Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, İhtiyat Sandığı bilançosunun yaklaşık 1 buçuk milyar TL olan yüzde 20 kâr payının iştirakçilere yani yatırımı olan kişilere en geç 19 Mayıs’a kadar yatırılacağını açıkladı.
BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın hazırlayıp sunduğu “Markaj” programına katılan Taçoy, yatırımların belli bir program çerçevesinde olacağını belirterek “100 TL’niz varsa 120 TL’niz olacak, 500 TL’niz varsa 600 TL’niz olacak, bin TL’niz varsa bin 200 TL’niz olacak” diyerek örnek verdi.
Asgari ücret konusuna değinen Taçoy, asgari ücretin devletin verdiği hayat pahalılığına uygun olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Taçoy: Engelli istihdam birimi, engelli
bireylere maaş bağlayan birime dönüştü
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, engelli bireylere yönelik hizmetlerin zaman içerisinde elverişsiz duruma geldiğine işaret ederek engelli bireylere istihdam sağlamak için kurulan bir birimin şu an maaş bağlayan bir birime dönüştüğünü vurguladı.
Taçoy, engelli bireyler için ya birimin geliştirilmesi ya da ayrı bir daire oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, bu konuda toplantı gerçekleştirdiğini ve paydaşlarla iletişimde olduğunu söyledi. Engelli bireylere maaş bağlanmasının yanı sıra bu bireylerin iyiliğinin ve sağlığının kontrol edilmesini sağlayacak bir yapının oluşturulması gerektiği üzerinde duran Taçoy, engelli bireylerin istihdamı noktasında kişilerin neler yapabildiğini bilmesi gerektiğini anlattı.
Taçoy, Başbakan Ünal Üstel’in açıkladığı 50 engelli istihdamının bu sefer gerçekleşeceğini belirterek, ülkede 6 bin engelli bireyin bulunduğunu ve bunların 250’sinin kamuda istihdam edildiğini kaydetti. Taçoy, her 25 çalışanı olan yere 1 engelli bireyin istihdam edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu ifade etti.
Taçoy, engelli bireyin sosyal yaşam içerisinde yer alması gerektiğini ancak engelli bireylerin işe alınır alınmaz maaşının kesildiğini, yüzde 30 prim ve katkı aldığını söyleyerek, bunu kimin kontrol edeceğini sordu.
Bu işlemlerin farklı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Taçoy, bunların kontrol ve çalışmayla olabileceğini ancak bunu yapacak personel bulunmadığını kaydetti.
Taçoy, birimde 6 kişinin bulunduğunu ancak bakanlık binasının kapasitesinin yetersiz kaldığını dile getirerek, kendisinin makam odasının da prefabrik bir bina olduğunu ifade etti.
“Sosyal devlet anlayışı maaş vermekle olmaz”
Engelsiz Yaşamevi binasının “dilene dilene” bitirildiğini belirten Taçoy, bina bittikten sonra bir şahıs tarafından 450 bin pound zarara uğratıldığını dile getirdi. Taçoy, Engelsiz Yaşamevi için yasa hazırlayıp Bakanlar Kurulu’na gönderdiklerini ifade etti.
Engelsiz Yaşamevi’nin bir an önce hizmete başlaması niyetinde olduklarına işaret eden Taçoy, bunun ardından Lapta Huzurevi ve Sınırüstü Yaşlı Bakımevi’ne ağırlık vermek istediğini söyledi.
Taçoy, Lapta Huzurevi’nin kapasitesinin büyüyeceğine, Kalkanlı Yaşam Evi için de projesinin olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Kalkanlı Yaşam Evi ve Lapta Huzurevi için de projem var. Belediyelerle ortak çalışarak hem gece hem gündüz hizmet sunulabilir. Burada vakit geçirilebilecek atölyeler, yürüyüş alanları, çardak, kahve gibi yerler yaratmak düşüncesindeyim. Böylece, kişiler gündüz belli saatlerde buraya getirilerek farklı aktiviteler gerçekleştirebilir. Benim annemi babamı sosyal aktivitede bulunabilmesi için göndereceğim yerim olacak”.
Huzurevi ve bakımeviyle ilgili yasayı hazırlayıp Bakanlar Kurulu’na sevk ettiklerini belirten Taçoy, bakımevinin bakıma ihtiyacı olan kişiler için; huzurevinin ise yaşlı kişilerin son zamanlarını huzur içinde geçirmesi için hizmet veren yerler olduğunu kaydetti.
