Tüm Türkiye'nin günlerdir umutla haber beklediği 8 yaşındaki Narin'den 19 gün sonra acı haber gelmişti.

Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşılmıştı. Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun haberine göre, Narin’in cesedinin bulunmasından sonra gözaltına alınan şüpheli N.B.'den itiraf geldi.

"BANA SELEKTÖR YAPINCA DURDUM"

Sürdürülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınan 24'üncü kişinin Narin’in köyünden N.B. olduğu öğrenildi. İtirafta bulunan şüpheli N.B. olay günü, bir sorun için tutuklu olan amca Salim Güran'ı telefonla arayarak görüşmek istediğini söyledi.

Salim Güran da kendisine iddiaya göre, "İşim var. Sonra bakarız" dedi. İfadesini ayrıntılı veren şüpheli N.B., köyden aracıyla çıkarken amcayla aracıyla karşılaştığını belirterek “Bana selektör yaptı. Ben de durdum” dedi.

"PARA TEKLİF EDİNCE KABUL ETTİM"

Duran aracından inerek amcayla konuşmaya başladığını anlatan şüpheli N.B., ifadesinde şöyle devam etti:

"Amca bana 'Bir şey atacağız' deyip yardım istedi. Ben de baktım; battaniyeye sarılı bir insan gördüm. Ben yapmam dedim. Bana 200 bin TL vereceğini söyleyince teklifi kabul ettim. Benim arabamda çuval vardı. Çuvalın içine koyup. Dereye götürüp attık."

ARAMALARA KATILMIŞLAR

Şüpheli N.B., Narin’in cesedini sakladıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayata devam ettiklerine belirterek, “Sonra aramalarda yer aldım. Salim Güran da aramalarda vardı” dedi. Bu ifadelerin ardından amcanın bir kez daha ifadesinin alınacağı belirtildi.

İŞTE İFADENİN TAM METNİ

İşte şüpheli N.B.’nin tam ifadesi: “Yukarıdaki kimlik bilgileri bana aittir ve doğrudur. Ben halen yukarıda beyan ettiğim adreste ikamet ederim. Ben 21.08.2024 tarihinde saat 06:30 sıralarında Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Çarıklı mahallesinde yeni bir ev yaptırıyordum, bu evin elektrik tesisatı için gitmiştim. Burada çalıştıktan sonra Çarıklı mahallesinin trafik ışıklarının bulunduğu yerde elektrik malzemesi satan soy ismini bilmediğim Vedat isimli şahsın dükkanına gittim, kendisine 5.000 tl borcum vardı, kredi kartından çekmek istedim, kredi kartının olmadığını söyleyince parayı nakit verebilmek için kardeşim Mehmet' i telefondan arayarak, bana 5.000 TL. göndermesini istedim. Parayı bana elden kardeşimin eşi Ayşe getirerek elden teslim etti. Bende borcumu ödedim ve evimin olduğu Tavşantepe mahallesine geldim.”

“SALİM’İ ARADIM”

“Evimde yemek yedim ve namaz kıldım. Ben saatini tam olarak hatırlamıyorum fakat öğlen saatlerini geçmişti, evimizin şebeke sularının kesik olduğundan dolayı köyümüzün muhtarı Salim’i aradım, içme suyumuz akmıyor dedim, yaklaşık olarak bir dakika kadar konuşmuşuzdur. Konuşma esnasında Salim Güran bana "ben arıza için yetkilileri ararım" dedi. Daha sonra aramızda bir konuşma olmadı. Benim evim ve Muhtar Salim Güran' in evi yaklaşık 80 - 100 metre mesafe vardır.”

“SALİM BANA SELEKTÖR YAPTI”

“Ben evden kendi aracım olan 23 plaka sayılı aracım ile çıktım, sonra arkamdan Renault marka beyaz renkli ve 47 plaka ile başlayan bir araçla Salim’in geldiğini gördüm, tam olarak bu yer mezarlıktan Tavşantepe Mahallesine doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolunda bana Salim Güran korna ve selektör yaptı, bende bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim.”

