Teknecik Elektrik Santrali önünde açıklama yapan El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer, Hükümetin adımlarını “Kıb-Tek’i yok etme ve enerjiyi bir şirketin kontrolüne verme girişimi” olarak niteledi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), Hükümetin aldığı kararla, AKSA Şirketi ekibinin arızalı jeneratörlerin devreye alınması için Teknecik Elektrik Santrali’ne girmesiyle dün akşam başlattığı eylemine bugün de devam ediyor. Bu çerçevede, Teknecik Elektrik Santrali önünde toplanan El-Sen üyelerinin eylemine, bazı muhalefet milletvekilleri ile yöneticileri ve sendikalar ile sivil toplum örgütü temsilcileri de katılarak destek verdi.

Cesurer: Cihazların yanma ve patlama riski var

El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer, TAK muhabirine yaptığı açıklamada, iki yıldır bakımı yapılmayan, yağ kaçıran ve ısı ayarı kontrol edilmeyen cihazların AKSA ekibi tarafından zorla çalıştırıldığını ifade ederek, bunun risklerinden bahsetti. Bu cihazların yanma ve patlama riski olduğunu vurgulayan Cesurer, muhtemel bir sıkıntıda sorumlusunun Kıb-Tek çalışanları görünmesi için bu sabah saatlerinde AKSA’nın santralden ayrıldığını da söyledi.

Teknecik Elektrik Santrali önünde de El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer ile Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı basına açıklamalarda bulundu.

 “Yağ akıtan makineleri şov olsun diye devreye sokarsanız her şey olabilir”

El-Sen’in 15 gündür “ülkenin geleceğinin karartılmaması için” sokakta olduğunu anımsatan Cesurer, “Bu yola bu işi bitirmek için çıktık” dedi.

Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarı ile şirkete özel düzenleme yapılmak istendiğini savunan Cesurer, “Bu ülkede şirkete özel yasa yapılmaya çalışılıyor” diyerek, tasarının geri çekilmesini talep etti.

Cesurer, yaşanan elektrik kesintilerindeki mağduriyeti azaltmak adına sahada çalıştıklarını ancak son günlerde özel sektörden ekiplerin de sahaya sürülmesi nedeniyle, can ve mal güvenliği açısından sahadan çekildiklerini de belirtti.

Sorunun çözümü için yetkililerle yürütülen görüşmelerde Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ile hemfikir olabilecekleri görüşünün hakim olduğunu kaydeden Cesurer, “Ama demek ki birileri sözler verdi” dedi. Cesurer, hükümetin adımlarını “Kıb-Tek’i yok etme ve enerjiyi bir şirketin kontrolüne verme girişimi” olarak değerlendirdi.

Dün akşam santrale giren ve bu sabah ayrılan AKSA ekibinin iki yıldır bakımı yapılmayan cihazları çalıştırdığını ve bunun çok tehlikeli olduğunu savunan Cesurer, “Siz yolda giderken arabanızın sıcaklığı yükselirse sürmeye devam eder misiniz? Arabanız yağ kaçırırsa sürmeye devam eder misiniz? Yaptıkları budur. Yağ akıtan makineleri şov olsun diye devreye sokarsanız her şey olabilir” diye konuştu ve yaşanabileceklerin sorumlusunun “yönettiğini iddia edenler” olduğunu söyledi.

Kıb-Tek’in 2018’de 350 milyon TL kurumlar vergisi ödeyen bir kurum olduğunu kaydeden Cesurer, dört yılda bile bile bugünkü durumuna getirildiğini ifade etti. Kıb-Tek’te özerk bir yapının kurulması gerektiğini vurgulayan Cesurer, özerk ve profesyonel bir yapı kurularak sorunun kökten çözülmesini önerdi.

Sorunun 5 dakikada çözülebileceğini vurgulayarak, Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesini isteyen Cesurer, “Sözün bittiği yerdeyiz. Kesintilerle ilgili şikayeti olanlar Kurum Müdürü Dalman Aydın’ı veya Yönetim Kurulu’nu arasın” diyerek konuşmasını bitirdi.

Bıçaklı: Ayıp denen bir şey var

Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı ise, Kıb-Tek’e yıllarca bilerek ve isteyerek yatırım yapılmadığını söyleyerek, Ersin Tatar’ın Başbakan ve Hasan Taçoy’un Ekonomi ve Enerji Bakanı olduğu 6 Eylül 2019 tarihinde Hükümetle imzaladıkları protokole işaret etti. Protokolde arz talebinin daha sağlıklı ve daha ucuz karşılanması adına 45 gün içinde 60 megavatlık santral yapılması için ihaleye çıkılması konusunda uzlaşıldığını belirten Bıçaklı, “45 gün daha dolmadı mı?” diye sordu.

AKSA’nın sözleşmesinin 1 yılı daha olduğunu ve sözleşmeye göre 3 yıl da opsiyonu olduğunu hatırlatan Bıçaklı, AKSA’nın 4 yıl daha enerji satmayı taahhüt ettiğini belirterek, Hükümetin acelesinin nedenini sordu.

"Senede 28 milyon dolar AKSA'ya kira ödeyen devletin 'param yok' deme lüksü yoktur. Bu parayla 15 yılda 45 santral yapılırdı" diyen Bıçaklı, yetkililerin AKSA ile ilişkileri nedeniyle bunun yapılmadığını savundu ve AKSA yetkililerinin Meclis komitesi toplantısına çağrılmasını eleştirdi.

Türkiye’den kablo ile elektrik konusuna da değinen Bıçaklı, buna itirazları olmadığını belirterek, “Ama bunu kim getirecek? Nasıl enterkonnekte olacak? Kaça mal olacak? Halka kaça satacaksınız? Kabloyla enerji gelirse ve suda olduğu gibi arıza olursa ne yapacaksınız?” sorularını yöneltti.

Bıçaklı, hükümeti, tüm çevreler yanlış bulmasına rağmen Kamu İhale Yasası’nda değişiklik yapma girişimini sürdürmekle de suçladı.

AKSA'nın dün Teknecik Elektrik Santrali’ne girmesine de değinen Bıçaklı, “Ayıp denen bir şey var” sözleri ile tepki gösterdi. Bıçaklı, 2 yılı aşkın süredir servisi yapılmayan makinelerin çalıştırıldığını söyleyerek, olası bir sorunda El-Sen’i sorumlu göstermeyi amaçladıklarını savundu. Bıçaklı, 15 gündür santrali çalıştıran ve arızaları giderenlerin El-Sen üyeleri olduğunu da vurguladı.

Bıçaklı, "sabotaj" iddialarını yapanlara ise "gülünç olmayın" diyerek, halkı malına sahip çıkmaya, hükümeti ise ısrarından vazgeçerek sendika ve uzmanları çağırarak mutabakata varmaya çağırdı.

Fotoğraflar / Ahmet KARAGÖZLÜ
Editör: TE Bilisim