Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN) Başkanı Arslan Bıçaklı, asgari ücretin yasadaki tanımının “dört kişilik bir ailenin yaşamını sağlıklı bir şekilde geçirmesini sağlayacak en düşük maaş” şeklinde olduğunu belirtti.

   BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile köşe yazarı Emin Akkor’un sunduğu “Empati” programına konuk olan Bıçaklı, ülkemizde şu anda asgari ücrete verilen artışın, artış olmadığını ifade etti.

   Bıçaklı, brüt asgari ücretin 15 yıl önce brüt asgari ücretin 1.237 TL’yken Euro karşılığının 570, sterlin karşılığının 515, dolar karşılığının ise 835 olduğunu belirterek 2023’de son yapılan artışla brüt asgari ücret 18 bin 103 TL’yken, Euro karşılığının 687, sterlin karşılığının 532, dolar karşılığının 528 olduğunu söyledi.

    Bıçaklı, uluslararası çalışma standartlarını sözleşmeler ve tavsiyeler yoluyla anlatan ILO kurallarına göre, “bir ülkede eğer en az ücret ile en yüksek ücret arasındaki fark 4 katından fazlaysa o ülkede adil paylaşım yok” denildiğini vurguladı.  Bıçaklı, hesaplamaların en az ücret olarak asgari ücretin, en yüksek ücret olarak ise milletvekili maaşının baz alınarak yapıldığını söyledi. Bıçaklı, “Ülkemizde şu an brüt asgari ücret 18 bin 103 TL net de 15 bin 750 TL’yken, milletvekili maaşı brüt 130 bin TL’ye yakındır. Bu da maaşlarda adil paylaşım olmadığını gösteriyor” dedi.

Bıçaklı: 2009’da asgari ücret 835 dolardı, şimdi 528 dolar

   TÜRK-SEN Başkanı Arslan Bıçaklı, 2009’dan bugüne brüt asgari ücretteki değişimi hem TL hem de döviz bazında örneklendirdi.

   Bıçaklı’nın hesaplamalarına göre;

   “2009’da brüt asgari ücret 1.237 TL iken Euro karşılığı 570, sterlin karşılığı 515, dolar karşılığı 835;

   2010’da brüt asgari ücret 1.237 TL iken Euro karşılığı 570, sterlin karşılığı 515, dolar karşılığı 835;

   2011’de brüt asgari ücret 1.300 TL iken Euro karşılığı 610, sterlin karşılığı 440, dolar karşılığı 849;

   2012’de brüt asgari ücret 1.300 TL iken Euro karşılığı 610, sterlin karşılığı 449, dolar karşılığı 849;

   2013’de brüt asgari ücret 1.415 TL iken Euro karşılığı 602, sterlin karşılığı 400, dolar karşılığı 794;

   2014’de brüt asgari ücret 1.675 TL iken Euro karşılığı 571, sterlin karşılığı 462, dolar karşılığı 786;

   2015’te brüt asgari ücret 1.730 TL iken Euro karşılığı 638, sterlin karşılığı 400, dolar karşılığı 739;

   2016’da brüt asgari ücret 1.834 TL iken Euro karşılığı 550, sterlin karşılığı 421, dolar karşılığı 600;

   2017’de brüt asgari ücret 2.175 TL iken Euro karşılığı 533, sterlin karşılığı 423, dolar karşılığı 569;

   2018’de brüt asgari ücret 2.620 TL iken Euro karşılığı 584, sterlin karşılığı 391, dolar karşılığı 693;

   2019’da brüt asgari ücret 3.400 TL iken Euro karşılığı 557, sterlin karşılığı 434, dolar karşılığı 635;

  2020’de brüt asgari ücret 3.820 TL iken Euro karşılığı 583, sterlin karşılığı 437, dolar karşılığı 647;

  2021’de brüt asgari ücret 4.970 TL iken Euro karşılığı 530, sterlin karşılığı 421, dolar karşılığı 667;

