, büyük coşkusunu ve gururunu yaşıyoruz. 20 Temmuz 1974'te, Türkiye, Kıbrıs Türkü’nü adadan yok etmeye yönelik gerçekleştirilen hain saldırılara, garantörlük haklarını kullanarak müdahale etmiş, ada içerisinde barışın sağlanmasında ve bağımsızlık meşalesinin yakılmasında önemli bir rol üstlenmiştir. 20 Temmuz sabahı, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs'ta başlattığı barış ve özgürlük harekâtı ile Kıbrıs Türk halkı, anavatanından aldığı güçle baskılara boyun eğmeyeceğini ve yıllardır verdiği hak ve hürriyet mücadelesinden geri adım atmayacağını tüm dünyaya göstererek, kendi egemenliğini ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Bilinmesini isterim ki, bizler, bu topraklarda yüzyıllardır süregelen Türk varlığını yaşatmak ve Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumak için hareket etmeye devam edeceğiz. Bu noktada bizlere düşen en önemli görev, büyük özveri ve mücadelelerle kurulan KKTC’yi sonsuza dek yaşatacak, yüreği vatan sevgisiyle dolu, milli değerlere sahip çıkan gençleri yetiştirmektir. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm halkımızın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarken, hayatlarını halkına ve varoluş mücadelesine adayan merhum liderlerimiz Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Raif Denktaş’ı, Kıbrıs’a barışı ve huzuru getiren Barış Harekâtının kararını veren dönemin TC Başbakanı Bülent Ecevit’i ve Kıbrıs Türkü’nün kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.”

Ertuğruloğlu: 20 Temmuz 1974,
Kıbrıs Türk halkının yeniden doğum günüdür

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Enosis hayallerinin Barış Harekâtı ile ebediyen tarihe gömüldüğünü vurgulayarak, “20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türk halkının yeniden doğum günüdür” dedi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesaj şöyle:

“20 Temmuz 1974; vahşetin her türlüsünü yaşamış, toplu katliamlarla Kıbrıs adasından yok edilmek istenen Kıbrıs Türk halkının yeniden doğum günüdür.
Kıbrıs Türk halkını egemen, eşit ortağı olarak kabul etmeyen, katliamlarla yok etmeye çalışan Rumların silahlı saldırıları sonucu, 11 yıl boyunca Ada’nın yüzde üçüne sıkışarak yaşamak zorunda kalan Kıbrıs Türk halkının hafızasında, 1963-1974 dönemi güvensizlik, korku, katliam ve toplu mezarlar olarak yer edinmiştir.
Türkiye’nin, Garanti ve İttifak Anlaşmaları’ndan doğan haklarını kullanarak gerçekleştirdiği 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile Ada’da Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliği, Türk varlığı korunmuş, 1955-1974 yılları arasında Rum-Yunan ikilisinin baskı ve tehdidi altında yaşayan Kıbrıs Türk halkı, kendine ait olan vatan topraklarına kavuşmuş, Yunanistan ve Rumların Enosis hayalleri de Barış Harekâtı ile ebediyen tarihe gömülmüştür.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde küresel ve bölgesel rolü yükselen garantörümüz Anavatanımız Türkiye, KKTC’nin geleceği için de en büyük güvence olmaya devam edecektir.
Kıbrıs’ta 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerde, Türk tarafının yapıcı tutumuna rağmen, Ada’nın tek sahibi olduğu iddiasındaki Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle bir sonuca varılamamıştır.
Böylelikle, yıllarca süren ve sonuçsuz kalan çözüm çabalarının ardından, Anavatanımız Türkiye’nin de desteklediği egemen eşitliğe dayalı, yan yana ve iş birliği içerisinde yaşayan 'iki devletli çözüm' modelini savunuyoruz.
Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılması ancak Ada’daki gerçeklerin esas alınması; Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi ile mümkün olacaktır.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 49. yıl dönümünde, Kıbrıs Adasına barış ve huzur getiren Barış Harekâtı döneminin Başbakanı merhum Bülent Ecevit, dönemin Başbakan Yardımcısı merhum Necmettin Erbakan, özgürlük mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş ile tarih boyunca var var oluş mücadelemizde canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnet, gazilerimizi şükran ve saygıyla yad ediyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımız kutlu olsun.” 

