Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) Başkanı Növber Ferit Veçhi, 13 Eylül itibarıyla Komisyona toplam 7 bin 734 başvuru yapıldığını, bunlardan bin 840 tanesinin sonuçlandığını ve 467 milyon 60 bin 546 sterlin tazminata karar verildiğini açıkladı.

TMK Başkanı Növber Ferit Veçhi, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) Komisyon’un çalışmalarını anlattı.

TMK’nın KKTC topraklarındaki taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde iddia edilen haklarla ilgili değerlendirme yapan, başvuruları inceleyip mal iadesi, takas veya tazminata ilişkin bağlayıcı kararlar veren bir Komisyon olduğunu anlatan Veçhi, şöykle dedi:

“TMK, 1 Mart 2010 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demopoulos ve Diğerleri davasının kararı ile Kıbrıslı Rumlar’ın kuzeyde bırakmış olduğu mallarıyla ilgili mülkiyet taleplerinde etkili iç hukuk yolu olduğu kabul edilmiştir. Bu gelişmeyi takiben mülkiyetle ilgili Türkiye aleyhine olan birçok Kıbrıslı Rum başvurusu AİHM nezdinde reddedilmiş, AİHS 35. Maddesi uyarınca etkin iç hukuk yolu olarak kabul edilmiş olan TMK’ya yönlendirilmiştir. Demopoulos kararının ardından TMK’nın etkinliğini sorgulama gayesiyle AİHM’e yapılan Meleagrou, Loiziou, Joannou başvurularında TMK’nın etkin olduğu vurgulanmış ve bu başvurular AİHM tarafından kabul edilemez bulunmuştur.” 

“Farklı aşamalarda olan 5 bin 894 başvuru devam etmektedir”

Komisyona yapılan başvurularla ilgili detayları paylaşan Veçhi, şöyle devam etti:

“13 Eylül 2024 itibariyle, Komisyona toplam 7 bin 734 adet başvuru yapılmış ve bunlardan bin 840 tanesi sonuçlandırılmıştır. Komisyon, şu ana kadar başvuranlara 467 milyon 60 bin 546 Sterlin tazminata karar vermiştir. Ayrıca, 15 başvuru için iade, 2 başvuru için takas ve tazminat, 1 başvuru için takas, verilmiştir. 10 başvuru da 13/2008 sayılı Yasa kapsamında, kirasında bulunan malın Rum sahibini bulmak suretiyle TMK vasıtasıyla anlaşıp satın alma şeklinde tamamlanmıştır.

Farklı aşamalarda olan 5 bin 894 başvuru devam etmektedir. Bunlardan 3 bin 739 başvuruya görüş dosyalanmış, bu başvurulardan 2 bin 215 başvurunun yürütülebilmesi için başvuranların ek belge ibraz etmeleri beklenmektedir. Bin 524 Başvuruya neticelenmeleri için Zapt-ı Dava günü verilmiştir. Ek belgeler dosyalanıp eksikler tamamlanır tamamlanmaz Zapt-ı Dava günü vermek suretiyle başvuru görüşülüp neticelendirilecektir. TMK her Perşembe saat 10.30 da zapt-ı dava toplantıları yapıp paydaşları ile birlikte aşağı yukarı elli kadar dosya ele alarak dostane çözüm bulunmasına katkıda bulunmakta hazır olan dosyaları aynı gün neticelenmektedir. Ekim 2021’den bu güne kadar TMK, 432 dosyaya karar vermiştir. TMK başvuruları en erken bir zamanda neticelendirebilmek için paydaşlarıyla birlikte yoğun çaba göstermektedir.”