“BATTANİYEYE SARILI İNSAN GÖRDÜM”

“Salim aracından inerek benim aracıma doğru geldi, ben de araçtan indim ve Salim Güran bana eliyle göstermek suretiyle 47 plakalı aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek bunu yok edeceksin dedi, bende gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette ve hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm, ben insan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim”

“BANA 200 BİN LİRA TEKLİF ETTİ”

“Bu esnada Salim bana hitaben 'aile iyi düşün, sana 200.000 TL para veririm' dedi. Bu esnada etrafımızda kimse yoktu, bana hitaben aracında torba var mı dedi, ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran’a verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk, bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı, üzerinde asılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.”

“ÇUVALA KOYUP ARACIMA ALDIM”

"Muhtar Salim Güran'ın ise tam hatırlamamak ile birlikte mavi tonlarında ya da füme tonlarında bir tişört, altında ise rengini tam hatırlamadığım fakat aklımda açık olarak değerlendirdiğim bir kot pantolon vardı, ayakkabı olarak ise tam olarak hatırlamıyorum ama spor ayakkabı tarzında bir ayakkabı vardı. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan benim aracım olan 23 plakalı aracımın arka koltuğun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve ben aracıma bindim.”

“EĞERTUTMAZ DERESİNE GÖTÜR DEDİ”

“Aracımın yönü mezarlık tarafıydı, Muhtar Salim Güran ile birlikte ayrılmadan önce göl diye tabir ettiğimiz Eğertutmaz deresine doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti ve ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım, direk olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim, yolda giderken ben pişmanlık duydum, ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm, derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım.”

“AĞACIN YANINDA YER BULDUM”

“Aracımı derenin kenarında durdurdum, çuvalı aracımdan alarak elime aldım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı, çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum çünkü çok telaşlıydım. 08.09.2024 (İfadede geçen tarih) tarihinde kayıp çocuk Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım, ip bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum, burada biraz su vardı, bu alana çuvalı bıraktım ki çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum, taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kg civarındaydı, yanında da birer taş vardı.”

“ÜZERİNE ÇALI KOYMADIM”

“Üzerine çalı koymadım, çünkü üzeri kapanmıştı daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim, stabilize yoldan çıktıktan sonra Kürtçe ismi Sermi fakat Türkçe ismini bilmiyorum, baldızım Zeynep' in evine gittim, gittiğim esnada baldızım Zeynep ve üç tane kızı vardı, evin içinde patlıcan doğruyorlardı, oturdum bir çay içtim ortalama 15-20 dakika oturdum, sonra baldızımdan peynir aldım ve Tavşantepe köyünde bulunan evime doğru gittim zaman dilimini hatırlamıyorum. Evime gittiğimde inşaat halindeki evimin anahtarını kapının üzerinde unuttuğumu fark edince Çarıklı Mahallesi'ne tekrar aracım ile gittim ve gelmişken fayans işleri de vardı onları da halledeyim dedim.”

“EVE GELDİĞİMDE SAAT 19.00 SIRALARIYDI”

“Pirinçlik tarafında sıva işçiliği yapan oğlum Ferhat, amcası Mehmet'in açık renkli bir aracıyla Çanıklı mahallesine geldi. Ferhat arabadan inerek benim yanıma geldi, birlikte benim aracıma bindi ve Tavşantepe mahallesi yolundan evimize gittik. Eve geldiğimizde saat yaklaşık 19.00 sıralarıydı.”

“NARİN’İN FAALİYETLERİNE KATILDIM”

“Köyde insan hareketliliği vardı, kendi annem ve eşim de Narin Güran'ı arıyorlarmış bana söylediler, ben bu yukarıda anlattığım olay ile ilgili hiçbir şey söylemedim, evin içerisine girdiğimde namaz kıldım ve sonra yemek yemeden Narin Güran’ın arama faaliyetine katıldım, jandarmalar da köye 21.00-22.00 sıralarında geldi, köyde arama faaliyeti yaptık. 21.08.2024 günü arama faaliyetinde muhtar Salim Güran'ı jandarmanın yanında görüp görmediğimi hatırlamıyorum, ben o gün Narin Güran’ı aramaya 22.30' a kadar devam ettim ve sonra eve gelip 23.30 sıralarında uyudum.”