Öztürkler: Türkiye sayesinde yarım asırdır Kıbrıs’ta sulh var

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler,  Türkiye’nin kararlı duruşu sayesinde, yarım asırdır, Kıbrıs’ta  sulh  olduğunu belirtti.

 İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, “Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde emsaline az rastlanan Şanlı Baf Direnişi, Erenköy Direnişi gibi gerçek kahramanlık ve fedakârlık destanlarının yazıldığı onurlu bir tarihe sahibiz” dedi.

İçişleri Bakanı  Ziya Öztürkler, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı”nın 49. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Öztürkler’in 20 Temmuz mesajı şöyle:

“Kıbrıs Türkü, uzun yıllar bu topraklarda özgürlüğü kısıtlanmış bir şekilde can ve mal güvenliği olmadan, esaret altında yaşamak zorunda bırakılmıştır.

1950’lerin ortasından itibaren birçok kez Kıbrıs Türkü’nün canına ve malına kast etmiş olan Kıbrıs Elenizm’inin, Kıbrıs Türkü’ne karşı 1963 sonrası başlattıkları saldırılar, toplu katliamlar, baskılar ve zulümlerle 1960 Cumhuriyeti’ndeki haklarımız, 3 yıl içerisinde ortadan kaldırılmak istenmiştir.

Olmayacak bir hayal peşinde adayı Yunanistan’a bağlamak uğruna uluslararası hukuku ve Kıbrıs Türkü’nün anlaşmalardan kaynaklanan haklarını oldubittiye getirerek ortadan kaldırmak isteyen bu faşist zihniyete karşı halkımız, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile güçlü bir mukavemet göstermiş, onurlu bir varoluş mücadelesi vermiştir.

Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesinde emsaline az rastlanan Şanlı Baf Direnişi, Erenköy Direnişi gibi gerçek kahramanlık ve fedakârlık destanlarının yazıldığı onurlu bir tarihe sahibiz. Kıbrıs Türkü’nün özgürlük mücadelesinde Muratağa, Atlılar, Sandallar, Geçitkale ve Boğaziçi katliamlarda katledilen insanlarımızın acı hatıraları halen belleklerimizdedir. Binlerce insanımız, evlerinden göç etmeye zorlanmış, yıllarca gettolarda yaşamaya mahkûm edilmiştir.

Bu topraklarda, gelecek nesillerin güven içinde özgürce yaşaması uğruna hayatlarının baharında16 yaşında Mücahit olan çocuklar, yüksek öğrenimini bırakıp vatan savunmasına koşan gençler, cephede görev yapan kadınlarımız ve Mehmetçiğimiz ile tek yürek olunmuş, onurlu bir varoluş mücadelesi ortaya konmuştur. Bu günlere gelmek kolay olmamıştır.

15 Temmuz 1974 tarihinde EOKA B tedhiş örgütünün adada başlattığı darbe girişimi ile Kıbrıs’ta yeniden huzur bozmuş, Kıbrıs Türkü’nün can ve mal güvenliğini bir kez daha tehdit eden fiili bir durum ortaya çıkmıştır. Bu durum karşısında uluslararası anlaşmalardan doğan hakkı ile Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, Ada’da akan kanı durdurmak, sulhu sağlamak, Kıbrıs Türkü’nün can ve mal güvenliğini korumak için 20 Temmuz 1974 tarihinde mutlu Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmiştir.

O zor şartlardan bu günlere gelmemizde, var oluş mücadelemizin zafere ulaşmasında ve milli davamızın savunulmasında mukavemetçi halkımızın çok büyük fedakarlıkları vardır. Bizlere düşen en kutsal görev, bu onurlu mücadeleye yakışır şekilde ülkemizi dünden daha iyi bir noktaya, daha güzel yarınlara taşımaktır. Bu bilinç ve gururla devletimize sahip çıkıyor, daha güçlü bir KKTC için çalışıyoruz.