Taçoy, bu yasayla önlerinin farklı şekilde açılacağını dile getirerek, sosyal devlet anlayışının sadece maaş vermekle olmadığını, farklı şeyler yapmak istediğini ifade etti.
Çağlayan Çocuk Yuvası’nın geliştirilmesi için de adım atılacağına işaret eden Taçoy, şöyle konuştu:
“Çağlayan Çocuk Yuvası’nda 30 çocuk var. Çocuklardan ailesi olan var olmayan var. Ailesi olan çocukların belli bir problemleri bulunmakta. Orasının açık cezaevi gibi olmaması lazım. Yeni bir binaya çıkıyoruz. Bu yıl içinde oraya geçmek istiyoruz”.
“Devlet dairelerinde iş sağlığı ve güvenliği riske atılıyor”
Taçoy, İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları Geliştirme Çalıştayı konusunda da konuşarak, her işin bir riskinin bulunduğunu belirtti.
Taçoy, iş sağlığı ve güvenliği noktasında devlet dairelerinin güvenli olmadığını dile getirerek, binalarda yangın tüpünün olmadığını ifade etti. Devlet dairelerinin binaları yapılırken kaldırabileceği belli bir enerji yükü olduğunu söyleyen Taçoy, ancak binalarda her yerde bir kahve makinesi, şarj aleti, soba ve bunun gibi cihazların bulunduğunu, mesai sonu fişler kapatılmadan binadan çıkıldığını, bunun da büyük bir risk olduğunu vurguladı.
Taçoy, iş sağlığı ve güvenliğine ilk olarak buradan başlama hedefinde olduğuna işaret ederek, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’yle de meslek hastalıkları konusunda iletişim halinde olduklarını açıkladı.
Meslek hastalıklarının neler olduğu noktasında eğitimler verilmesi gerektiğine dikkat çeken Taçoy, iş sağlığı ve güvenliği için neler yapılacağı konusunda da adım atacaklarının altını çizdi.
“Asgari ücretin hayat pahalılığına endekslenmesi lazım”
Asgari ücretin belirlenmesi noktasında hayat pahalılığının sürekli gündeme geldiğini dile getiren Taçoy, asgari ücretin devletin verdiği hayat pahalılığına uygun olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Taçoy, asgari ücretin hayat pahalılığına endeksli bir yapı üzerinde oturtulması gerektiğine işaret ederek, asgari ücret konusunda politikaların tartışılması, ücretin meslek kodlarına, eğitim seviyesine, ülkedeki statüye göre değişip değişmeyeceği üzerinde durulması gerektiğini vurguladı.
“İhtiyat Sandığı’nda yatırımı olan
kişilere yüzde 20 kâr verilecek”
İhtiyat Sandığı’nda elde edilen 1 buçuk milyar TL olan yüzde 20 kârın İhtiyat Sandığı’nda yatırımı olan kişilere belli bir program çerçevesinde en geç 18-19 Mayıs’a kadar yatırılacağını belirten Taçoy, “100 TL’niz varsa 120 TL’niz olacak, 500 TL’niz varsa 600 TL’niz olacak, bin TL’niz var bin 200 TL’niz olacak” dedi.
“Yerel İş Gücünü Destekleme Fonu’ndan birçok kesim yararlanıyor”
Yerel İş Gücünü Destekleme Fonu’nda 120 milyon TL’yi aşan bir tutarın bulunduğunu kaydeden Taçoy, bu fondan birçok kesimin yararlanmakta olduğunu anlattı.
Taçoy, şöyle devam etti:
“Bizde fon koy, üretimi koru anlayışı var. Diyelim ki bir ürün yüzde 10 olarak ithal edildi. Üretirken de bunun altında kalmak istiyorum. Ama fondan dolayı içerideki fiyatlar şişirildi. Sistemin değiştirilmesini önerdim. Nedir buradaki esas unsurlar; enerji, personel giderleri, finans giderleri, nakliye… bunların üzerine gidelim. Bunlarda teşvik verelim, daha ucuza üretim olsun. Kişi daha ucuza üretirse ve kapasiteyi de tam olarak kullanırsa ihracat çoğalır. Artık çekincemiz olmasın, yarışabileceğimiz pozisyonda olduğumuzu görelim. İhracatı artırdığınızda istihdam olacak, dışarıdan döviz gelecek, ödemeler dengesi kurulacak”.
