CTP milletvekili Ongun Talat BRT’de 14. Saat prgramına katılarak siyasi gündeme ilişkin soruları yanıtladı.  

Talat, “Maalesef gündemin içinde boğulduğumuz zamanlar oluyor. Bazen ister istemez halkın esas gündemi olmayan daha suni tartışmalar içerisine de girebiliyoruk. En son Sayın Zorlu Töre ile yaşadığımız tartışma. Mesela Meclis’te ben de kendime hakim olamayan milletvekillerinden biriydim. Ama üzgünüm bundan. Bazen gerçekten kendinize hakim de olamıyorsunuz. Çünkü çok tehlikeli bir şekilde hem sizi hem siyasi hareketinizi hedef gösteren bir yaklaşım karşısında ne yapacaksınız? Dolayısıyla bu gibi en azından benim kendi adıma çok da hoşuma gitmeyen meselelerle de iştigal etmek zorunda kalıyoruz” dedi.

“ NASIL BÖYLE BİRŞEYE ÇILDIRMAZSINIZ? ” 

Ongun Talat, “Siyasette bazen soğukkanlı olmak da kar etmiyor. İnanılmaz meselelerle karşılaştığınızda izah edilemeyecek durumlarla karşılaştığınızda bunun üzerine bir de kötülük eklenince yani birini hedef göstermek. Şimdi bakın Sayın Zorlu Töre biliyorsunuz Meclis komitesinde Cumhuriyet Meclisi’nin bütçesinin tartışıldığı gün şaibeli birtakım harcamalar tespit edildi. Usulsüz birtakım harcamalar tespit edildi. Orada fark edildi ki; tamirde olan araçlar var. Aynı anda araçlar hem tamirde gözüküyor hem de akaryakıt alındığı görülüyor. Komitede bir izahat verilememesi. Ama en önemli nokta; orada milletvekillerinin ki UBP’li milletvekilleri de dahil olmak üzere Maliye Teftişi göreve davet et çağrısına sayın Töre olumlu cevap vermiyor. Ben bunu bir bakayım, inceleyim vs gibi konuyu o gün kapatıyorlar. Sonra bu Meclis Genel Kurulu’nda gündeme geldiğinde her zamanki halkımızın sürekli uyanık olması gereken gerçek gündemden saptırma amacı taşıyan bir hamaset edebiyatına sayın Töre sarılıyor. Siz diyor; Türkiye’den gelen yetkililere yemek vermemize karşı çıktınız….Böyle birşeye nasıl çıldırmazsınız? Bu hedef göstermedir. Sayın Töre bir çok kararda Divan Kurulu’nun yetkisinde olan meselelerde kendi insiyatif kullanarak talimat veriyor…”dedi.

“BİZİ, TC YETKİLİLERİNE, BELLİ MİLLİYETÇİ ÇEVRELERE HEDEF GÖSTERECEK”

CTP milletvekili Talat, “Bizim gelmiş olduğumuz siyasi gelenek çok iyi bilir. Geçmişte nasıl hedef gösterilerek insanların ortadan kaldırıldığını. Bizim geçmişte böyle bir gelenekte kaybettiğimiz insanlar var. Yani bununla ilgili herkes dikkatli olacak. Ve UBP’li milletvekilleri bile Sayın Töre’yi savunamadı. Ben orada seslendim; sakinleştirmek için sevgili Nazım Çavuşoğlu örneğin geldi oraya ve o samimiyetle dedim ki; Nazım abi bu adamı savunma çünkü bizi hedef gösteriyor, TC yetkililerine bizi hedef gösterecek, belli milliyetçi çevrelere bizi hedef gösterecek ve bu işten vatan millet edebiyatı ile sıyrılacak usulsüz harcama yapan kendisi. Kusura bakmasın hiç kimse bizi hedef gösteremez. Bu sorgulanmayacak, rafa kaldırılacak. Maliye Teftişin söz konusu harcamayı gelip denetlenmesi için baskı yapacağız. Kimsenin üzerinde şaibe kalmasın diye. Biz demiyoruz ya Sayın Töre hırsızlık yaptı. Böyle birşey yok”diye konuştu.

“MECLİS’TE GÖRDÜM SUSMANIN TAKTİK OLARAK NASIL KULLANILABİLECEĞİNİ”

Ongun Talat, “Aktif siyasete Meclis’ten ibaret baksaydım çok ciddi bir hayal kırıklığı yaşayacaktım. Ama benim için yalnızca Meclis değil siyaset, meclis’in bazı çalışmaları tatmin edicidir. Özellikle de komitelerde, CTP olarak bu ülkeyi yönetme iddiasına sahip bir partinin mensubuyum. O yüzden ben meclis çalışmalarına aslında biraz da yönetmeye dönük birikim olarak da bakıyorum. Ben en büyük şokumu Belediyelerin birleştirilmesi ile ilgili gündemde yaşamıştım. Çünkü 2 -3 aylık milletvekili idik. Hiç mesela öyle bir ortama girmemiştim Ve gördüm susmanın taktik olarak nasıl kullanılabileceğini…” dedi.