En karanlık günlerde, en umutsuz anlarda, her zaman maddi, manevi destekleri ile yanımızda olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı duruşu sayesinde, yarım asırdır, Kıbrıs adasında sulh vardır. Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü, 20 Temmuz tarihinde özgürlüğüne kavuşmuş, Ada da akan kan durmuştur. 20 Temmuz tarihi Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuştuğu bir dönüm noktasıdır. Özgürlüğümüzü nasıl kazandığımızı unutmadık, unutturmayacağız.

Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuşmasında büyük emekleri geçen, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, liderlerimiz Dr. Küçük ve Rauf R. Denktaş başta olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, gazilerimize esenlikler diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerimle, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuşmasının 49. yıl dönümünde tüm halkımızın ‘Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”

 Şan: Vatan topraklarını ekonomik olarak daha iyi noktaya getirmek için

elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz

Maliye Bakanı Şan, 20 Temmuz mesajında, emanet aldıkları kutsal vatan topraklarını ekonomik olarak daha iyi noktaya getirmek için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

Şan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda şunları kaydetti:

“Kıbrıs’ta bir asra yakın sürdürdüğümüz mücadelemizi zaferle taçlandırdığımız 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı’nın birinci safhası ve devamında gelen ikinci harekâtla birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de sınırları çizilmiş oldu. Hiç kuşkusuz ki, bu Vatanı dün ter döken, emek veren ve canıyla bu kutsal topraklara can veren Mehmetçik, Mücahit ve Mücahide’ere borçluyuz.

Atalarımız Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte sadece Rum-Yunan ikilisine değil, İngiliz İdaresine karşıda büyük mücadeleler vermiş, özünden kopmamak pahasına İngiliz İdaresinde sunulan tüm imkânları yeri geldiğinde elinin tersiyle itmiştir. Zor günlerde birbirine kenetlenmeyi başaran toplumumuz, kök saldığı kutsal topraklarda genç cumhuriyetimizi de filizlendirmeyi başarmıştır.

Ne 1878 yılında adanın el değiştirmesiyle devam eden İngiliz İdaresi, nede 1963-1974 yılları arasında yapılan Rum-Yunan saldırıları Kıbrıs Türkü’nün birlik ve beraberliğine zarar verebilmiştir. Katliamlara, baskılara boyun eğmeyen Mücahit ve Mücahide’lerimiz; “Bir gün mutlaka gelecekler” diye umutla beklediği Mehmetçik’le       

20 Temmuz 1974 tarihinde kucaklaşmış, özgürlüğü ada üzerinde yaymak için birlikte omuz omuza mücadele vermiştir. Mücadelenin sonucunda bugünkü sınırlarımız çizilmiş, bu uğurda bir gül bahçesine girer gibi kara toprağa giren genç bedenler, kutsal Vatan toprağının dört bir yanında tıpkı bir abide gibi yükselmiş ve özgürlüğün timsali bayrak gibi dalgalanmaktadır. Aziz Şehitlerimiz rahat uyusun. Kahraman Gazilerimiz müsterih olsun. Onlardan emanet aldığımız kutsal Vatan topraklarının ekonomik olarak daha iyi bir noktaya gelmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Bu bağlamda, 1974 yılında Mutlu Barış Harekâtı’nın gerçekleşmesini sağlayan Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ndeki dönemin hükümet ortakları Başbakan Bülent Ecevit’e, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Prof.Dr. Necmettin Erbakan’a ve muhalefette olmasına rağmen harekâta destek verip sonrasında da Kıbrıs davasına büyük hizmetleri olan Cumhuriyetçi Güven Partisi Lideri Prof.Dr. Turhan Feyzioğlu’na saygılarımı sunuyor, rahmetle anıyorum.

Vermiş oldukları mücadelelerle bizlere Cumhuriyetimizi hediye eden başta Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş olmak üzere, Aziz Şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan Kahraman Gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, aramızda olan Kahraman Gazilerimize de sağlıklı huzurlu bir ömür diliyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’mız kutlu olsun.”