  2022’de brüt asgari ücret 9.885 TL iken Euro karşılığı 646, sterlin karşılığı 467, dolar karşılığı 734;

   2023’de brüt asgari ücret 13.563 TL iken Euro karşılığı 665, sterlin karşılığı 601, dolar karşılığı 721;

   2023’de brüt asgari ücret 18.103 TL iken Euro karşılığı 687, sterlin karşılığı 532, dolar karşılığı 528”

“En düşük ve en yüksek maaş

farkı 7-8 kat; adil paylaşım yok”

   Bıçaklı, uluslararası çalışma standartlarını sözleşmeler ve tavsiyeler yoluyla anlatan ILO kurallarına göre, “bir ülkede eğer en az ücret ile en yüksek ücret arasındaki fark 4 katından fazlaysa o ülkede adil paylaşım yok” denildiğini vurguladı.

   Bıçaklı, hesaplamaların en az ücret olarak asgari ücretin, en yüksek ücret olarak ise milletvekili maaşının baz alınarak yapıldığını söyledi.

   İki maaş arasındaki farkın Fransa’da, Hollanda’da, Belçika’da, İsveç’te 3 kat, İngiltere’de, İspanya’da ile Yunanistan’da 4 kat, Türkiye’de 14 kat, KKTC de 7-8 kat olduğuna işaret eden Bıçaklı, “Ülkemizde şu an brüt asgari ücret 18 bin 103 TL net de 15 bin 750 TL’yken, milletvekili maaşı brüt 130 bin TL’ye yakındır. Yani en düşük ile en yüksek maaş farkı 7-8 katına çıkmıştır. Adil paylaşım için ya asgari ücret yükseltilecek ya da milletvekili maaşları düşürülecek” dedi.

   İşverenlere prim desteğini talebini desteklediklerini ancak denetimin şart olduğunu ifade eden Bıçaklı, turizmcilere hâlâ enerji teşviki ödendiğini anımsattı.

“3 bin Kıbrıslı Türk Güney’de çalışıyor”

   Arslan Bıçaklı, Kıbrıslı Türklere Güney Kıbrıs’ta istihdam sağlamak amacıyla Kıbrıs İşçi Sendikaları Konfederasyonu’yla (SEK) anlaşma yaptıklarını anımsatarak şu anda TÜRK-SEN ile SEK işbirliğinde bin kişi, başka sendikalara bağlı bin kişi olmak üzere 2 bin Kıbrıslı Türk’ün kayıtlı, bin Kıbrıslı Türkün de kayıtsız olarak Güney Kıbrıs’ta çalıştığını söyledi.

   Bıçaklı, toplum 3 bin Kıbrıslı Türk’ün Güney’de çalıştığını ifade ederek en düşük maaşın bin Euro olduğunu, bazı meslek gruplarında maaşın arttığını ifade etti.

   Güneyde çalışmak için İngilizce dilini bilmenin koşul olduğunu belirten Bıçaklı, yüzde 95’inin de üniversite mezunu olduğunu söyledi.

Sermayenin örgütlenmesi

yasal zorunlulukken, emeğin

örgütlenmesi engelleniyor”

   Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN) Başkanı Arslan Bıçaklı, 14 Aralık 1954 tarihinde kurulduğunu belirterek ülkenin en eski federasyonu olduğunu söyledi. Güney Kıbrıs’ta kayıtlı tek federasyonun TÜRK-SEN olduğunu ifade eden Bıçaklı, federasyonun Avrupa Sendikalar Konfederasyonu'nun (ETUC) Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (ITUC) da üye olduğunu belirtti.

   Bıçaklı, Güney Kıbrıs’ta sendikalaşmanın yaygın olduğuna dikkat çekerek her iş dalına ait ayrı toplu sözleşmeler olduğunu, maaşların ve maaş artışlarının da kriterlere bağlandığını söyledi. Sendika ile işverenlerin de sürekli istişare halinde olduğunu belirten Bıçaklı, işçiyle ilgili sıkıntı olması halinde mutlaka sendikalarla konuşulduğunu ifade etti.