“ Ödemelerden sorumlu merci Maliye Bakanlığı’dır”

Növber Ferit Veçhi, TMK sürecinin uzunluğunun, başvuranın ve davalı bakanlığın sorumluluklarını yerine getirmesine bağlı olduğunu aktararak, “Şöyle ki, başvuruya ilişkin görüşün dayandırıldığı Tapu ve Kadastro Dairesi tarafından tanzim edilen araştırma raporunun tanzim edilmesi, başvuranın başvurusunu ispat edebilmesi için ibraz edeceği ek belgeleri sunmaları başvurunun neticelenme süresini etkilemektedir. Kaldı ki, son zamanlarda başvuranlar ve avukatları gerekli evrakları GKRY’nin ilgili kurumlarından temin etmekte zorluklarla karşılaşmakta ve de buna bağlı olarak süreç uzamakta zaptı davalarda tehirler olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Ödemelerin Komisyon’dan bağımsız olarak, Maliye İşleriyle Görevli Bakanlığın her yıl için bütçede yer verilen bir kalemden yapıldığını aktaran Veçhi, “Kısacası, ödemelerden sorumlu merci Maliye Bakanlığı’dır. Bu bağlamda Maliye Bakanlığı’ndan temin edilen bilgiye göre tazminat kararı verilen bin 161 başvurudaki 297 milyon 137 bin 484 sterlin başvuranlara ödenerek devir işlemleri yapılmıştır. Böylelikle bugüne kadar, 2021 yılına kadar karara bağlanan tüm başvuruların ödemeleri yapılmış ve hâlihazırda ödemeler hızlı ve seri olarak yapılmaya devam etmektedir. İlaveten TMK’nın karara bağladığı AİHM’in Demopoulos kararı öncesinde Xenides-Arestis Grubu içerisinde yer alan bir başvuru icra edilerek, hükmedilen tazminat geçtiğimiz günlerde ödendiği bilgisini bizzat Başvuran’dan öğrenmiş bulunmaktayız. İlaveten, AİHM’in tazminat kararında yer alan miktarı da içerecek şekilde hesaplanan tazminatın ödenmesiyle kararın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önündeki denetiminin sona erdirilmesi talebini de ilettiğini başvuran bilgimize getirmiştir.” diye konuştu.

“Bugüne kadar TMK’nın aldığı kararların AİHM tarafından kabul görmesi memnuniyet vericidir”

TMK tüm paydaşlarıyla birlikte çözüm odaklı, aktif, adil, şeffaf ve hızlı bir şekilde çalışmalarını yürüttüğünü kaydeden Veçhi, bugüne kadar TMK’nın aldığı kararların AİHM tarafından kabul görmesinin memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

Veçhi, “Şöyle ki, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nce güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’de başvuruları bulunan 26 Kıbrıslı Rum’un başvuruları TMK’da karara bağlanarak 26 milyon 458 bin 420 Sterlin ödeme yapılmıştır. Başvuranlardan aldığımız bilgiye göre, Başvuranlar TMK kararının icrasının tamamlandığını AİHM’e bildirerek AİHM’deki başvurularını geri çekmişler ve AİHM bu başvuruları iç hukuk merci olan TMK’da neticelendirildikleri gerekçesiyle kayıttan düşürmüştür.” ifadelerini kullandı.

Vechi, TMK’nin kuruluşuyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti:

“TMK, KKTC topraklarındaki taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde iddia edilen haklarla ilgili değerlendirme yapmak, başvuruları inceleyip mal iadesi, takas veya tazminata ilişkin bağlayıcı kararlar vermek amacıyla, Aralık 2005’te 67/2005 sayılı Taşınmaz Mal Yasası tahtında, AİHM’nin Xenides-Arestis v. Turkey davasında vermiş olduğu hükümler uyarınca kurulmuştur.

TMK 1 Mart 2010 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demopoulos ve Diğerleri davasının kararı ile Kıbrıslı Rumlar’ın kuzeyde bırakmış olduğu mallarıyla ilgili mülkiyet taleplerinde etkili iç hukuk yolu olduğu kabul edilmiştir. Bu gelişmeyi takiben mülkiyetle ilgili Türkiye aleyhine olan birçok Kıbrıslı Rum başvurusu AİHM nezdinde reddedilmiş, AİHS 35. Maddesi uyarınca etkin iç hukuk yolu olarak kabul edilmiş olan TMK’ya yönlendirilmiştir.

Demopoulos kararının ardından TMK’nın etkinliğini sorgulama gayesiyle AİHM’e yapılan Meleagrou, Loiziou, Joannou başvurularında TMK’nın etkin olduğu vurgulanmış ve bu başvurular AİHM tarafından kabul edilemez bulunmuştur.”