Karanfil: 20 Temmuz, acıların son bulduğu tarihtir

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefke Milletvekili Fırtına Karanfil, Mutlu Barış Harekâtı’nın 49. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Karanfil, 20 Temmuz tarihinin; “acıların son bulduğu tarih” olduğunu vurguladı, Türkiye’ye teşekkür etti.

O süreçte Kıbrıs Türklerinin büyük sıkıntılar yaşadığını, “yok olma ile burun buruna” olduğuna dikkat çeken Karanfil, 20 Temmuz sabahı Anavatan Türkiye’nin müdahalesi ile hem Rumlara hem de Türklere barış getirildiğini vurguladı.

Karanfil açıklamasında şunları kaydetti:

“Bundan tam 49 yıl önce Rum darbeciler, adanın tamamını ele geçirmek, adayı helenleştirmek için düğmeye basmış, her bir noktada zulümlerine devam ediyorlardı. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden katliam yapan Rumlar deyim yerindeyse soykırım yapıyor, dünya da buna her zaman olduğu gibi yine sessiz kalıyordu. Kahraman Kıbrıs Türkü canları pahasına vatanlarını koruyor, ellerindeki kıt kaynaklarla mücadelelerini sürdürüyordu. Bir karış toprağımızı Rum’a vermeyiz diyen Kıbrıs Türkleri son nefesine kadar mücadele ediyor, mermilerinin bittiği yerde süngüleri takıp savunmalarını sürdürüyordu. Nice kahramanlarımız şehit olurken, gazilerimizin sayısı artıyor, mermilerimiz azalıyordu.

Kıbrıs Türk halkı mücadelesini yorgun ve yaralı halde sürdürürken, artık mermileri azalmış, güçlerini yavaş yavaş yitiriyordu. Ancak kalplerindeki Türkiye umudu hiç tükenmedi. Elbet, Anavatan Türkiye adaya gelecek, yaşanan bu zulme dur diyecekti. Bir gece ansızın gelebiliriz diyen Anavatan Türkiye, nitekim 20 Temmuz sabahı adaya çıkarma yaptı. Hiçbir zaman soydaşlarını yalnız bırakmayan Türkiye, Rum zulmünü durdurmak, adaya barışı getirmek için topraklara ayakbastı. Ve verilen mücadele, zaferle sonuçlandı. 20 Temmuz öyle bir tarihtir ki, o tarih acıların son bulduğu, bitti denilen yerden başlandığı tarihtir. Bağımsızlığın, özgürlüğün, güvenin tarihidir.

Bugün Kıbrıs'ta Türk varlığından, egemen ve özgür Kıbrıs Türk halkından söz ediliyorsa, bunun en büyük dönüm noktası Barış Harekatı’dır. Kıbrıs Türk halkının adada özgürlük içinde var olma ve insanca yaşama mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın 48. yılını, onur ve coşkuyla idrak ediyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman olduğu gibi bugün de yanımızda olduğunu bilmenin verdiği gururu yaşıyor, KKTC’ye sürdürmekte olduğu katkı ve destek nedeniyle de Kıbrıs Türk halkı adına teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek isterim.

 Bu bağlamda, ülkemizin Barış ve Özgürlük bayramını bir kez daha kutluyor, vatan uğruna şehadet şerbeti içenlere Allah’tan rahmet, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.”

Özçınar: Kıbrıs Türk halkı özgürlüğüne kavuştu

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği ve Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 49. yıl dönümünü kutladı.

Özçınar mesajında, Kıbrıs Türk halkının 49 yıl önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Garanti ve İttifak Anlaşmalarından” doğan hukuki haklarını kullanarak adaya müdahale etmesiyle özgürlüğüne kavuştuğunu kaydetti.