   “Ülkemizde sermayenin örgütlenmesi yasal zorunlulukken, emeğin örgütlenmesi engelleniyor” diyen Bıçaklı, özel sektördeki sendikalaşmanın çok düşük olduğunu belirtti.

   Yapılacak yasal bir düzenlemeyle her çalışanın sendikalı olacağını, iş güvenliği ve çalışma koşullarının kontrol altında olacağını örnek gösteren Bıçaklı, denetimin aktif yapılabileceğini söyledi.

   Bıçaklı, ülkedeki denetim eksikliğine dikkat çekerek Güney’de bir iş kazası olduğunda şirketin kapandığını, ailelere tazminat ödendiğini, gerekli önemleri alana kadar da şirket açılamadığını ifade etti, KKTC’deki durumu da anlattı. Bıçaklı, işyeri denetimlerinin yanı sıra piyasada fiyat denetimi de yapılmadığını belirtti.

“Enerji zammı otomatiğe bağlanıyor”

   Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın (EL-SEN) 2018’den beridir TÜRK-SEN’e bağlı olduğunu ifade eden Arslan Bıçaklı, devletin malı olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun ve Teknecik Elektrik Santrali’ni korumak için yapmadıkları eylem kalmadığını söyledi.

   Bıçaklı, elektrikle ilgili hiçbir zaman maaş konusunda eylem yapmadıklarının altını çizerek “Karanlıkta kalacağız, Teknecik’e, KIB-TEK’e yatırım yapılsın diye hep sokağa çıktık” dedi.

   Sendikanın devletin enerjiye yatırım yapması için eylemlilik gösterdiğini ifade eden Bıçaklı, 6 Eylül 2019’da yaptıkları eylemi, varılan sonucu ve sonrasını şu sözlerle aktardı:

   “O dönemde de yatırım talebiyle greve çıktık… Protokol imzalayalım grevi kaldıralım dedik. Şimdiki cumhurbaşkanı o dönem başbakandı, Enerji Bakanı da Hasan Taçoy’du. Başbakan huzurunda belge imzaladık. Protokolde elektrik üretim maliyetlerini düşürmek ve artan talebi karşılayabilmek adına ilk etapta en az 60 MW gücünde santral yapılması için girişim yapılmasına, enerji komitesi kurulmasına ve 45 gün içinde çalışmalar tamamlayarak ihale yapılmasına karar verilmiştir denildi. Komite kuruldu ama hiçbir şey yapılmadı. 3 senedir 2 tane santralin yedek parçasını dahi almadılar.

   Son yaptığımız eylemde 17 gün sokakta kaldık. Karanlıkta kalacağız, AKSA’ya ihalesiz 15 yıl daha sözleşme imzalanması için zemin hazırlanır dedik. Yasa değişikliği yapıldı…

   Biz memleket için kıyameti koparırken vatandaş seyretti.

   AKSA’nın sözleşmesi KIB-TEK’le henüz bitmedi. 4 yıl daha süresi var. Ne oldu şimdi da alım garantili imzalanıyor. Kabloyla elektriğe karşı değiliz ama kim getirecek, kim yönetecek, bana kaça satacak…

   Kabloyla gelecek enerji projesi çalışması için hesaplama yapıldı mı, kaç yılda kendi kendini çevirecek. Kabloyla elektriği getirseler santralleri ne yapacağız? Kabloyla enerji verilmesi halinde bile santralin de hazır, artırılan bir kapasiteye ihtiyaç vardır. Santraldeki kurulu gücün tutulması gerekiyor”.

   Bıçaklı, elektrik zammı konusuna da işaret ederek “Enerji zammı otomatiğe bağlanıyor, her ay bu zam uygulanacak” dedi.   

Editör: Erol Kanlıada