Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden İsias davasının ikinci gününde İsias Otel’de hayatını kaybeden Alp Akın ve Doruk Akın’ın amcası Ali Akın, mahkemede konuştu.

Ali Akın, mahkemede şunlar söyledi:

“6 Şubat sabahı Kıbrıs’taydım… Deprem olduğunu öğrenir öğrenmez kalktık.  Adıyaman’a gidecek uçağa binmek için hemen sırf çantamı kaparak havaalanına gittim. Bir şekilde Adıyaman’a  geldik.  Akşam saatleriydi. Enkazın başına geldik ama görünmüyordu. Telefonlarımızın ışıklarını enkaza tutarak “çocuklara” haykırdık. Dinlemeye çalıştık.  Tek duyduğumuz ses yağmur sesiydi… Keşke çocuklarımızın yardım sesini duyabilseydik.  Gün ağarınca eksklavatör çalışmalara başladı.  Her taş parçasının altında sabırla bekledik, yaşam üçgeni yoktu… Kumdu. İlk rehber arkadaşlarımız çıktı. Her yerleri kum içindeydi…

Ahmet Bozkurt yalan söylüyor… Bizimle dalga geçiyor. Bir inşaatın kalıp hesabında kalıbın metreküpü dikkate alınır. Dünyanın hiçbir yerinde demirlerin bağlanması için ekstra para ödenmez. Yalan söylüyor. Günlerce enkazda bekledik. İnsan gücünün yetmediği beton bloklar, parçalar vardı ama yaşam üçgeni yoktu. Enkaz başına daha sonra iki vinç geldi. KKTC’den gelen sivil savunma ekipleri kangolarla çalışma yaptı. Kangoyu bir ara bende aldım, kolonu patlatmak gerekiyordu. Daha yarım tetikte kangoyla kolona vurduğumuzda toprak parçası gibi parçalanıyordu. Vinçle büyük parçayı havaya kaldırdığımızda o parça ikiye bölünüyordu. O kadar kalitesizdi. Binanın en üst parçası, yani kaçak katın parçası bir bütün binanın üstüne düştü. Biz onu vinçle enkazdan kaldırdık… Diğer her şey kumdu. Bizim çocuklarımız “şampiyon” olarak buraya geldiler, başarı kazandılar. Devam edebilseydiler şampiyon olarak Kıbrıs’a döneceklerdi”.

Editör: Erol Kanlıada