Faşist Yunan darbesinin, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile bertaraf edildiği 20 Temmuz 1974 tarihinin, esaretten kurtarılan Kıbrıs Türk halkı için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Özçınar, “Bizlere düşen görev, verilen mücadelenin önemini gelecek nesillere aktarmaya devam edip, çocuklarımız için güven veren bir gelecek tesis etmektir. 49 yıl sonra, aynı gurur ve heyecanla halkımızın, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlarken, Barış Harekatı sırasında şehit düşenlere Allah’tan rahmet diler, kahraman gazilerimizi saygı ile anarım” dedi.

Manga:Halkımızın ve Türk
ulusunun bayramı kutlu olsun

   Kıbrıs Türk Memur Sendikası (Memur-Sen) Başkanı Akın Manga, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümünü dolayısıyla mesaj yayımladı.

   Mesajında, Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı, Bülent Ecevit’i, Necmettin Erbakan’ı, vatan uğrunda canlarını feda etmiş Mehmetçik ve Mücahitleri rahmetle anan ve gazileri şükran ve saygıyla selamlayan Manga, “Kıbrıs Türk Halkı bugün, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın 49. Yıl Dönümünü gurur ve güvenle kutluyor” dedi.

   Kıbrıs Türkü’nün mücahitlerin fedakârlıkları sayesinde bir destan yazdığını vurgulayan Manga, Barış Harekatları ile halkın KKTC Devleti’ne kavuşacak zemine kavuştuğunu ve 15 Kasım 1983’te de kendi devletine sahip olduğunu belirtti.

   Manga mesajında, “Sözde Barış adına federasyon hayali görenlere acıyoruz. Güvenli ve kalıcı çözüm KKTC Devletinin tanınmasıdır. Egemen varlığımızın kabullenilerek tescilidir. Halkımızın ve Türk ulusunun bayramı kutlu olsun” ifadelerine yer verdi. 

Bay-Sen 20 Temmuz’u kutladı

   Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası (Bay-Sen), Kıbrıs Türk halkını soykırımdan kurtarıp, barış ve özgürlüğe kavuşturan 20 Temmuz Barış Harekatı’nın 49. yıldönümünü onur ve gururla kutladığını belirtti.

   Bay-Sen Başkanı İbrahim Kanat mesajında, 20 Temmuz 1974’ün, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde bağımsız, özgür ve egemen bir halk olarak varlığının geleceğe taşındığı tarihi bir gün olduğunu kaydetti.

   Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası olarak 1974 yılında hem Kıbrıs Mücahidinin hem de Mehmetçiğin sesi olmanın haklı gururunu yaşadığını belirten Kanat, “Tüm KKTC halkının ve BRTK çalışanlarının Barış ve Özgürlük Bayramını en içten duygularımız ile kutlar, bu vesile ile Mutlu Barış Harekatı’na katılan ve omuz omuza savaşan ve canlarını feda eden Mehmetçik ve Mücahit şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz” dedi. 

KSP: 15-20 Temmuz olayları Kıbrıs’ı taksim için planlandı

Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Kıbrıs’ta yaşanan “15-20 Temmuz olaylarının” 49 yıl önce NATO bünyesinde hazırlanan planlar çerçevesinde Kıbrıs’ı taksim etmek üzere planlandığını savundu.

KSP açıklamasında, “NATO’nun adamızı bölerek Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında paylaştırma planları 1950'li yılların ortalarında başlamış ve 1974 yılında bu plan hayata geçirilmiştir. Bu plan sayesinde adamız ikiye hatta Britanya’nın 'egemen' üslerini de sayarsak üçe bölünmüştür.” görüşünü ifade etti.

Birleşmiş Milletler bünyesinde 1968 yılından bu yana yürütülen toplumlararası görüşmelerin hiçbir sonuca ulaşamadığı belirtilen açıklamada, “Çünkü niyet Kıbrıs sorununu çözmek değildir. Adanın bölünmüş kalması ve Büyük Britanya’nın ada üzerindeki egemen üslerini koruması temel hedeftir.” denildi.