“BEN ALPAY DURDURAN’IN SÖYLEMİNE BAKARIM… ÇOCUKÇA YAKLAŞIMLARLA SİYASET YÜRÜTÜLMEZ” 

Ongun Talat, “Şuanda Meclis’te olmanın işin yapıcı tarafı ile önemi var. Ama diğer taraftan da toplumsal direniş anlamında önemi var şuanda Meclis’te olmanın. Yani ben kimi sol çevreler gibi veya Halkın Partisi’nin lideri ki Halkın Partisi de diyemiyorum çünkü 2 milletvekili içerde kaldı. Sayın Kudret Özersay gibi Meclis’ten kolaylıkla çekilebilineceğini hiçbir zaman düşünmedim. Böyle şeyler elbette konjektüre bağlıdır. Ama ben mesela yıllardır takip ettiğim Alpay Durduran var. Sayın Alpay Durduran bu arkadaşların hepsinden daha radikal çizgide siyasi hayatını yürütmüş… Sayın Alpay Durduran diyor ki; şuanda Meclis’ten çekilmek topluma yapılabilecek en büyük ihanettir. Dolayısıyla o tartışmayı bence bizimle yapmadan önce oralarla yapmaları lazım. Neden? CTP zaten parlamenter mücadeleyi hep savunmuş bir parti. Ama bakın savunmayanlar bile bu koşullarda o kadar kötü durumdayız ki sayın Alpay Durduran oradan o cepheyi terketmemeniz lazım diyor. Dolayısıyla ben ona bakarım. Yani böyle çocukça yaklaşımlarla siyaset yürütülmez. Evet Meclis’teki seviyeden rahatsızım” dedi.         

“TOPLUMSAL DÜŞÜNCE RAFA KALKIYOR”

Bir soru üzerine Talat, “Toplumun geldiği nokta sorgulanmalı. Ciddi bir yozlaşmışlık, çürüme var.Önünü göremeyen toplum kesimleri de kendi ikballeri açısından bakmaya başlıyorlar. Toplumsal düşünce rafa kalkıyor böyle dönemlerde. Bunlar puslu, belirsiz havalardır. Umutsuzluğun hakim olduğu havalardır”dedi.               

“2008 YILINDA KKTC KARA PARA AKLANAN YER KONUMUNDAN ÇIKARILMIŞTI”

CTP milletvekili Ongun Talat, Kara para aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadele alanında faaliyet gösteren Mali Eylem Görev Gücü'nün (Financial Action Task Force -FATF) 16 Ekim 2008’de Brezilya'nın Rio de Janeiro kentindeki toplantısında, KKTC'nin bu alanda yapılan çalışmaları olumlu bulunarak “kara para aklanan yer” konumundan çıkarıldığını anımsattı.

“KKTC 1990’LI YILLARDA TC’DEKİ ÖZELLİKLE KARANLIK İŞLERİN ARKA BAHÇESİ OLARAK KULLANILDI”

Talat, “15-17 Ekim 2008 tarihinde Rio de Jeneiro kentinde yapılan FATF zirvesinde KKTC kara para aklama listesinden çıkmıştı. Belli öngörülen politikaları uygulayarak bunu yapabilmiştik. Demek ki böyle bir deneyimimiz olduğunu bir kere hatırlayalım. Çünkü burada şu karıştırılıyor; 1974 sonrasında birçok dönemde özellikle 1990’lı yıllar çok çarpıcıdır bu anlamda. Biz TC’deki özellikle karanlık işlerin bir arka bahçesi olarak kullanıldık. Bu bütün Kıbrıslı Türklerin derinden yaşadığı ve hissettiği süreçlerdi bunlar. Ama bizi “Bu böyle geldi böyle gidecek” algısına da kapdırtmamalı…” dedi.

“ÇEŞİTLİ GEREKÇELERLE DENETİM MEKANİZMASI ÇALIŞTIRILAMIYOR”

Ongun Talat, “Bizim mevzuat anlamında elbette bazı eksikliklerimiz olabilir. Ama belli kurumlarımızın, makamlarımızın zaten belli yetkileri var. Fakat siz en temelde bu denetleme mekanizmasını çeşitli gerekçelerle çalıştıramıyorsunuz. Ama diğer taraftan yeni tarz ekonomi biçimleri ile ilgili de çağdaş yasalar geçirmeniz lazım. Burada esas tehdit ekonominin bu para üzerine dönüyor olmasıdır…. Yasal çalışmalar bir boyuttur, kara para meselesiyle uğraşmakla alakalı olarak. Ama sizin sonuçta o yasayı hayata geçirecek mekanizmayı oluşturup, oluşturmayacağınız meseledir bence. Orada da siyasi irade gerekir. Sizin belli çevrelerle ilişkiniz olmayacak örneğin” dedi.

“BURADAKİ FAALİYETLERDEN TC İKTİDAR ÇEVRELERİNDE DE RAHATSIZLIK DOĞMAYA BAŞLADI”

CTP milletvekili Talat, “Neden bu hükümet şirket kurdu diye yurttaşlık dağıtıyor? Örneğin bu tamam bir ilişki değil. Birşeyiniz olmasa bile tamam bir ilişki değil. Bütün bunları üst üste koyarak düşündüğümüzde ben güvenilir iklim yaratabildiklerini bir kere düşünmüyorum. Her alandaki çürümeyi tam tersine destekleyen bir icraat sinsilesi içerisindedirler.O yüzden elbette biz muhalefet olarak yasal boyutta gerekli katkıyı yaparız. Ama işin teknik boyutları da yine bizim değil uzamanların işidir. Ben kendimi muhalefet olarak siyasi irade tarafına bakmakla yükümlü hissediyorum. Biliyoruz ki; TC iktidar çevrelerinde de mesela buradaki faaliyetlerden rahatsızlık doğmaya başladı. Bu yükseldikçe burada da önlem alınacağı ile ilgili bir söylem eş zamanlı olarak geliştiriliyor. Ben işi böyle görüyorum. Bu hükümetin olgular yerine algılarla uğraştığını düşündüğümüzde yani çok güven veren bir vaat değil benim için şu aşamada…” şeklinde konuştu.