“SALİM YAPMACIKTAN ARAMA YAPIYORDU”

“22.08.2024 günü saat 05.00 sıralarında kalktım. Sabah saatlerinde eşim ile görüştüğümde Narin Güran’ın 03.00 sıralarına kadar aradıklarını öğrendim, saat 07.00-08.00 sıralarında muhtar Salim Güran jandarma ekipleri ile birlikte hiçbir şey olmamış gibi arama yapıyordu, hatta kanalın çevresinde arama yaptığımız esnada Salim Güran’ın kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm. Salim Güran jandarma ile birlikte her gün yapmacıktan göstermelik olarak arama yapıyordu. Daha sonra Jandarma ekiplerine teslim olmak aklıma gelmedi, çünkü ben öldürmedim.”

ÖN OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI

Toprağa verilen Narin’in ön otopsi raporu da ortaya çıktı. Ortaya çıkan rapora göre, Narin’in bedeninden 91 numune alındığı, çuvalda sol bacağının diz kısmından kopuk olduğu, kemik parçalarının da İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildiği öğrenildi.

ÖN OTOPSİDEKİ KAHREDEN DETAYLARI

Ortaya çıkan otopsi detaylarına göre, Narin’in bedeni Adli Tıp Kurumu’na saat 10.50’de getirildi ve bu saatten sonra otopsiye başlandığı belirtiliyor. Raporda, “Cenaze bütünlüğü bozulmadan önce ve cesedin içerisinde bulunduğu çuvaldan çıkarılmadan skopi işlemlerine tabi tutulduğu, radyoloji uzmanı ve adli tıp uzmanları eşliğinde gerekli incelemelerin yapıldığı, sonrasında moleküler ve genetik incelemeye esas olacak biyolojik bulgu, sürüntü örneklerinin detaylıca cesedin her noktasından olacak şekilde alındığı, ceset üzerinden alınan örneklerden istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde örneklerin alındığı, toplamda 91 adet örnek alındıktan sonra cesedin tekrar skopi işlemine tabi tutulduğu, skopi işlemi ardından klasik otopsi yapılmak üzere ceset otopsi salonuna alındığı” ifadeleri yer aldı.

BACAĞINDA KOPMA VAR

Ön otopsi raporunda, “Adli Tıp uzmanlarınca cesedin açıldığı, sol bacak diz kapağından itibaren kopma olduğu, cesedin bulunduğu bir çuval içerisinde cesede ait olduğu değerlendirilen muhtemel kaval kemiği olduğu, kemiğin muhafaza altına alınarak diğer kemik parçalarının da alınarak beraber İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek bacaktaki kopmanın sebebinin ancak burada yapılacak inceleme ile çözümlenebileceği” belirtildi.

Narin’in bacağındaki kopmanın ölmeden önce mi yoksa öldükten sonra mı meydana geldiği İstanbul’da yapılacak incelemede ortaya çıkacak.

KESİCİ VE DELİCİ İZ YOK

Narin’in nasıl ve neyle öldürüldüğü konusunda yapılan incelemede, “Adli Tıp uzmanlarının ilk izlenimlerinde cesette ciddi anlamda çürüme başlamış olduğundan somut bir beyanda bulunmanın mümkün olmayacağı, yapılan otopsi işleminde bu aşamada gözle görünür bir kesici - delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu elde edilemediği, cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda da bulunulamayacağı, kesin ölüm sebebinin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nce yapılacak moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen numuneler üzerinde yapılacak incelemeler ile belirlenebileceği Adli Tıp Heyetince belirtilmiştir” denildi.

KÖYDE KEŞİF YAPILIYOR

Narin Güran cinayeti soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Jandarmanın itirafçı ile birlikte köyde keşif yaptığı öğrenildi.

Editör: Yasemin Canbaz