Kıbrıs’taki mevcut sorunlara  ada etrafında bulunan doğal gaz ve petrol rezervlerinin varlığının eklendiği belirtilerek, “Kıbrıs sorunu ve bu sorunun beraberinde taşıdığı tüm diğer sorunlar Kıbrıs’ın işçi ve emekçi halk kitlelerinin emperyalizme karşı güç birliği içinde mücadele etmesi halinde çözümlenebilir.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, “Kıbrıs sorunu BM çerçevesinde çözülemez. 50 yıldır çözülmedi bundan sonra da çözülmeyecek. Sahte çözüm senaryolarıyla bizlere zaman kaybettirilmesine son vermeliyiz.” ifadelerine de yer verildi.

Emekli Subaylar Derneğinin 20 Temmuz mesajı

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

Mesajda, Barış Harekatıyla Kıbrıs Türk varlığını korumak için; var oluş ve direnişin sembolü olan Mücahitle Mehmetçiğin omuz omuza mücadelesi nihayete ulaşarak, çekilen acılar ve katliamların  sonlandırıldığı kaydedildi.

Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Türkü için her türlü maddi ve manevi fedakarlığı göstermekten hiçbir zaman kaçınmadığı gibi gereğinde can vermekten de kaçınmadığı vurgulanan mesajda, “Kıbrıs için bir dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974'ün üzerinden bugün tam 49 yıl geçmiştir. Kıbrıs Türk'ü ve Anavatan'ın çözüm yönünde ortaya koyduğu iyi niyet ve irade Enosis hedefinden vaz geçmemiş olan Rum ve Yunanlılar tarafında karşılık bulmamıştır.” denildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyecek olan Kıbrıs Türk Halkı bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuştuğu bu günde tarih sahnesinde özne olarak da yerini aldığı kaydedilen açıklamada, “ Barış ve Özgürlük Bayramımızın 49u'ncusunu kutladığımız bu mutlu günde hedefimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini koruyarak, halkımızı güven ve refah içerisinde geleceğe taşımaktır.” ifadeleri yer aldı.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, 20 Temmuz’u kutladı

 Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı.

Dernek Genel Başkanı Celal Bayar, mesajında, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın, Kıbrıs Türk halkının en büyük bayramı olduğunu belirterek, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümünde büyük bir sevinç, coşku ve gurur içinde olduklarını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu eşit ortağı olduğunu, Cumhuriyeti ümit, heyecan ve samimiyetle karşıladığını ancak Rum tarafının daha ilk günden Cumhuriyeti “Enosis”e bir basamak olarak gördüklerini açıkladıklarını anımsatan Bayar, şöyle devam etti:

“Türklerin anayasal haklarını ortadan kaldırmak için harekete geçtiler. Bu tavırları olumlu karşılanmayınca; şiddet ve terör yoluyla istediklerini kabul ettirmek için Kıbrıs Türklerini imha planı Akritas’ı hazırlayıp uygulamaya koydular. Onlara göre kısa bir sürede Türkleri bertaraf edebilecekler ve Enosis hayalleri gerçekleşecekti. 21 Aralık 1963’de Kanlı Noel olarak tarihe geçen saldırılarında başarılı olamadılar. Saldırılarını safha safha bütün adaya yaydılar. Kıbrıs Türk Halkını toplam 3km2’lik bir alan içinde insanlık dışı koşullarda, ambargo ve muhasara altında yaşamaya mahkum etiler, katliam uyguladılar. 7’den 70’e Mücahit Kıbrıs Türk Halkı TMT ’nin önderliğinde on bir yıl 1963-1974 yıllarında çok zor ve namüsait şartlarda direnişini başarıyla sürdürmüştür.

15 Temmuz 1974’te Rum ve Yunan ikilisinin Enosis darbesi ve Kıbrıs Helen Cumhuriyeti ilan etmesi üzerine; zamanın TC Hükümeti ve Başbakan Bülent Ecevit  uluslar arası antlaşmadan doğan meşru müdahale hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatını gerçekleştirdi. Rum ve Yunan tarafı, Anavatanın böyle bir harekat gerçekleştireceğine inanmıyorlardı. Anavatan, bir çok kez Kıbrıslı soydaşlarını yalnız bırakmayacağını tüm Dünyaya duyurmuştu. 25 Aralık 1963’te, 8-9 Ağustos 1964’te ve 15 Kasım 1967’de Türkiye hep ikaz ve ihtar etti, ansızın gelebilirim dedi. Ancak Rum tarafı aldırmadı. Nasıl olsa Amerika engeller! Zaten gelince ‘kurtaracak Türk bulamayacaktır’ diyorlardı. İnsancıl, barış taraftarı ve şair Ecevit’in savaş kararı alamayacağını düşünüyorlardı. Barış taraftarı Ecevit; Kıbrıs’a barış getirdi. Türklere Barış ve özgürlük, Rumlara da Barış, Yunanistan’a da Barış getirdi.

