Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Ayça Alav'ın katil zanlılarının güneyde yakalanması sürecinde yaşananlara tepki göstererek, diplomatik ilişkileri kurmakla yükümlü Dışişleri Bakanlığı'nı ve kolluk güçlerinden sorumlu İçişleri Bakanlığı'nı kınadı
Yazılı açıklama yapan TDP, Ayça Alav cinayeti zanlılarının yakalandığı haberleri üzerine, öncelikle adaletin tecelli etmesini bekleyen acılı ailenin adına sevindiklerini ve yargı sürecinin de en hızlı ve etkin şekilde ilerlemesini temenni ettiklerini belirtti.
"Fakat, eğer ortaya çıkan bilgiler doğruysa, Kıbrıs’ın güneyine kaçmış olan şüphelilerin yakalanıp polise teslim edilme süreci kendi içinde bazı soru işaretleri barındırmaktadır" diyen TDP, acılı ailenin yaşadığı hissiyatları bu değerlendirmeden ayrı tutarak; kovuşturma sürecinin, kendileri birebir yasa dışı eylemlere karışmış sivil vatandaşlara devredilmesinin büyük bir hata olduğunu vurguladı.
"Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarını kınıyoruz"
“Ödül avcılığı” ve bunun benzeri aktivitelerin, zayıf bir hukuki etik ve adalet örnekleri olduğu ve uzun vadede de bunun tehlikeli olduğu kaydedilen açıklamada, "Olası her durumda, polis yetki ve görev alanlarının, kâr amaçlı ya da kişisel çıkar odaklı hale getirilmesi ciddi sorunları olan bir yönelimdir. Bu bağlamda, şüphelilerin takip ve yakalanması için düzgün diplomatik ilişkiler kurmaktan yoksun Dışişleri Bakanlığı ve kolluk güçlerinden sorumlu İçişleri Bakanlığı'nı gösterdikleri vizyonsuzluk ve basiretsizlikleri adına kınıyoruz" denildi.
TDP açıklamasında, hukukun ve düzenin üstünlüğünü savunmanın, acıyı ve vahşeti reddetmek anlamına gelmediğini belirterek, "Katledilen bir bireyin acısı hepimizin yüreğindedir fakat aynı olayda medeni idealleri de kaybetmeye gerek yoktur" ifadelerini kullandı.