15 Temmuz 1974 Enosis Darbesi yapılmasaydı, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı yapılmayacaktı.

Akritas Planı ve İfestos (Volkan) Planı yapılmasaydı, Atilla Hattı ve KKTC olmayacaktı. Atlılar, Sandallar,  Muratağa  ve Taşkent katliamları yaşanmayacaktı. Rum ve Yunan tarafı 20 Temmuz 1974 tarihinin öncesini ve yaptıklarını nedense hiç hatırlamak istemiyorlar, Hata  kabul etmiyor, hep Türk tarafını ve Anavatan’ı suçlamaya devam ediyor. 50 yıldır sürdürülen görüşmelerde, tüm önerileri reddeden kendileridir. Helen Adası diyorlar. Vatanı birleştirmekten söz ediyorlar. Dahası Anavatanla olan bağımızı koparmak istiyorlar, yetki paylaşmak istemiyorlar. Türk’leri azınlık olarak, silah zoru ve katliam yaparak gasbettikleri. Kıbrıs Cumhuriyetine yamamak istiyorlar. Her zaman Enosis yolunu açık tutmak istiyorlar.”

Bayar, şimdi 50. yıla girdiklerini ve geçmişin geride kaldığını ifade ederek, şu görüşlerini kaydetti:

“Tarihten ders alarak gerçekler ışığında geleceği doğru planlamalıyız. I. ve II. Barış Harekatı ile sınırlarımız belirlenmiştir. Kıbrıs’ta iki otonom idare kabul edilmiştir. 13 Şubat 1975’te K.T Federe Devleti ilan edilmiştir. 5 Ağustos 1975’te Nüfus Mübadele antlaşması imzalanmış, Türk’ler Kuzey’e, Rum’lar da Güneye yerleşti. 1977-1979 Doruk Antlaşmaları ile iki kesimlilik teyit edildi. Ekonomik, verimlilik ve savunma derinliği dikkate alınarak sınırların belirlenmesine karar verildi. Mal mülk meselesi toplu takas ve tazminat ile halli öngörüldü. İki ayrı idarenin varlığı da tescillendi. Durmadan aşırı derecede silahlanan ve bizi görüşme masasında oyalamak isteyen, haksız yere AB üyesi yapılan Rum yönetimine karşı bizim Mehmetçik ve Mücahit’in alın teri ve şehit kanları ile kazalınmış 40 yaşına gelmiş, göz bebeğimiz KKTC Devletimiz vardır. Çözüm ve kalıcı Barış için Kıbrıs Türk Halkı’nın varlığını ve özgürlüğünü sağlayacak olan KKTC’nin tanınması ve yaşatılması gerçeği kaçınılmazdır. Hrıstodulidis AB’nin arkasında koşarak dışarıda boşuna çözüm aramaktan vazgeçsin, çözüm Kıbrıs’ta iki eşit egemen devlet arasında karşılıklı iyi niyet ve tanıma ile bir günde sağlanabilir. Çözüm barış ve işbirliği isteyen komşu ve dostlar böyle yaparlar.”

Bayar, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatının 49. yılında bu günleri canları ve kanları ile kendilerine armağan eden aziz şehitler ile kahraman Gazileri minnet ve şükranla andı, başta büyük Türk ulusu ve kahraman TSK’ya olan sarsılamaz inancı yineledi.  

Mendeli: 1974 yılındaadanın tümüne barış ve huzur geldi

Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, Mutlu Barış Harekâtı'yla Kıbrıs Türk halkının bayrağına, toprağına, egemenliğine ve güvenliğine kavuştuğu gibi, adanın tümüne barış ve huzur geldiğini söyledi.

Mendeli, ikinci harekâtla tesis edilen iki kesimlilik sayesinde ise önce Kıbrıs Türk Federe Devleti, 1983 itibarıyla da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğunu kaydetti.

Mendeli, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 49. yılı nedeniyle mesaj yayımladı.

Mendeli mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk Halkı’nı aydınlığa, özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturan 20 Temmuz Barış Harekatı’nın 49. yılını, Mersin’de, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşku ve heyecanla kutluyoruz. Barış harekâtı, kendi yurdunda var ve hür olma mücadelesini kazanan Kıbrıs Türkü’nün, Anavatan Türkiye ile omuz omuza, her türlü zorluğa göğüs gerebileceğinin en asil ispatıdır. Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde korkusuzca, özgürce yaşıyorsak, bunu halkımızın büyük fedakârlıklarına, direnişine, Aziz Şehitlerimize, Kahraman Mücahit ve Mehmetçiklerimize borçluyuz. Bu vesileyle, bu kutlu yıl dönümünde, başta Özgürlük Mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit ve kabine üyeleri olmak üzere vatanımız uğruna canlarını feda eden tüm Şehitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi, Mücahit ve Mehmetçiklerimizi minnetle yâd ediyorum. Rum tarafı Kıbrıs’ın yakın tarihini hep 20 Temmuz 1974’ten itibaren yazmak istese de, Kıbrıs sorunu, esasen, 1955’lerde başlamıştır. Kıbrıs’ta 49 yıl öncesine kadar, Kıbrıs Türk Halkı, mermilerin hedefi olmakta, sokaklarda zulüm hüküm sürmekte ve Türklere karşı insanlık dışı sindirme çabaları hâkim olmaktaydı. Kıbrıs Türk Halkı 1963’ten 1974’e kadar 11 yıl boyunca bu zulme direnmiş, kimliğine sahip çıkmış, adada onuruyla var olma hakkından vazgeçmemiştir. Halkımız, 1974 yılında, Mutlu Barış Harekâtıyla, bayrağına, toprağına, egemenliğine ve güvenliğine kavuşmuş, adanın tümüne barış ve huzur gelmiştir. İkinci harekâtla tesis edilen iki kesimlilik sayesinde ise önce Kıbrıs Türk Federe Devleti ve 1983 itibarıyla da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur. Bizler, Kıbrıs Türk Halkı olarak, meşru haklarımızı ve güvenliğimizi teminat altına alacak şekilde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşabilmek için üzerimize düşeni iyi niyetle yapmış olmamıza rağmen, müzakereler bu güne kadar başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Adadaki çözümsüzlüğün yegâne sebebi, tüm dünyanın bildiği ancak görmezden geldiği,  uluslararası camia tarafından yıllarca şımartılan Rum -Yunan ikilisi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 186 sayılı hatalı kararıdır. Öte yandan, Rumlar, bir Rum devletine dönüştürdükleri sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dayalı bir çözüm modelini dayattıkları, Türkiye’nin garantörlüğü kalkmadan, Türk askeri çekilmeden, Maraş iade edilmeden çözümün olmayacağı söylemlerinde ısrar ettikleri sürece adada bir çözüm beklemek mümkün değildir. Bizler, Türk tarafı olarak, Kıbrıs’ta, müzakere yolu ile adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmadan yana olduğumuzu yinelerken, çözüm yolunda, Mücahit ve Mehmetçiklerimizin, bu topraklarda Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceği için şehit olduklarının da bilinci içerisinde olduğumuzu vurgulamak isterim. Onların bıraktıkları emaneti korumak elbette ki hepimizin boynunun borcudur. Bu onur günümüzde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Savaşı kahramanları ile Barış Harekâtı’nda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum. Sözlerime son verirken tüm yurttaşlarımızın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutlarım.”

Editör: Ahmet Karagözlü